Zurnanın son deliği mi?

<p class="MsoNoSpacing"><span lang="EN-US">Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeierin müzakere sürecine katkı koymak için yaptığı girişim bir anlamda fiyaskoyla sonuçlandı!</span></p> <p class="MsoNoSpacing"><span lang="EN-US">Halbuki...

Abone Ol

Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeierin müzakere sürecine katkı koymak için yaptığı girişim bir anlamda fiyaskoyla sonuçlandı!

Halbuki siyasi eşitlik olarak algılamadığımız, Almanya Dışişleri Bakanının yaklaşımına tepki gösterdiğimiz yöntem ilk kez gerçekleşmemişti!

Aynı niyetlerle dünyanın değişik ülkelerinden gelen ve her iki toplum lideriyle görüşmeler gerçekleştiren muhteremler her seferinde aynı uygulamayı gerçekleştirdiler.

Güneyin liderine Kıbrıs Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı muamelesi, Kuzeyin liderine de toplum lideri, Cemaat temsilcisi yaklaşımını reva gördüler!

Bunlara sesimizi çıkarabildik mi?

Çıkarmadık, çeşitli etkenlerle çıkaramadık!

Cumhurbaşkanlarımızın karşısında ayak ,ayak üstüne atarak outran mı istersin, laubali davranışlar içine girenmi istersin!

Hepsine de “eyvallah” dedik!

Köprülerin altından çok sular aktı gitti, iki lider arasındaki görüşmelerden çıkan izlenim “uzlaşının yakın” olabileceği doğrultusunda gelişti!

Böyle bir ortamın söz konusu olduğu bir dönemde, hele Masada “eşitlik”kavramının önemle üzerinde durulduğu bir dönemde,  iki lider arasındaki aykınlaşmaya katkı koymak amacı taşıyan bir ziyarette eşitlik ilkesine ters düşen, birine Cumhurbaşkanı muamelesi yaparken diğerine toplum lideri, Cemaatın başı davranışı sergilenmesi pek te hoş olmadı!

Kabullerde gerçekleştirilen hatalı tutum resepsiyonda da devam edince bu kez tepki ile karşılandı!

Haklı olarak Cumhurbaşkanı Akıncı  verilen davete katılmadı!

İlkeli duruşların bundan böyle daha dikkatli bir şekilde uygulanması en halisane dileğim!

İsteyen beğensin, isteyen beğenmesin!

Siyasi eşitlik kavramının bundan böyle dikkatle gözetilmesi, KKTC nin bir gerçek olduğu doğrultusunda davranışlar sergilenmesi masadaki konumumuza da sonsuz farklılıklar getireceği bilinerek hareket edilmelidir!

Zurnanın son deliğine razı olma dönemi artık bitirilmelidir!

                                                  

                                                       *******************

Zararlar karşılanacak, ya bıraktığı intibalar?

Dün iki lider arasındaki görüşmelerde 15 Kasımda Güney Kıbrısta yaşanan olaylar da ele alındı!

Rum lider Anastasiadis meydana gelen zararların karşılanacağını açıkladı.

Ayrıca liderler açıklamalarında, benzer kabul edilemez olayların, özellikle büyük bir gayretle Kıbrıs sorununa çözüm bulmaya çalışıldığı bir dönemde, devam etmekte olan müzakerelerin geleceğini herhangi bir şekilde tehlikeye sokmasına müsaade edilmeyeceği ifade edildi.

Sonuç olarak fatura dört öğrencinin başına kesildi!

Dört öğrenci için tutuklama emri çıkarılmasına karar verildi.

Halbuki yaşananlar dört öğrencilik gelişmeler değil. Bunun böyle olmadığı herkes tarafından bilinmesine rağmen bu tutum gelecek için çok büyük endişeler içermektedir.

Bu meseleyi “ört bastır” dan başka bir şey değildir

Göreceksiniz bu dört öğrenci meselesi de uyutulacak, bir sure sonra kapatılıp tarihe yazılacak.

 

Kalıcı olan Rumların içlerinde sürekli olarak yaşattıkları Türk düşmanlığıdır ki bunun da faturası bizden sonraki nesillere çıkacak!