Yanlış hesap!

Abone Ol

Laf ola değil, gerçekten çok üzgünüm!

KKTC Anayasasıyla, yasalarıyla, kanun ve nizamnameleriyle, kurum ve kuruluşlarına atıfta bulunan yasalarıyla bağımsız bir devletse, KKTC yasaları arasında yer almayan 6112 sayılı kanunun 29 maddesine dayandırılarak bir yayın kuruluşu, doğru veya yanlış, yapmış olduğu bir yayından dolayı kapatılmamalıdır.

KKTC nin Türk Sat yayınlarına bağımlılığı nedeni ile Radyo Televizyon Üst Kurulu yapının patronluğunu üstlenmiş olabilir ama RTÜK ün muhatabı KKTC deki Televizyon ve Radyo kuruluşları değildir.

RTÜK ün muhatabı YYK ve BRT dir. Disiplin ve düzenlemelerden sorumlu makam YYK dur, düğmeyi açıp kapatan ise BRT dir.

Hele bu kuruluşların, doğru ya da yanlış, bilgisine bile getirilmeden bir TV kanalına yapılan karartma uygulaması kabul edilemeyecek bir uygulamadır ve Kıbrıs insanına verilen değerin göstergesidir!

Bu uygulama şekli olsa olsa KKTC de yeşertilmeye çalışılan Türkiye aleyhtarlığını körüklemekten ve gelişmeler karşısında kem-küm mealinde açıklamalar yapan ya da suskunluğa gömülen KKTC deki siyasi kesimlerin geleceğini zora sokmaktan başka bir işe yaramaz.

Değişik zamanlarda ve sürelerde devlete bağlı bazı kurumların yönetim kurullarında görev aldım.

Bunlardan bir tanesi de Yayın Yüksek Kuruluydu.

Diyebilirim ki Yayın Yüksek Kurulundaki görev anlayışı her dönemde uyumlu ve dayanışma içinde geçen bir yaklaşım içinde olmuştur.

Türkiye Radyo Televizyon Üst Kurulu ile hemen, hemen her başlıkta istişare içinde olan, zaman, zaman karşılıklı ziyaretlerde de bulunan Yayın Yüksek Kurulunu teşkil eden üyeler sayısal olarak siyasi partilerin meclis çoğunluğuna göre dağılır.

Bunlara bir de Cumhurbaşkanlığının atadığı üye katılır.

Kurulun asli görevi ülkedeki yayınların yasalar çerçevesinde gerçekleşmesini sağlamaktır.

TV ve Radyo kanalları YYK nun vermiş olduğu izne tabidir. Kanallar verilen izinler karşılığında YYK na bir bedel öder.

Zaman zaman yasaya aykırı uygulamalar içine giren yayın kuruluşlarına YYK nun cezalar verdiği vakidir.

Siyasi partilerin yayın kuruluşları olduğu bilinen bir gerçektir!

İşte bu yapılar da dahil olmak üzere verilen cezaların oy birliği içinde alınmasına dikkat edilir. Çünkü tarafsızlık hangi siyasi görüşe sahip olunursa olunsun en önde gelen anlayışın temelidir.

Kurul tarihinde, hoş görü sınırlarını çok zorlamasına rağmen demokrasi ve düşünce özgürlüğünün bir gereği olarak, KKTC yi aşağılayıcı, hakarete varan, Güney Kıbrıs a kayıtsız şartsız teslimiyeti savunan yayınlar karşısında bile kapatma kararı almamış, böyle bir anlayış içinde hareket etmemiştir.

Böylesi anlayışların var olduğu bir ülkede RTÜK ün almış olduğu ve tek taraflı olarak hemen uygulamaya soktuğu kapatma kararı, Diyalog TV ve basınının uygulamakta olduğu genel yayım politikaları dikkate alınmadan alındığı inancındayım.

Türkiye nin adadaki varlığının bayraktarlığını yaptığı hesaba katılmadan, Diyalog medyanın Kıbrıs Türkü tarafından en üst seviyede izlenirliği hesaplanmadan öfke seli içinde alınmış bir karar olduğu apaçık ortadadır!

İnancım odur ki bu hesap yanlış yapılmış bir hesaptır ve kısa zamanda bundan dönüş olacaktır. Zira RTÜK un bu davranış şeklinin boyutu Ekim seçimlerinin sonuçlarına kadar uzanacaktır!