YENİ İNGİLTERE

Abone Ol

İngiltere’de Haziran 2017’de gerçekleşecek Genel Seçimler öncesi Muhafazakar Parti lideri ve Başbakan Theresa May ülkesinin “Brexit” (yani AB’den çıkış) Anlaşmasına ilişkin politikalarını açıklarken, Muhafazakar Parti hükümetinin seçime hazır olduğunu gösterdi. İşçi Partisi içindeki kriz devam ederken, Liberal Parti’nin seçimlerde nasıl bir sonuç alacağı da merak konusu. Ancak Muhafazakar Parti’nin, Cameron döneminde olduğu gibi seçimleri kazanması sürpriz olmaz herhalde. İngiliz Başbakan Theresa May ilk olarak İskoçya ziyareti sırasında İskoçlardan Birleşik Krallığı (UK) desteklemelerini ve güçlendirmelerini istedi. İskoçların bu yönde oy kullanmalarının UK ekonomisini de güçlendireceğini iddia etti. İskoçya’nın Birleşik Krallık’tan ayrılma olasılığı İngilizler için büyük başağrısı. May, İskoçya’nın Birleşik Krallık’ta kalması için elinden geleni yapacak. Bu konu şimdilik yüzde 50’ye 50 gibi gözüküyor. Ancak sonuç ne isterse olsun, İngilizlerle İskoçların o kadar sıkı bağları var ki iki halkı büyük ölçüde etkileyecek bir gelecek beklenmiyor.

May’e göre AB’den ayrılma içe dönük bir İngiltere amaçlamıyor. İngiltere’nin amacı Avrupa’nın ötesinde dünya ülkeleri ile olan ilişkileri çok daha güçlü bir duruma getirmek. 2018’de Commonwealth (İngiliz Uluslar Topluluğu) ülkeleri ile önemli bir toplantı gerçekleşecek. Anlaşılan o ki,  İngiltere  Commonwealth’i eskisinden çok daha güçlü duruma getirmek için yepyeni bir yol izleyecek. Bu da çok doğal. Bu yol İngiltere’nin global politikasının ana hatlarını oluşturabilir. May’e göre İngiltere AB’den ayrıldı, ancak Avrupa’dan ayrılmadı. İngiltere-AB “Brexit” görüşmelerinden çıkan anlaşma hem House of Commons’da hem de House of Lords’da oylanacak. May “Her konuda emin olmak ve güçlü olmak önemli...” dedi. İngiltere artık kendi yasalarını kendi kontrol edecek. İngiltere’nin  yasaları artık Westminster, Edinburgh, Cardiff ve Belfast’da kontrol edilecek, yasa olarak geçecek ve uygulanacak. Bu yasalar artık AB’nin Lüksemburg’unda değil, İngiltere’de geçecek...

İngiltere’deki European Court of Justice kapanacak. Birleşik Krallığın dış politikası ve dışilişkileri İngiltere’de karara bağlanıp uygulanacak. İngiltere, Birleşik Krallığı oluşturan diğer üç ülke, yani İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda ile birlikte çalışacak ve politikalar Birleşik Krallığın politikaları olarak üretilecek. “Brexit” görüşmelerinin sonuçları Birleşik Krallığı bir bütün olarak etkileyecek. Başbakan May birlik çağrısı ile Birleşik Krallığı zarar görmeden düzlüğe çıkarma çabasını ön plana almıştır. İngiltere’nin dış politikası ve dışilişkileri daha kararlı bir biçimde yöneltilecektir. İngiltere’nin dış politikası, hiç kuşkusuz, dünya dış politikaları içinde önemli bir yer tutmaktadır. ABD ile olan sıkı ilişkiler hep ön plandadır.

May seçimi kazanırsa, İngiltere’ye gelen yabancıların sayısını kontrol edip azaltmaya çalışacak. Ancak Birleşik Krallık’daki AB vatandaşlarının ve AB’deki İngiliz vatandaşlarının hakları korunacak. Serbest Ticaret tüm AB üyesi devletlerle sürecek. İngiltere “Single Market”den çıkmıştır. Hem de çok kesin bir tavırla çıkmıştır. Yeni bir Ticaret Anlaşması yapılacak.

Unutulmaması gereken başka önemli bir konu daha var. İngiltere ve Fransa Avrupa’nın  nükleer güce sahip iki devleti... Bu iki devlet, ayrıca BM Güvenlik Konseyi üyesi.  Genel bir değerlendirme yaparken, Birleşik Krallığın, İskoçya UK’den ayrılsa bile İngiltere’nin eski gücünden fazla birşey kaybetmeyeceğini görebiliyoruz...