YENİ GİRNE LİMANI TURİZM İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR
Özellikle açılışın tam bir festivale dönüşmesi ve turizmle ilgili herkesin katılımı, görsel açıdan da önemlidir.
Bizim Turizm Bakanlığında görev yaptığımız dönemlerde KKTC’nin turizm mevsimini yine Girne Limanı’nda ve Girne Kalesi’nde yapardık. Turizm ruhu ve kalbi oralarda atardı, şimdiki gibi. O dönemlerde Kıbrıs’ta olan yabancı turistler, o etkinliğe katılarak hem eğlenirler hem de karınlarını doyururlardı.
Antik Limanla beraber, bu festivalde yöresel halk oyunlarımız ve kıyafetler, el sanatları ve yerel yiyecekler bu etkinliğin tamamlayıcılarıdırlar.
Ülkemizdeki tarihi doku da, turizm açısından çok büyük avantajdır. Halen Turizm Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı görevini yürüten Fikri Ataoğlu gerçekten turizmimiz için canla başla çalışıyor. Özellikle Girne Antik Limanının restoresinde çok büyük emekler verdiğini söyleyebilirim.
Hiç de kolay değildi antik Girne Limanı’nı restore etmek. Yürüyüş yolunda meydana çıkan tren rayları da çok anlamlı kalıntılardır.
Rum zamanında yapılan mendirek, esasında Girne limanının eski özelliğini kısmen azalttı. Fakat yine de çok güzeldir o mekanlar.
Restoranlar ve açık havada yemek yiyip güneşlenenler, mendirek ve kale yolunda uzun uzun yürüyüş yapanlar için çok güzel bir mekandır.
1968’de kısmen yollar açıldığında Bakanlar Kurulu Sekreteri rahmetlik Behiç Bey’le eski fener kulesinin kayaları üstünde balık tutmaya giderdik. Uzaktan buzuki sesleri gelirdi. O eski deniz feneri bence Girne antik limanına damgasını vurmuş ve sembol haline gelmiş bir özellik taşıyor. Bütün turizm acenteleri bu özelliği broşürlerine taşırlar.
Antik Girne Limanı’nın bu kadar kalabalık olması, hem halk açısından, hem de ilkbaharı tercih eden yaşlı turistler açısından olsa gerek. Bu etkinlikler artık ananevi hale geldi. Adeta bu mevsimde Girne Antik Limanında yapılacak etkinliği beklerler. Bu etkinlik Rio Karnavalları gibi değil ama, yine de kendi boyumuzca oluyor.
Etkinliğe Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve diğer siyasilerin katılımı, bu etkinliğe verilen önemi gösterir. Verilen mesajlar, etkinlik ve günün anlamı üzerineydi.
Her halde artık zamanı geldi. Bu bölgenin sürekli yürüyüş alanları olması gerekiyor, eskisi gibi. Bu etkinliğe ne kadar çok katılmak isterdim. Lakin maalesef sağlıım buna müsaade etmedi. Lakin televizyonda izlediklerim bana hatıralarımı ve o güzel günleri hatırlattı.
Muhalefetin de bu etkinliğe katılmış olması, onların da turizme ve etkinliğe olan önemini anlatıyor. Özellikle Fikri Ataoğlu ile Tufan Erhürman’ın folklörcülerle birlikde göbek atmaları heyli ilginç olsa gerek.
Katılımcılık ve aktivite, mevsime bir hareketlilik getirdi diyebilirim. Bu etkinliğe katılan pek çok KKTC’ye yerleşmiş yabancıların da olması güzel birşey. Zaten yabancılar, KKTC’de yaşamak için bu güzel adayı tercih etmişlerdir.
Bir de gastronomi açısından olaya bakmak lazım...
Türk insanının mutfağı çok zengindir. Kıbrıs ve Türkiye mutfağı ile zenginleşen gastronomi kültürümüz, yeni nesillere çok şey öğretiyor. Özellikle üniversitelerin gastronomi bölümünden mezun olacak öğrenciler de, turizm için umut vaad ediyorlar.
Bu etkinlikte görüyorsunuz...
Bir tarafta şamişi, bir tarafta yufka ve gözleme yapan kadınlar, öte tarafta içli köfte ve dahaları.
Yabancı turistler bizim mutfağımıza bayılırlar. Zellikle döner ve kebaba. Güneşimiz ve masmavi denizimiz bütün dünyanın aradığı şeydir. Bazen sohbetlerimizde nazireler yaparız Kıbrıs Türklerine.
“Bizim ülkemizin tadını yabancılar çıkarıyor.”
Öyle değil mi?
Yaz gelmeden denize girerler, şezlonglara kurulup güneşin tadını çıkartırlar. Bizim bilmediğimiz ve görmediğimiz yerleri keşfederler.
Daha ne isteriz?
Doğanın en güzel özelliklerini taşıyan bu adada yaşamak bence bir şanstır. Sadece çevremize de duyarlı olsak ve tertemiz bir ülke haline getirsek nasıl olur, bilir misiniz? Bu bir temennidir. Yıllardan beri yazar çizeriz. Çevreye duyarlı olalım diyoruz da, yine millet etrafı kirletiyor, pet şişeleri sokağa atıyor, sigara peketlerini arabanın camından fırlatıyor.
Geçenlerde bir yarışma düzenlemişti Fikri Ataoğlu. Daha doğrusu bir açıklama yapmıştı.
“Çevre temizliğinde en başarılı takıma ödül verilecek.”
Biliyorsunuz çevreye duyarlı insanlar ellerine poşet alırlar ve etrafa saçılan atıkları toplarlar. Bu duyarlı insanlar gruplar halinde çalışıyorlar. Özellikle sahillerimizde.
Bazı çevreler bunu eleştirdi. “Bunu yapacaklarına halkı bilinçlendirsinler” mealinde laflar sarfedildi. Hadi canım siz de. Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Bey daha ne yapsın bu halkı uyandırmak ve duyarlı olmaları için?
Her neyse...
Bakınız Girne Antik Limanı’nın açılışı neleri aklımıza getirmiş? Yeni turizm sezonu ülkemize ve turimcilerimize hayırlı olsun.