Sosyal Medyanın Sesi
Gazimağusa Dr. Fazıl Küçük Ensüstri Meslek Lisesinde yine tavan çöktü! Büyük bir şans eseri ölen ya da yaralanan olmadı. Geçmiş olsun.
Bu ilk değildi, son da olmayacak.
Birileri ölene kadar seyre devam!
36 yılım geçti bu okulda. Defalarca bilgi verildiği halde sadece göstermelik tamirler yapıldı. Hep korku ve endişeyle” bir gün başımıza çökecek” diye söyledik.
Ya öğrencinin, öğretmenin veya çalışanın canına bir şey olsaydı?
Çocukların başına beton düşecekmiş, karınları aç derse girerlermiş, kantine gidecek harçlıkları yokmuş…
Sizin ne umurunuz!
Sizin tek derdiniz, seçim.
Genelleri seçtik, onlar memleketi mamur ettiler ya,
Yerelleri de seçelim de, bizim adımıza vekâletten yetki verdiklerimizin mutluluğu tam olsun.
Yazıklar olsun.
(Eralp Şerifoğlu)
Memlekette yapılan vurgunun, yolsuzluğun, hırsızlığın kamuflajı büyük bayraklarla süslenmiş Milli Dava söylemiydi. Yetmedi. Arsızlık, hırsızlık arttık sonra Milli Dava söylemi yetersiz kaldı. Mavi Vatan ve Milli Beka şeyi devreye girdi. Yeter ki anlaşılır olmasın, yolsuzluğu ve arsızlığı unuttursun. Bilin ki bu söylemlerin sahipleri bu coğrafyanın gördüğü en büyük dolandırıcılardır.
(Okan Dağlı)
Her şey güzel olacak : Bu kış mevsimi, yağmurlar bereketli gidiyor. Ovalar, tarlalar, etraf yemyeşil, bol ot var. Kocabaş, küçükbaş hayvanlar yiyor, yedikçe semiriyor. Üretici, kasaplıkları, kasaplara okkası 80 liradan veriyor. Kilosu değil ha..! Kasaplardan aldığınız et, kilosu 200 ün üstünde. Tüketici, "el ve cep yakıyor bu fiyatlar. Et yiyemez oluyoruz" diye yakınıyor. Et yiyemezseniz, tavuk ve balık yeyiniz diyor diyetisyenler. Ve de yöneticiler. Ne güzel ammaaa ! Hem, sahi ya ! Kırmızı et ,sağlığa zarardır.. Eeeee, üç beyaz; un, şeker, tuz da zararlıdır. Halkımız, en çok ekmek tüketenlerdendir. Hamur işleri, börek çörek, makarna , katmer...de zararlı ise, insan sormaktan kendini alamıyor. Ne yiyeceğiz, nasıl besleneceğiz. Ben bilmem. Onu da, sayın, değerli yöneticilerimize, hükümet edenlere sorunuz. Alacağınız cevabı da söyliyeyim. "Her şey güzel olacak, sizler için ,gece gündüz demeden çalışıyoruz". pazara, markete, kasaba uğrayan , alış veriş yapan tek bir yöneticimizi hiç gördünüz mü ? Görseniz de , onlar fiyat sormazlar ki..Ver şundan , ver bundan, ne etti, al parayı deyip geçerler. Yanan, ezilen, dar gelirliler, asgari ücrete selam durmak mecburiyetinde kalanlardır. Türk lirası eriyiyormuş alma gücü kalmamış, aldırmayınız. Üzülmeye gerek yok. anavatan sağ olsun. sayesinde, her şey güzel olacak..
Güven içinde, özgürce yaşıyoruz, geçinip gidiyoruz ya . Daha ne istersiniz !
(Özcan Özcanhan)
Devletin doktorunun yazdığı ilaç hastane eczanesinde yok ilaç deposunda yok kuruldan geçmez bu nasıl bir uygulamadır.
(İsmet Ezel)
Yani benim anlamadığım birşey var...
Benim ürettiğim etin ve sütün fiyatını başka bir kesim nasıl olurda belirlemek için Tarım Bakanlığı önünde açıklama yapma cüretini bulur. Ağlama ağlama üstüne nedir bu utanmazlık. Sırtımızda yetişir mandala oynadığınız.
(Kağan Güler)
Bunlar da ilginizi çekebilir