Yemeğin sihri!
Hafiften bile olsa alınan içkinin verdiği cesaretle olmadık dağları deldiler, kırılmayacak çamları devirdiler!
Bu bakından hükümeti kurmakla görevlendirilen CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ın koalisyon arayışlarını yemek masasına taşımasını hiç yadırgamadım.
KKTC Meclisinde UBP den daha az sayıda milletvekiline sahip CTP nin Genel Başkanının koalisyon oluşturma niyetiyle gerçekleştirdiği yemek davetine UBP Başkan vekilinin katılmayışını yadırgamadığım gibi.
İçkisiz yapılan yemeğin sihri ortaya çıkıp da bir koalisyon gerçekleşir mi, gerçekleşemez mi, bu gün yarın ortaya çıkar ama 2021 in Kıbrıs Türklerine hayırlı olamayacağı kesin!
İster iktidarı olsun, isterse muhalefet kesimi hala daha ayakları yere basan yaklaşımlar içinde olmaktan uzak bir tutum sergilemeye devam ediyorlar.
Bir defa Pandeminin yarattığı sağlık sorunları yanında ekonominin çökme noktasına taşınması, ekonomimizi ayakta tutan Turizm ve Yüksek öğrenim sektörlerinin sıfır noktalara gelmiş olması ekonomik yaşamda telafisi kolay, kolay kapatılamayacak derin yaralar açtı.
Bir orman yangını düşünün, ağaçların yanıp kül olduğunu, orman arazisinin çorak, karanlık bir alana dönüştüğünü görürsünüz.
O alanı eski haline döndürmek için belki de seferberlik ilan ederek hemen yeniden ağaç dikimine geçersiniz.
Bir süre sonra o dikilen fidanların yeşermeye başladığını, boy attığını fark edersiniz ama yanan o alanı asla eski haline döndürmeniz mümkün değildir.
Uzun yılların sonrasında ağaç diplerinde oluşan o yapıyı, maki bitki örtüsünü yaratabilme imkanı insan oğlunun kısa zamanda gerçekleştirebileceği bir şey değildir.
Bu gün pandemiden dolayı olumsuz ekonomik gelişmelerden yara alan büyük işletmeler, kuruluşlar bir miktar zarar görerek hatta küçülmek suretiyle varlıklarını devam ettirebilme şansına sahip olabilirler ama küçük esnafın, çapı küçük iş yerlerinin dayanma gücü olmadığından kapanıp yok olmaktan başka çıkış noktaları yoktur.
Tüm varlığını o küçük dükkana bağlamış esnafı ne yaparsanız yapınız, yeniden diriltemezsiniz!
Girdiği borç batağından düzlüğe çıkaramazsınız. O çalışma şevkini yeniden veremezsiniz!
Biz hala daha papatya falı açarmışçasına hükümetin kurulup, kurulmayacağına karar vermeye çalışalım. Yemekli ortamlar yaratarak mide tokluğunun yaratacağı mutluluğa güvenerek hükümet kurma arayışlarına baş vuralım.
Zamanı, sandalye sayılarını gözeterek Bakanlık makamlarını nasıl paylaşabiliriz hesaplarında harcayalım. Hasbelkader seçilen ama üç çuvalı pay edebime yeteneğine sahip olmayan kimselerin beklentilerine çanak tutalım!
Siz vatandaşın siyasetçiye güveninin yerlerde süründüğünün acaba ne zaman farkına varacaksınız?