Dünyanın çeşitli ülkelerindeki faiz uygulamalarını ve döviz kurlarının ülkelerin ekonomik ve sosyal dengelerine yaptıkları etkileri ve önlemleri araştırırken özellikle çeşitli Avrupa Birliği ülkeleri ile Amerika Birleşik Devletlerinin çeşitli eyaletlerinde birçok örnek uygulamanın oluğunu görebilmekteyiz. Özellikle faiz tavan sınırlaması uygulaması kabul görmüş önemli bir özelliktir. Kredi faiz oranlarına baktığımızda ise ülkelerde tek haneli faiz rakamları ile tüketiciye çeşitli şekillerde krediler verilmektedir. Ülkemizdeki duruma gelince önemli aksaklıkları tespit edebiliyoruz. KKTCde faiz belirleme yetkisi Cumhuriyet Meclisindedir. Ancak gelin görün ki 50 kişiden oluşan anlı şanlı meclisimiz bu faiz belirleme yetkisini KKTC Merkez Bankasına devretmiştir. Merkez Bankası da dünyadaki emperyalist düzenin uygulandığı sistem olan faizlerin serbest piyasada belirlenmesi modelini seçmiştir. Bu anomaliyi yüksek idare mahkemesi düzelterek meclisin uhdesinde olan bu yetkinin sınırsız olarak Merkez Bankasına devredilemeyeceği hükmüne varmıştır. Var olan mahkeme kararına rağmen meclisimiz hiçbirşey yapmayarak faizlerin çift haneli rakamlar ile olabildiğince insanımızın canını yakmasına adeta göz yummuştur. Bankaların tüketiciye vermiş olduğu kredilerdeki faiz oranlarının denetimsiz bir şekilde kalmasına adeta seyirci kalınmış, borç alacak ilişkilerinde deyim yerindeyse insanların bankalar vasıtası ile zulme uğratılmasına çanak tutulmuştur. Bunun sonucu olarak ta mazbata mağdurlarının çoğalması gerçeği ortaya çıkmıştır. Yüksek faizler yanında tüketicilerin almış olduğu kredilere ek olarak bankaların hizmet karşılığı adı altında çeşitli masrafları(sigorta,dosya) ve diğerleri olmak üzere ek külfetler yaratılarak banka müşterisi adeta iliklerine kadar sömürülmektedir. Değerli okurlarım sakın ola bu acımasız davranışlar içerisinde bulunan bazı bankaların önünden bile geçmeyin . Çevremde onlarca insan bankaların keyfi uygulamalarından dolayı inanılmaz acılar çekmiştir…. Sorunun bütününü görebilmek için varolan sistemi analiz etmek gerekmektedir.
Sistemi oluşturan parçalar ise
Yasa yapıcı- KKTC Meclisi
Uygulayıcı – Hükümet ve Merkez Bankası
Adalet Sistemi yargı Mahkemeler ve icra kurulu
Finans Sektörü- Bankalar
Bu dört anayapı ekseninde konuyu değerlendirdiğimizde meclisimiz gerekli yasal mevzuatı yapmamış ve insanımız acımasız şekilde yüksek faiz altında ezdirilmiştir. Yüksek idare mahkememiz bu konu ile ilgili iptal kararı vermesine rağmen cenaze ortada kalmış ne meclis ne de Merkez Bankası bu cenazeyi kaldıramamışlardır. Mahkemelere intikal eden durumlar yıllarca sürmüş veya bilinçli sürdürülmüş yıllar itibari ile faizler katlanarak bankaların alacakları ödenemez rakamlarla şişirilmiştir.Özellikle dövizin son aylar itibarı ile önlenemeyen yükselişi karşısında acil önlem almak kaçınılmaz olmuştur…Bu durumun bu haliyle sürmesi halinde ne yazıkki üzülerek söylemem gerekirki Yunanistan gibi topyekün batmamız kaçınılmaz olacaktır.. Ne bankalar ayakta kalabilir ne yurttaşlar nede devletin kurumları ayakta kalabilir….Bu üç ayaklı bileşenli yapının tarafları ortak bir merkezi noktada buluşmalı ve toplumsal yaşamın normale dönmesi ve sürdürülebilmesi için Hükümet iradesini ortaya koyarken bankalarda döviz kazançlarından bir kısmını feda etmelidir…
Bu yaşadığımız durum aslında gerçek bir travmadır. Meclis, hükümet ve diğer paydaşlar eli ile yaratılan ortak bir travmadır. Eğer önlem alınmaz ise bu gidişle bu faiz anlayışı ve gemiyi azıya almış bu yüksek döviz ile binbir emek ve büyük bedeller ödeyerek kurmuş oluğumuz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nin köküne dinamit koymuş oluyoruz. Sorunu bir bütün ele alarak ve özellikle bu dörtlü mekanizmada aksayan ve sorunun parçası olmak konusunda direnen unsurları bertaraf edip ahlaki vicdani ve sosyal açıdan yeni bir bakış açısı geliştirerek kangrenleşmiş mevcut durumu süratle düzeltmek için yetkililer daha neyi beklemektedirler? Bu çerçevede CUMHURİYET MECLİSİ OLAĞANÜSTÜ TOPLANMALI VE ORTAK BİR KONSENSÜS SAĞLANARAK ÖNCE YURTTAŞLAR SONRA BANKALARIN ÇIKARLARI GÖZETİLEREK YASAL MEVZUAT SONUÇLANDIRILMALIDIR…