Yarınlara umutla bakmak!
açlık sınırına dayanan insan sayısının ülkemizde her geçen gün arttığı bir dönemde, politikacının sandalye kavgasına tutuşması yadırganacak bir görüntü veriyor.
Ne var ki Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarının UBP de yarattığı boşluğu doldurmanın da başka çaresi yok!
Yarın UBP de Genel Başkanlık yarışı var ve aday sayısı beş.
Önümüzdeki yıl gerçekleştirilecek olağan Kurultaya kadar bir yıl boyunca Genel Başkanlık yapacak her kimsenin seçimi var.
Aday sayısı en başlarda daha da çoğalacak diye düşünülüyordu ama beş rakamı ile sınırlı kaldı.
UBP Kurultayında oy kullanabilecek On iki bin- on üç bin delege sayısından söz ediliyor.
Bana göre bu rakam sağlıklı bir rakam değil.
Bildiğim ve de duyduğum, delege olarak gösterilen bazı kimselerin hayatta olmadığı, birçoğunun başka partilere kaydığı doğrultusunda.
Evet, bir yıl sonra UBP de bu kez olağan Kurultay gerçekleştirilecek. Önümüzdeki olağan Kurultaya kadar hayatta olmayanlar, başka, başka siyasi partilere kayanlar İlçe yönetimleri tarafından tespit edile bilinir, ayrıca tüzük değişikliğine gidilerek üst üste üç Kurultaya katılmayan delege delegelikten çıkarıla bilinir. Bu sadece UBP için değil tüm siyasi yapılar için geçerlidir. Delege sayılarını göklere çıkarmak sağlıklı bir uygulama değildir.
Aynı sağlıksız durum ülkede gösterilen seçmen sayısında da geçerli.
İki yüz bine yakın seçmenin arasında hayatta olmayan binlerce vatandaş var.
Hayatta olmayan bu vatandaşların Kaymakamlıklar marifeti ile seçim kurullarına hayatta olmadıklarını bildirilmek suretiyle seçmen listelerinden çıkarılmaları çok mu zor?
Sonuç olarak ortaya daha gerçekçi seçmen sayısı çıkarıla bilinir! Yarınlara umutla bakabilmek için genel anlamda gerçekler ışığında hareket etmek, devletin işlevini gerçek ve dayanağı olan uygulamalarla yerine getirmek asıl olmalıdır.
------------------------------------------
Yarınlara umutla bakabilme olanağını öncelikli olarak devletin vermesi gerekirken birçok başlıkta bunu görmek neredeyse imkansız.
YDÜ gibi geleceğe ışık saçan irfan yuvalarımız sayesinde toplumun üzerine çöreklenmiş karamsarlığı bir nebze olsun üzerimizden atma olanağını verenlerde olmasa.
KKTC’nin ilk yerli otomobili GÜNSEL’in ilk modeli B9 ile geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Ersin Tatar bir test sürüşü yaptı. Türk tasarımcı ve mühendislerin 10 yıllık çalışma ve 1,2 milyon saat emekle geliştirdiği GÜNSEL B9, KKTC de yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen geleceğe umutla bakıldığını ortaya koyması bakımından en başta devlete örnek olmalıdır.