Ali Kişmir’in davasının görüşülmesinin ardından, Basın-Sen avukatı Cansu N. Nazlı, Basın-Sen Genel Sekreteri Serkan Soyalan ve Ali Kişmir açıklama yaptı.

Basın-Sen avukatı Cansu N. Nazlı, bu ceza davasının getirildiği yasa maddesinin Anayasa’ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve modern ceza hukukunun temel prensiplerine aykırı olduğu görüşünü ortaya koyarak, bahse konu yasa maddesinin soyut yazılmış, muğlak bırakılmış olduğunu savundu. 

Nazlı, ilgili yasa maddesinin yerinin “Mahkeme değil Meclis’in çöp kutusu” olduğunu söyledi

"Hiçbirinizin DAÜ’yü korumaya niyeti yok" "Hiçbirinizin DAÜ’yü korumaya niyeti yok"

Nazlı şunları söyledi;

“GKK’dan bir tanık getirildi. Tanığın ifadesine göre de ‘Yazıyı okuduğunda bunun kendileriyle ilgili olduğunu düşünmüş, bunu da orada çalışan bir personel kendisine göstermiş. Bunun üzerine de bunu dava konusu etmek için üstlerine bildirmiş. Çerçeveye uzaktan bakıldığında görüyoruz ki; bu kadar muğlak ve soyut bir suçtan 10 yıl hapislik derecesinde Ağır Ceza öngören bir suçtan biz GKK personelinin konuyu üzerinde alınmasından, herhangi bir zamanda herhangi birimiz yargılanabiliriz. Bu kabul edilebilir değildir.

Bizim Basın-sen olarak üzerinde durduğumuz nokta; böylesi bir cezai kuralın taşınacağı yer Mahkeme değil Meclis’in çöp kutusudur.

Bu getirilen ceza davasının bir siyasi baskı niteliği olduğunu düşünüyoruz ve diyoruz ki; Baskı varsa direniş de var”