Rum çiftçiler ile UNFICYP mensupları arasında gerginlik Rum çiftçiler ile UNFICYP mensupları arasında gerginlik
BM’nin Kıbrıs’taki Özel Temsilcisi ve Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart “bir temsilcinin rolünün sadece iki tarafa bir çözüm işaret etmek değil, iki tarafı çözüme götürecek yöntemi bulmak olduğunu” söyledi ve “yeni bir müzakere turu Kıbrıs sorunundaki son fırsat olarak görülmeli” dedi.
Colin Stewart Politis’e verdiği özel röportajda, Genel Sekreter Antonio Guterres’in temsilci atamasının an meselesi olduğunu çünkü kimsenin atamaya engel çıkarmadığını belirtti. Temsilcinin görevinin müzakereler için ortak zemin bulunması olduğunu söyledi.
“Bunu son fırsat olarak görmemiz ve bütün enerjimizi çözüme harcamamız gerektiğine inanıyorum. 60 yıl fazla, benden sonrakinin fırsatı olur mu bilmem” ifadesini kullanan Stewart, Kıbrıs adasının, zaman geçtikçe daha da bölündüğünü ve ortak kabul görecek bir çözümün gittikçe zorlaştığını belirtti.
Gazete Stewart’ın, "mimarı" olduğu Pile anlaşmasına yatırım yaptığını, bunun,  başka sorunlara da yardımcı olabileceği ve iletişim köprüleri kurabileceği görüşünde olduğunu yazdı, AB tarafından finanse edilecek bir güneş parkı inşası fikrini örnek göstererek, bunun Pile’de olmasını kuvvetle muhtemel gördüğünü ekledi.
Gazetenin BM temsilcisiyle ilgili sorusuna karşılık “atama, Genel Sekreter Antonio Guterres’in karar vereceği bir şeydir. Her iki taraftan da olumlu işaretler gördük. Genel Sekreter’in atama yapmasını önleyecek herhangi bir engel çıkacağını zannetmiyorum” cevabını verdi. 
Atanacak temsilcinin misyonu sorulduğunda “iki tarafla, müzakereler için ortak zemin bulunup bulunamayacağını araştıracak. Bu özlü bir iştir ve bu ortak zemin bulunursa, çözüm olması için iki taraf açısından bir yöntem bulunmalı” dedi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın egemen eşitliği almadan müzakere etmeyeceği, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in ise müzakerelere, Guterres çerçevesi de dâhil Crans Montana’da koptuğu yerden devam etmeye hazır olduğunu söylediği hatırlatılarak, aralarındaki mesafeye işret edildiğinde Stewart BM’nin Kıbrıs’ta olmasının, sorunun çözülebileceği ümidine sahip olduğunu gösterdiğini söyledi.
İki tarafın tezleri arasında büyük bir uçurum olduğunu kabul etmekle birlikte misyonlarının, soruna karşılıklı kabul edilebilir ortak bir çözüm bulmaları için iki tarafa yardımcı olmak olduğunu söyleyen Stewart “bir temsilcinin misyonu sadece iki tarafa çözümü işaret etmek değil, iki tarafı çözüme götürme yolunu bulmaktır. Karşılıklı kabul edilebilir bir çözüm dayatma olamaz. Elbette, temsilciye kesin talimatlar Genel Sekreter’den gelecek” ifadelerini kullandı.
BM parametreleri içerisinde bir çözüm bulunması için bunun son fırsat olduğuna inananlar bulunduğu hatırlatılarak görüşü sorulan Stewart “son fırsat mı olacak bilmiyorum ancak zamanın tükenmekte olduğunu biliyorum” diyerek başladığı sözlerini özetle şöyle sürdürdü:
“50 yıldır nüfus bölünmüştür. Tabii geçişler var ancak çoğu insanın birbiri ile teması yok. Kıbrıs Türk tarafının, var oluş şartları ve bunun sonucunda daha çok zorluklar gündeme gelmesinden duyduğu hayal kırıklığını, tanıyoruz. Bunu ara bölgede, Maraş’ta, çeşitli açıklamalarda görüyoruz. Sayın Hristodulidis’in, zamanın tükenmekte olduğu ve fiili durumun aynı olmadığı, aynı da kalmayacağı açıklamasına katılıyorum. Bu fırsatı son fırsat olarak görmemiz ve bütün enerjimizi çözmeye vermemiz gerektiğine inanıyorum. Altmış yıl fazla, benden sonrakinin fırsatı olur mu bilmem.”