Yeni “Belediyeler Yasası” yurttaşın boğazına basacak…

Abone Ol

UBP-DP azınlık hükümeti, “Belediyeler Yasası”nı baştan aşağı değiştirerek, tam da seçimlere beş kala Meclis’e sundu…
Yasa Tasarısı Resmi Gazete’de yayımlandı ve halkın görüşüne sunuldu…
Tasarının bütün derdi imanı “Belediyelere para sağlamak”…
Belli ki UBP, çoğu kendi partisine ait olan belediyelerdeki parasal sıkıntıları çözmek için halkın cebine yeniden el atacak…
Partili Belediye Başkanlarını “mutlu” etmeye yönelik olan bu popülist girişim, diğer başka yasalarda yaptıkları gibi, bu sağlıksız dönemde başarıya ulaşırsa, yurttaş belediyelerle ilişkilerinde çok daha fazla “vergi, harç, ücret” ödeyecek…
Neredeyse, nefes alışında bile “belediye”ye vergi ödemek zorunda bırakılacak…
Belediyeler de “uçan kuştan bile” para toplayarak yaşamlarını sürdürecek…
“Belediyeler Yasası”nın ellenmesi, öyle seçimler arifesinde, popülizmin tavan yaptığı bir siyasal ortam içinde yapılmamalıydı…
Hatta bu işin; tüm partilerin “konsensüs”ü ile kotarılması çok büyük önem taşıyor…
Neden mi?
Çünkü; birileri gelip belediyeyi batırıyor, öteki gelip kasayı “bomboş” bulunca iş yapamıyor, olan da belediyeye tahmin edilenden çok daha fazla paralar ödeyen yurttaşa oluyor…
Bu durum; yalnızca azınlık hükümetinin derdi değil, tüm siyasal sistem içinde yer almış partilerin kafa yoracağı bir iş olmalıydı…
Belediyeler; Kıbrıslı Türkler’in “kendi kendilerini yönetme” kabiliyetlerinin en bariz göstergeleridir…
Ama, ne yazıktır ki biz bu “kendini yönetme” becerisini geliştirmekte çuvalladık…
Bunu başaramayınca da, ister sağcı, ister solcu olsun, Belediye Başkanları; merkezi yönetimin kapısına dayanıp “daha çok para” diye dilenmeye başlıyorlar…
Birkaç yıl önce, bir “solcu” belediye başkanı yerel gelirlerden belediyeler daha çok pay alsın diye “partisi ile ilişkisini askıya almıştı…”
Hükümetteki partisi de, buna boyun eğdi ve belediyelerin yerel gelirlerden katkı payını %9.25’e yükseltti.
Bu büyük “mali kaynak” belediyelere aktı ama, hiç kimse 200 milyon yerel kaynak nerelere gitti diye sorgulamadı…
Oysa hükümetin “bütçe açığı” 300 milyon TL. dolayındaydı…
Yani; bütçe açığı varken, belediyelere böyle bir kaynak hemencecik verilebildi…
Arkasından sağ partiler hükümete geldi… 
Belli ki, yerel gelirlerdeki “pay”ın artırılması da işe yaramadı ve belediyelere yeni “paralar” bulmak için akıllarını zorladılar…
Seçime beş kala, azınlık hükümeti, Belediyeler Yasası’nı tümden değiştirerek belediyelerin tüm vergi, harç ve ücretlerine zam getiriyor…
Cezalar başta olmak üzere de tüm gelirleri “Asgari Ücret”e endeksliyor…
İnşaat ruhsatından vidanjör ücretine, sabit para cezalarından; ilan, reklam ve levha resimlerine kadar her şeyde hem zam var, hem de “asgari ücret”e uyarlama…
Belediyelere ayrıca yeni vergi gelirleri de sağlanıyor…
Bunların içinde “Meslek Vergisi” dikkat çekiyor… Zarar eden bir işletmeniz varsa bile bu vergiyi ödeyeceksiniz…
Tabii yasa tasarısında “softa şaşırtmaları” da var… Bazı vergilerin adı da değişiyor… “Temizlik-aydınlatma-sağlık” vergisi, “Belediye Hizmet Resmi” oldu…
Böylece hiç kimse, “Hem Elektrik İdaresi’ne hem belediyeye aydınlatma vergisi ödüyoruz” diyemeyecek…
Sabit para cezaları artışı yanında, ticari ilan ve reklamlardan alınan vergilerde de bayağı artış yapıldı…
“Kumarhane İşletme İzni” alanlar da, ayrıca belediyeye Eğlence Ücreti ödeyecek…
Elektrik faturaları üzerinden de belediyeler vergi alacak…
Panayır ve Festivallerin harçları da artırıldı…
“Kıymet ve Tartı Ücreti” ise yüzdelik olarak artırıldı ve alanı da genişletildi… Bu vergi her türlü üretimi, mal satmayı içine alan bir kapsama sahip olacak ve belediye, tüm bu faaliyetleri vergilendirecek…
Kısacası; bakanlık ile belediyelerin “işbirliğini” göstermelik olarak sağlayan, belediyelerin bazı alanlardaki yetkisini bir miktar artıran, hareket kabiliyetini bir miktar geliştiren ama asıl amacı “para toplamak” olan bir yasa tasarısı bu…
Hiç de gereği yoktu… Şeker suya düşmemişti… Yurttaş, merkezi hükümetin her aralık ayında artış yaptığı “dolaylı vergiler”den zaten bezmiş durumda… Şimdi bir de belediyeler ceplere saldıracak…
Bunu; gerçekten hak ettiklerini düşünmüyorum…