Rum Hükümet Sözcüsü Prodromos Prodromu, Fileleftheros gazetesine verdiği röportajda, Kıbrıs sorunu ve ABD’yle ilişkilere değindi.
Rum Hükümet Sözcüsü Prodromu, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Kıbrıs sorununun çözümü sürecini kolaylaştırmak ve müzakerelerin yeniden başlamasını sağlamak için çeşitli fikirler sunduğunu ve BM Genel Sekreteri’nin geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un şu anda adadaki ikili temasları ve garantör devletlerle temaslarından elde ettiklerini birleştirmekte olduğunu söyledi.
Bazılarının iddia ettiğinin aksine BM Genel Sekreteri’nin bu girişime umut bağladığını ve anlaşma yoluyla barışçıl çözümden vazgeçmediğini ifade eden Prodromu, “Biz şu anda bunları konuşurken yeni bir şey oluyor, tüm süreci kolaylaştıracak bir fikir ileri götürülüyor. BM tarafından bazı çabalar ortaya konuyor ancak şu anda daha fazlasını söyleyemeyiz” şeklinde konuştu.
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in “parlamenter demokrasi” önerisine ilişkin bir soruya karşılık Prodromu, Anastasiadis’in önerisinin yeni olmadığını, geçmişte de gündeme geldiğini söyledi.
Kıbrıs Türk tarafının “olumlu oydaki ısrarının tamamen dengesiz ve işlevsiz bir sistem yaratacak olmasından ötürü büyük sorun teşkil ettiği” iddiasında bunan Prodromu, soruna çözüm olacağına inandıkları bu önerinin Anastasiadis tarafından Lute’a iletildiğini ifade etti.
Prodromu, önerdikleri parlamenter sistemin “avantajlarını” sıraladığı söyleşisinin devamında, Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitlik yorumunun kendileri tarafından neden kabul görmediğine ilişkin bilindik tezlerini de dile getirdi.
Prodromu, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın tamamen Türkiye’nin tezleri doğrultusunda hareket ettiğini ve son zamanlarda Guterres çerçevesine yapılan hiçbir değinmede garantörlük sisteminin değişmesinin, askerin geri çekilmesinin ve “Morfu” (Güzelyurt) konusunun yer almasını istemediğini iddia etti.
Kıbrıs sorununun çözümünün anahtarının Türkiye’de olduğunu ve Türkiye’nin Kıbrıs’ı kontrol etme arzusundan vazgeçmesinin Kıbrıs sorununun çözümü anlamına geleceği iddiasını yineleyen Prodromu, Kıbrıslı Türklerin taleplerinin işin sonunda federasyonu aşarak, iki devletli yetkilere sahip olmaya gittiğini savundu.
Prodromu ayrıca, Lute tarafından iletilen dörtlü zirve önerisinin Türkiye’nin önerisi olduğunun açıkça görüldüğünü, Anastasiadis’in ise böyle bir zirvenin neden çözüme katkı sağlamayacağını Lute’a izah ederek, Kıbrıslı Türk liderle ortak bir görüşme gerçekleştirmeye veya Cenevre ile Crans Montana’daki benimsenen şekildeki bir görüşmeye hazır olduğunu dile getirdiğini söyledi.
Prodromu söyleşinin bir kısmında ise ABD’yle ilişkilere değindi.
ABD’nin Kıbrıs’a uyguladığı silah ambargosunun kaldırılması yönündeki girişimlerin önemine dikkat çeken Prodromu, ABD’nin Güney Kıbrıs’ı artık bir ittifak ilişkisi çerçevesinde gördüğünü, bunun ise her türlü askeri ilişkiden daha önemli olduğunu belirtti.
Prodromu ayrıca, Güney Kıbrıs’ın güvenliğinin artık ABD ve AB’nin güvenliğiyle denk düştüğünü iddia ederek, bunun da büyük önem arz ettiğini sözlerine ekledi.