Yaşanabilir olmak artık çok uzak!
Bir tarafta pandemi belasını aşağılara çekebilmek adına insan yaşamını, dolayısıyla ekonomik düzeni sıkıntılara sokan önlemlere gitmek mecburiyeti, diğer tarafta binlerce vatandaşın açlıkla yüzleşir hale gelmesi!
Bütün bu karmaşaya bir de düzensizlik ve denetimsizlik de eklendiğinde ülke yaşanabilir olmaktan uzaklaştıkça uzaklaştı.
Bir süre önce “bırakın Türkiye deki ilaç fiyatlarıyla KKTC arasındaki fiyatlar arasındaki uçurumları, yerel eczaneler arasında bile hatırı sayılır farklılıklar vatandaşın cebini yakıyor” diye yazmıştım.
Aynı durum marketler arasında da söz konusu.
Maydonoz a limon sıkmak olacak ama bir markette Allahınmaydonoz u o.90Krş iken bir diğer markette 2.00-2.50 TL.
Aynı durumu meyvede, diğer yaş sebzelerde , bakliyatta ve de tüm ürünlerde görmek mümkün!
Ülkede serbest piyasa ekonomisi uygulanıyor ama bunun boyutu serbest kazıklama düzenine dönüştüğü takdirde devletçilik edenlerin duruma müdahale etmesi şart.
Bilhassa böylesi salgın hastalıkların ülkeyi kasıp kavurduğu bir dönemde gerekirse olağanüstü hal ilan ederek, hem pandeminin, hem düzenin, hem de ekonominin normale döndürülmesi için seferberlik ilanına gidilmesi gerekmez mi?
Bilhassa Üniversite sektöründe ve de Turizm sektöründe nitelikli eleman faktörü çok önemli bir aktördür.
Pandemi döneminde tam verim alınamayan bu elemanların işten durdurulmaları söz konusu bile edilemez ama ya bağlı oldukları sektörlere yüklemiş oldukları mali mükellefiyetlerin karşılanmasına devletin yaklaşımı acaba nedir?
Bunu düşünen var mı? Bunu telaffuz edenine rastladınız mı?
Özel sektörde çalışan kesimin 1500TL ile esenlendirilmesi trajikomik bir duruma getirildi!
Bir, bir kepenklerin kapandığı dükkanları pek yakında daha büyük iş yerlerinin takip edeceği kesin gibi gözüküyor. Birbirine bağlı konumdaki sektörlerin etkileşim içinde zor duruma düştükleri ortada!
Nasıl ki öğrencilerin ve de turistlerin ülkemizi terk etmeleriyle birlikte yerle yeksan olan ekonomimizin düştüğü durumdan etkilenmeyen kalmadığı gibi.
Pandemiden dolayı ülke içi seyahatlerin durmasıyla birlikte garajlara çekilen vasıtalarının başında gözyaşı döken toplu taşımacıların durumuortada. Turizm cisi, esnafı, sanayicisi, işsiz kalan işçisi can çekişiyor!
Ülke yaşanabilir olmaktan giderek uzaklaşıyor. Pek yakında toplumsal travmaların yaşandığı ülke konumuna geleceğimiz kesin. Acaba böyle bir durumda muhalefeti, iktidarı vatandaşın karşısında acaba durabilecek mi?