Kaç zamandır bu konuyu irdelemek, bizzat yaşayarak gördüğüm yürek burkan davranışları, sıkıntıları, talihsizlikleri gözler önüne sermek için ortamını kolluyordum.
Konu ile ilgili bazı görüşlere rastlamış olmam, bunun artık kangrenleşmiş bir toplumsal yaraya dönüştüğüne inanmam “bakıcı” başlığı altında ört bas edilen sıkıntıları açığa vurmam gerektiğine inandım!
Bir hastanede görev yapan hemşirenin vazifesi nelerdir?
Yatan hastanın her türlü bakımıyla ilgilenmek değil midir?
Ülkemizde son on –on beş yıl öncesine kadar bu görüş hakimdi.
Olanağı bulunan bazı ailelerin başlatmış olduğu “bakıcı” modası giderek büyümüş, olanağı bulunmayan kimseler için bu bir işkenceye dönüşmüş bulunmaktadır.
Hastanın en küçük ihtiyaçlarının karşılanmasında bile “bakıcı” tutma telkinlerinde bulunulması neye delalet eder diye üzerinde hassasiyetle durulması lazım.
İster devlette olsun, isterse özelde bilhassa ülkemizde bulunan Türkmen vatandaşların kümelendiği, bir sektör haline getirildiği hastanelerdeki “bakıcı” olayı çapını giderek daha büyük boyutlara taşınmış bulunmakta!
Gece ayrı, gündüz farklı tarifelerin uygulandığı, aylık maaş tutarlarının neredeyse 4500-5000TL ye dayandığı bir soygun furyasıdır alıp başını gitmiş konumda. .
Hemşirelerin görevlerinden olan ilaç verme, yemek yedirme, yatak onarmak, ihtiyaçlı yatalak hastaların temel ihtiyaçlarını çözmek artık özele devredilmişçesine “bakıcı” kadınlara devredilmiş durumda. Neredeyse iğne yapma, tansiyon alma işleri de bu ehliyetsiz kimselere devredilecek.
Bu uygulama yöntemlerinin esin kaynağı acaba devlet hastanelerinde temizliğin, güvenliğin, yemek ihtiyaçlarının özele devredilmesinden mi kaynaklanıyor diye düşünüyorum
Yaklaşım bu ise hastanelerde hemşirelerin işi ne? doğrultusunda bir soru gelmez mi insanın aklına?
Bunlar işin bir yüzü bunun bir de vergisiz kazanç yönü var!
Tıpkı evlere temizliğe giden kimselerin, ya da aracını atölye haline getirmiş su, elektrik, oto-halı yıkama, bahçe temizliği işleri görenlerin ve daha şu an aklıma gelmeyen kaçak, kayıtsız hizmet verenlerin devlete tek bir kuruş vergi ödemediği gibi.
Bunlar için bu ülke vergisizler cenneti değil de nedir?
Yoksa Devletin vergi sistemi, sadece sinek sallayan dükkan işletmecisini, ya da kirasını zar zor toplayabilen esnafa resen vergi kesme konusunda mı uzmanlaştı?
Vergi mi istersiniz, işte size kapı!