Bugün 20 Temmuz 2015..
Barış ve Özgürlük Bayramı.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Garanti Anlaşması’nın III. maddesine istinaden gerçekleştirdiği askerî harekâtın başladığı gün.
Tarihe baktığımızda 20 Temmuzda yaşanmış ve kayıtlara geçmiş bir çok olay var
20 Temmuz 1402; Osmanlı İmparatorluğu sultanı Yıldırım Bayezid ile Büyük Timur İmparatorluğu sultanı Timur arasında, Ankara’nın Çubuk Ovası’nda yapılan savaşın yıldönümü.
20 Temmuz 1916; Birinci Dünya Savaşı, Rus askerlerinin Ermenistan’ın Gumiskhanek kentini ele geçirmesi.
20 Temmuz 1936; Montrö Boğazlar Sözleşmesinin imzalanması.
20 Temmuz 1944; Hitler’e, Alman ordusundan bir albayın (Claus von Stauffenberg) önderliğinde, başarısız olarak sona eren suikast girişimi.
20 Temmuz 1951; Ürdün Kralı I. Abdullahın, Cuma namazı sırasında bir Filistinli tarafından katledilmesi.
20 Temmuz 1964; Vietnam Savaşında Vietkong askeri birliklerinin Cai Be’ye saldırdığı, 11 Güney Vietnam’lı askeri personel ile 30’u çocuk 40 sivili öldürmesi
20 Temmuz 1969; Tarihte ilk kez insanlı bir uzay aracının Ay’a ulaşması. Apollo 11in Ay yüzeyine inmesi, Astronot Neil Armstrongun Ay’a ilk ayak basan insan olması.
İnsanlık tarihinin kan ve gözyaşıyla yazılmış tarihi, acıların yok olacağı bir dünya kurma hayalinin hiç bir zaman gerçekleşemeyeceğini gösterse de, Atatürkün söylediği en güzel sözlerden biri olan “Yurtta Sulh, Cihanda Barış” ilkesinin tüm dünyada benimsenmesini ve hayat bulmasını en kalbi hislerle diliyoruz.
Medeniyet, insaniyet, hakkaniyet gibi kelimelerin yerini cinayet, ihanet gibi kelimeler alırken, cani ruhlu, insan görünümlü vahşi bir ruha sahip kişiler insanlık tarihine yeni vahşet olaylarını eklemekte olduğunu izliyoruz.
Kıbrıs’ta Yunan subayların yönetimindeki Ulusal Muhafız Alayının, o dönemde Cumhurbaşkanı olan Makarios’u devirmesi ve EOKA-B lideri Nikos Sampson’un Cumhurbaşkanı ilan edilmesiyle yeni bir ivme kazanan Kıbrıs, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bülent Ecevitin emriyle “Kıbrıs Barış Harekatı”nı başlatmış, Kıbrıs Türkleri özgürlüğüne kavuşmuştur.
1963ten itibaren Rum saldırılarına uğrayan, katledilen bir çok Türk vardı.
Kıbrıs Türkü gettolarda yaşamakta, her türlü hakları elinden alınmış, can ve mal emniyeti olmadan yaşama tutunmaya çalışmaktaydı.
Gözünü Toroslara çevirmiş, kulağı radyoda, Türkiyeden gelecek işareti beklemekteydi.
Türkiyede gençlik hareketi “Kıbrısın Ruma bırakılamayacağı” mesajını veren mitingler düzenliyordu.
ABD, İngiliz ve Yunan istihbarat kaynakları, Türkiyenin müdahale etme yeteneği olmadığını söyleyip Rumlara “yeşil ışık” yakmaktaydı.
İşte böyle bir ortamda, 20 Temmuz sabahının 7sinde Hasan Mutlucanın gür sesiyle “Çırpırdı Karadeniz, bakıp Türkün bayrağına” söylüyor, ardından Başbakan Bülent Ecevit mutlu haberi veriyordu:
“Yalnız Türklere değil, Rumlara da barış getireceğiz”
Bu mutlu gün nedeniyle yüce Türk Milletinin mensubu olan tüm halkımızın bayramını kutluyorum.
Ne mutlu Türküm diyene.