Dünya Sağlık Örgütü 10-19 yaş arasındaki insanları “Adölesan” (Ergen/Ergenlikten gençliğe geçen) olarak tanımlıyor. KKTC’de 2022-2023 arasını kapsayan 1 senelik dönemde toplam 95 adölesan doğum gerçekleşti. Her yıl yayımlanan Kıbrıs Türk İstatistik Kurumu verilerine göre; 2022 yılında 14-19 yaş aralığında 34 kız çocuk anne olurken, 2023 yılında 18 yaş altı 16 yaş üzeri 61 kişi doğum yaptı. 2023’te 7 erkek çocuksa “baba” olarak kayıtlara geçti.

HER BİRİ ARAŞTIRILMALI

Veriler toplumda infiale neden olurken, Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Prof. Dr. Ceyhun Dalkan, 68 değil 1 kişi bile söz konusu olsa, konuya toplumsal bir sorun olarak bakılması gerektiğini söyledi. Sosyal Hizmetler boyutunun çok önemli olduğunu vurgulayan Dalkan, “Sosyal Hizmetler bu çocukların her birinin nasıl bir ortamda büyüdüğünün, neye maruz kaldığının, hangi koşullarda anne olduğunun, cinsel ilişkiye zorlanıp zorlanmadığının mutlaka üstüne gitmeli” dedi.

Kıbrıs’ta Uzaya İlk Adım! Kıbrıs’ta Uzaya İlk Adım!

MUTLAKA BİLGİ VERİN

61 kız çocuğunun anne, 7 erkek çocuğununsa baba olduğunun ortaya çıktığını anımsatan Prof. Dr. Ceyhun Dalkan, “68 doğumla ilgili detaylı dağılım bilgisi elimizde yok fakat gayri resmi görüşmelerimizde yaş aralığının 18 yaş altı 16 yaş üstü olduğu bilgisini edindik” dedi. Prof. Doktor Ceyhun Dalkan, toplumun da konuya daha hassas davranması gerektiğini ifade ederek, çevrelerinde çocuk anne veya baba görenlerin mutlaka Sosyal Hizmetlere haber vermesi gerektiğini kaydetti.

POLİS DEVREDE OLMALI

Prof. Dr. Ceyhun Dalkan, açıklamadan sonra kendilerine ulaşan siyasiler olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Konunun üzerine gidilmesi ve Sosyal Hizmetleri harekete geçirmek için itici güç olma hedefimiz var. Diğer bir nokta polis teşkilatı. Polis daha hassas davranıp, ‘bu işi kendi rızamla yaptım’ beyanıyla yetinmeyerek Sosyal Hizmetlerle birlikte hareket etmeli ve duruma müdahil olmalı. Okullarda vücut bütünlüğünün korunması ve haklar konusunda daha fazla eğitim verilmeli. Bu çocukların hangi ırka mensup oldukları önemli değil. Bu topraklarda yaşamaları ve insan olmaları bizleri onlara karşı sorumlu kılar.”

Ceyhun Dalkan-1