Ayaklı Gazete

Sosyal Medyanın Sesi

Abone Ol

Dün Restorancılar ve Kasapcılar Birliği bir eylem yaptı. Hayvan üreticisini yalan beyanla suçladı. Ve et ithalinin derhal serbest bırakılmasıni talep etti.
Sanki üretici fiyat yükseltiyor gibi hava yaratmaya çalıştılar. Yani ağzından çıkanı kulağı duymuyor bu arkadaşların.
Şunu söyleyelim. Hayvancı fiyat yükseltiyor bir yalandır. Konuya uzak sizlerinde anlayacağı biçimde yazayım. Et ücreti, hayvan yemi ücretleriyle belirlenir. Yem ücretleri ise akaryakıtla ve diğer etkenlerle belirlenir. Hayvan üreticisi çoğu zaman bir çiftçidir. Akaryakıtını toprağını ekeceği gün herkes gibi aynı fiyattan alır. (Kısmen 1 yıl sonra azda olsa KDV indirimi alır. O da enflasyon ile komik bir ücrettir.)
Peki ne oldu? 12 ay gibi bir sürede akaryakkıt 4 katına çıktı. Peki kırmızı ete 4 kat zam yapıldı mı? Hayır. Nedenini yukarıda yazdım. Çünkü insanımız üretimden vazgeçiyor. Mandıralar çiftlikler kapanıyor. Kriz sebebiyle üretimden kopuyor. Bunun çözümleri dünyada var elbette. Ama okuyana, araştırana var.
(İlke Davulcu)
 
Yok yahu bu da olmaz" dediğimiz her şey oldu. Olmaya da devam ediyor maalesef
Cinsiyet kotasını yanlış uygulayan partilerin, memleket yönetme iddiası ayrı bir komedi olarak ortada dururken, hatalarını yasal düzenlemeyle (bezle..!) değiştirneye çalışacaklarmış..
Bardon...!
O değil, yanlış yapanlar da ödüllendirilecek.. Tipik KKTC standardı
(Aral Moral)
 
Trafik kontrolleri : Küçücük ülkemizde, sürekli artan motorlu araç sayısı, beraberinde, artan trafik kazalarını da getrdi. Kazaları yapan, elbette, araçlar değil, sürücülerdir. Çılgınca sürat yapan, seyir halinde telefon kullanan, trafik kurallarına uymayanlar, ölüm saçmaya başladı. Kaza sonucu artan canve mal kaybı tırmanıyor. Trafik polislerimiz ve diğer görevliler, canla başla çalışıyor. Ama, kötü gidiatı frenleyemiyor. Demek ki, daha sert ve caydırcı davranılması gerek. Br Kaç kez, Lefkoşa’nın belirli cadde ve kavşaklarında durdum, inceledim. Neler gördüm, not ettim neler. Ve de kendi kendime sordum, bunları polislerimiz, trafik yetkillerimiz görmüyor mu ? Elbette görüyor. Aşırı sürat ypn cayır vayır gürültü koparan, egsoz patlatan, telefonda konuşan, gereksiz yerde sağlayan, makas yapan, trafik ışıklarını sallamayan, kırmızıda durmadan gelip geçen vs. Kocaman egsoz takıp, simsiyah zehir kusarak geçen arabaları gördükleri halde neden durdurup uyarmıyor, ceza yazmıyor ilgililer.? Yani, trafik kontrolü, sadece, sürüş ehliyeti, seyrü sefer ruhsatları, sigorta poliçeleri denetlemek mi ? Hele bazı voyvoda genç sürücler jaka yaparken kural mural tanımazken, onları durdurup rapor etmekten polisimiz korkuyor mu ? Benim mahallemde bile korkunç sürat gaza basma ,egsoz patlatmalarına tanık oluyoruz Yayalar, hepimiz korkar olduk. Ya çoluk çoçukların, talebelerin güvenliğini hiç düşünmeyen sürücülere ne demeli.
(Özcan Özcanhan)
 
 
Sosyal medya üzerinden şikayet etmek çok huyum değildir. Ancak bugün telefon ile daha iyi anlaşacağım düşüncesinde Girne Amerikan Üniversitesi Öğrenci İşleri’ni arama gibi bir hataya düştüm.
Telefon ilk açıldığında 2. Sıradasınız müsait bir görevli size cevap verecektir denildi. Sonrasında bu sayı “ilk sıradasınız” anonsuna dönüştü. İş inada bindi ve bekledim. Yaklaşık 40 dk boyunca burs ve yurt dışı kampüs reklamı dinledim.
Öğrenci işlerine de ulaşamadım.
Şansımı bir kez daha E-Mail ile deneyeceğim.
Bu arada şu an Yurtdışındayım.
Hep merak ettiğim bir olay var iç kontrol bağlamında acaba yetkilileri de bu okulun bu telefonlardan tıpkı vatandaş/öğrenci gibi ulaşmaya çalışıyor mu görevlilere.
Diğer taraftan vicdan yapıp, belki çok yoğundurlar, telefon bozuktur, acil bir şey oldu diye optimistik olmaya çalışıyorum.
(Oshan Sabırlı)