Josef Mengele, 16 Mart 1911’de Günzburg’da doğdu. Tarım makinaları üreten Karl Mengele’nin 3 oğlundan en büyüğüydü. Josef okulda oldukça başarılıydı
Müziğe, sanata ve kayak yapmaya ilgi duyuyordu. 1930 yılında liseyi bitirdi ve Nazi Partisi’nin merkezinin bulunduğu Münih’e felsefe eğitimi için gitti
1935’te Münih Üniversitesi’nden fiziksel antropoloji alanında doktora derecesi aldı. Ayrıca genetik tıp alanında doktora yaptı. Frankfurt’taki Kalıtsal Biyoloji ve Irk Hijyeni Enstitüsü’nde Dr. Otmar von Verschuer’ın asistanı oldu
Verschuer ise ikizler üzerinde yaptığı araştırmalar ve çalışmalarla bilinen bir bilim insanıydı. Ayrıca öjeni (“kusurlu” görülen bireylerin toplumdan ayrılması, üremelerinin engellenmesi ve insan ırkının bu yolla ıslah edilmesi) savunucusuydu
Josef Mengele, Verschuer’den etkilenmiş olacak ki çalışmalarını bu yönde ilerletti. Bir bilim insanı olarak hedefi Alman ırkının ıslahı ve değersizlerin hayatlarına son verilmesiydi
1938’de tıp diplomasını alarak SS’e katıldı. Aldığı askeri eğitimin ardından Nazi silahlı kuvvetleri tarafından göreve çağırıldı. II. Dünya Savaşı’nda savaş doktoru olarak görev yaptı
Bir diğer ilgi alanı ise ikizlerdi. Ona göre ikizler çözülmesi gereken bir gizeme sahipti. 1941’de Ukrayna’da iki askerin hayatını kurtardığı ve başarıları için madalyayla ödüllendirildi
1943’te ağır yaralandığı için geri gönderildi. Döndüğünde hocası Verschuer’in tavsiyesi üzerine toplama kampında görev almak için başvurdu ve kabul edildi
Gross-Rosen toplama kampındaki görevi sırasında kamptaki en rütbeli kişi olduğuna inanılan Mengele, öldürülmesi planlanan yüzlerce insanı birer denek olarak görüyordu
Amacı saf Alman ırkı yaratabilmekti ve orada bulunan insanlar deneyleri için mükemmel bir fırsattı. Asıl vahşet de böyle başladı
Mengele, kimin gaz odalarına gideceğine, kimin hangi deney için kalacağına ve kimlerin mahkum edileceğine karar veriyordu. Elbette ikizlere oldukça iyi davranıyor ve gaz odalarına gitmelerine izin vermiyordu
Birçok masum insan -aralarında çocukların da bulunduğu- üzerinde akıl almaz ve vahşi deneyler yaptı. Narkozsuz ameliyatlar, buz dolu odalara kapatılan mahkumlar, gözlerine mürekkep enjekte edilen insanlar…
Hepsi Mengele’nin çalışmalarının bir parçasıydı ve acı içinde ölüyorlardı. Yapışık ikizleri ayırma ya da ikizleri ameliyatla birleştirme gibi pek çok korkunç şey yaptı
Bir yandan Naziler için kaçınılmaz son yaklaşıyordu. 1944’te savaş suçlusu ilan edildi. Bu yüzden tüm doktorlar kamptan ayrıldı. Mengele de şehirden kaçarak dört yıl boyunca Bavyera’da Rosenheim yakınlarında bir çiftlikte çalıştı
1949 ise İtalya üzerinden Güney Amerika’ya kaçtı. Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te marangozluk yapmaya başladı. Ancak savaş suçlularının izi sürülüyordu, bu nedenle Paraguay’a kaçtı
Uzun bir süre daha kaçtıktan sonra 1979’da Brezilya’da denizde geçirdiği kalp krizi sonucu öldüğü DNA testinin ardından kesinleşti
Latin Amerika’da kaldığı dönemde yasa dışı olarak pek çok sezaryen ve kürtaj işlemi yaptığı biliniyor. Üstelik ikizlere olan ilgisi ve araştırmaları da devam ediyordu
İşte bu yüzden Brezilya’nın Arjantin sınırına yakın Candido Godoi kasabasında 1960’larda yapılan doğumların neredeyse yarısının ikiz olması dikkatleri çekti
Ayrıca kasabanın neredeyse tamamı Alman göçmenlerinden oluşuyordu. İnanışa göre Mengele ikizlik iksirini bulmuş ve Alman ırkı üzerinde uygulamıştı
Ancak elbette bu iddiayı kanıtlayan herhangi bir bilgi yoktu. Birçok kişi bunun bir tesadüf olamayacağını düşünüyor…