Ya bu deveyi güdeceğiz, ya da bay, bay!

Abone Ol

Felaket tellallığı yapmıyorum ! Kehanette de bulunmuyorum!
Kimseler alınmasın, gücenmesin ama aşikar olan  şey, toplum olarak vurdum duymaz bir yapımızın olduğudur!
Ne acıdır ki el birliği ile pandemi vakalarını yeniden üç basamaklı seviyelere çıkardık.
İki yıla yaklaşan zamanlardan beri “maske, mesafe, temizlik” deniliyor ama biz hala daha işin ciddiyetini kavramış olmaktan uzağız.
Hele kırsal alanlarda, pandemi diye bir bela yokmuş gibi davranmaktayız!
İnanmayanlar büyük yerleşim birimlerinin dışına çıkıp etrafı bir tarasınlar. Ne maske var, ne mesafe !
Büyük yerleşim bölgelerinde ise durum daha da vahim!
Yüzlerce vatandaş düğünlerde buluşmuşlar, hasret gideriyorlar! Göstermelik olarak yumruklu tokalaşıyorlar ama mesafeler kucak, kucağa, omuz, omuza!
Kapalı mekan barlar, meyhaneler diz dize insan manzaralarıyla dolu! 
Maske gibi yüzün büyük bir bölümünü gizleyen, güzelliklerin ortaya çıkmasını engelleyen gereksiz bir aksesuarın varlığı sinir bozucu olarak algılanıyor.
Pandemi yeniden patladı! ‘Pandemi ile yaşama alışacağız’ dediler ama görülüyor ki alışamadık.
Bu ülkede kararlar alınır  ama bu kararların uygulanıp, uygulanmadığını kontrol eden mekanizmalar bozuk, çalışmıyor!
Ya da bilerek çalıştırılmıyor!
“Nemelazım” cılık diz boyu. Bir süre önce BN Devlet Hastanesinin Göğüs Hastalıkları Şefi Dr Mustafa Akansoy un FB ta halka adeta yakaran açıklamasına rastladım. “Vakalar bu kafayla gidilirse 200 ü aşacak” diyordu.
Nitekim 150 ye dayandık, şunun şurasında 200 ne kaldı? Güneydeki durum bizden farklı değil. Neredeyse günlük vaka sayısı 1000 e yaklaştı
kırmızı gurubuna yeniden dahil edildiler.
PCR testleri, aşılanma önemli ama hepsinden önemlisi insanların birbirleriyle olan ilişkileri! Yeni tip Corona virüsünün bulaşıcı özelliği çok yüksek.
Evet, devlet önlemlerini alacak, hatta koltuklarından kalkıp alınan kararların uygulanıp, uygulanmadığına da bakacak ama asıl önemlisi vatandaş sorumluluk bilinci içinde davranacak.
Vurdum duymaz davranışlarla bu geminin yürümeyeceği aşikar.
“Her şey normale döndü” sorumsuzluğundan ya vaz geçeceğiz ya da devlet eliyle vazgeçirileceğiz. Başka da çaremiz yok!
 Ekonomimizin bir daha kapanma uygulamasını kaldırabilecek gücü kalmadı.
Devletin bu bilinç içinde kararları, müeyyideleri, ahbap, arkadaş ilişkilerini bir tarafa bırakarak uygulamak sorumluluğu vardır.
Ya bu deveyi güdeceğiz, ya da bay, bay!