Demokratik hukuk devletinde çıkarılan yasaların, halkın ve ülkenin yararlarına olmasına büyük özen gösterilir.
Bu amaçla yasa tasarıları hazırlanırken,konu ileilgili tüm tarafların ve bilirkişilerin görüşlerinden yararlanılır.
Yasalar hazırlanırken kesinlikle ideolojik saplantıların, siyasi tercihlerin ve fobilerin etkisi altında kalınmamalı, ülkenin gerçekleri , ihtiyaçları ve özellikle de uzun vadeliulusal çıkarları ön planda tutulmalıdır.
Halen Mecliste bulunan ‘Yabancılar Çalışma İzinleri (değişiklik 2) Yasa tasarısının, maalesef ülkemizin gerçek ve gereksinimleri dikkate alınarak hazırlandığı kabul edilemez.
Her şeyden önce, ülkemizde bazı iş kollarındayerli vatandaşlarımızın çalışmadığı ve ihtiyacımızı dışardan karşılamak zorunda olduğumuz dikkate almalı.
Bilindiği gibi halen ülkemizde gençlerin tümüne yakını Liseden sonra yüksek öğrenime yönelmektedir.
Bu nedenle halen Tarım, turizmde, sanayi işletmelerinde ve temizlik işlerinde çalıştırılabilecek yerli emekçi bulmak oldukça zordur.
Yasa tasarısı ilk bakışta, öncelikle yeni vatandaşlık verilmemesi ve nüfusumuzun artmasının önlenmesi amacı ile hazırlanmış gibi görünüyor.
Ancak bu yasa tasarısın meclisten çıkarılması durumunda, sadece nüfusumuzun artması engellenmeyecek, ayni zamanda ekonomimiz de zarara sokulacak hatta çökertilecektir.
Her şeyden önce çalışma izinlerinin en çok 3 yıl ile sınırlandırılması ve ayni kişinin 90 gün ülkemizden ayrılıp tekrar gelmesi durumunda yeniden çalışma izni alabilmesinin öngörülmesi, iş yaşamımız ve ekonomimiz bakımından isabetli değildir.
Çünkü,Anavatan Türkiyede çalışma koşulları iyileştiği ve orada yaşam pahalılığı bizden daha ucuz olduğu için 3 yıl sonunda işten durdurulup ayrılanlar, geri dönmeyecek.
Son zamanlarda baskılarla ülkemizden ayrılan kuzeyli soydaşlarımızın yerine Pakistanlı, Afrikalı ve uzak doğulular gelmesi, ülkemizin Türkiyeli işçiler tarafından çekici bulunmadığını göstermektedir.
Bir iş yerinde çalışan, deneyim kazanan ve çalıştığı yerde yararlı görülen kişinin, 3 yıl sonunda ülkemizden çıkarılması ve bulunursa yerine deneyimsiz bir kişinin istihdam edilmesi ise,iş verimliliğinin düşmesine ve ekonomik zarara sebep olur.
Türkiyeli soydaşlarımızın ayrılmasının sağlanması sonucu, halen ülkemizde azalan talebe bağlı olarak, esnafın iş hacminde de önemli daralma olmuş, sosyal sigortaların gelirleri düşmüş ve bir çok konut ile iş yeri atıl durumda bulunmaktadır. Bu nedenle Türkiyeli soydaşlarımızın ayrılmasını sağlamak hiçbir bakımdan çıkarımıza değildir.
Aksine Rum-Yunanistan ikilisinin 1878den beri ülkemizde uyguladığı, ulusal nüfus politikasına yardımcı olmaktadır.
Bu güne kadar tüm kayıplarımızın, Rumların nüfus avantajlarından kaynaklandığının bilinmesine rağmen, ulusalcı! Bir siyasi partinin ortak olduğu hükümetin böyle bir yasa tasarısı hazırlayıp meclise sunması çok düşündürücü, üzücü ve ibret vericidir.
Bu yanlışın düzeltilmemesi durumunda,ekonomimiz çökertilecek,Rum-Yunanistanın nüfus politikası dolayısı ile ulusal davasına katkıda bulunulacak ve hükümetteki ulusalcı siyasi parti ilk seçimde büyük oy kaybına uğrayacaktır.
.