Yol ayırımı!

<p class="MsoNoSpacing"><span>Senaryonun sadece su ya da elektrikle bittiğini zannedenler bir kez daha yanıldılar!</span></p> <p class="MsoNoSpacing"><span>Koordinasyon Ofisi, ya da bundan sonraki uygun zeminlerde hep “istemezük” nidaları...

Abone Ol

Senaryonun sadece su ya da elektrikle bittiğini zannedenler bir kez daha yanıldılar!

Koordinasyon Ofisi, ya da bundan sonraki uygun zeminlerde hep “istemezük” nidaları ile sokaklarda el kol sallayan, slogan atan, anlamı pek anlaşılmayan pankartlar taşıyan insanlarla karşılaşmalarımız devam edecek!

Kişiliğine hep saygı duyduğum, değerli dost Mustafa Arabacıoğlunun mecliste saptamış olduğu gelişmeler aslında su üstüne çıkan provokasyonların küçük bir parçasıdır!

Emin olun bunun gerisinde çok daha büyükleri vardır!

Amaç ne sudur, ne elektriktir ne Koordinasyon Ofisidir!

Amaç bir an önce güneyle halvet olmak ve de Türkiyesiz bir Kıbrıs yaratmaya yöneliktir!

Milletvekili hüviyetindeki şahısların meclise pankart sokarak eylemcilere verdiği, bununla da kalmayarak tavır ve davranışlarıyla eylemcilerle birlikte hareket ettiğini Arabacıoğlu söyledi!

Arabacıoğlu gözlemlerini şu ifadelerle aktardı“ gençler tam dışarıya çıkmaya başladığında  bazı vekiller ‘çıkmayın diye onlara çağrı yaptı. Gençlerimizin tavrını görüntüleyen, videoya alan vekiller vardı. Onların bağırmalarına ıslık çalarak, alkış tutarak ve masaları yumruklayarak desten veren vekiller vardı”

Bu ne demektir?

KKTC Meclis çatısı altındaki bazı kimselerin devletin maaşını alarak devleti çökertmeye yönelik hareketlere destek verdiğini göstermektedir!

KKTC yi benimsemiyorsanız keyfiniz bilir, istediğiniz tavır ve davranışı sergileyebilirsiniz ama bunu benimsemediğiniz, ortadan kaldırılmasına canı gönülden destek verdiğiniz devletin maaşını çekerek değil!

Böyle yapıldığı takdirde bu ikiyüzlülükten başka bir şey değildir!

Bir başka konu, amaçları Kıbrıs Türkünü Rum egemenliği altına sokabilmek olan ve bu uğurda valizler dolusu paralar dağıtan, çeşitli imkanlar sunarak gençlerin kanına giren AB nin açtığı Ofislere  ses çıkarmadan boyun eğenleri yaşayarak gördük.Alkış tutanları izledik.

Ne var ki, TC Gençlik ve Spor Bakanlığının uyuşturucudan uzak nesiller yaratmak adına oluşturulmasına karar alınan Koordinasyon ofisine karşı

sokaklara dökülerek slogan atanların haberini vermediği gerekçesi ile TAK adeta günah keçisi konumuna getirilmeye çalışılıyor.

Yıllarca TAK yönetiminde yer aldım ve olaylara hep şu destur içinde yakınlaştım.

TAK, KKTCnin sesini duyurmak için oluşturulmuş bir kurumdur, sesini kısmak isteyenlere yol açmak için değil!

Sansür olayına ben de karşıyım ama her şeyin bir dozu, bir ölçüsü olmalıdır.

Amaç Kıbrıs Türkünü çaresizliğe ve ayak oyunlarıyla  bilinmezliğe götürmeye yönelikse, iş değişir.

Görüşlerim kimilerine ters gelebilir ama artık ne olduğumuzu bilerek hareket etme zamanı gelip te geçmiştir!