Tek suçu deniz kenarında bankta oturmaktı, Naveed Akbar'ın…

Alkollü bir sürücü geldi, canını aldı.

Bu kez tek suçu yol kenarında yürümek olan 19 yaşındaki kız çocuğunu bastılar.

Ya trafikte ya iş kazalarında ölüyor insanlar ve kendi ülkelerine çivilenmiş bir tabutun içinde dönüyorlar, yolcu koltuğu yerine…

Muhammad Nızam Uddin, iş güvenliğinden yoksun, üçüncü kattaki iskeleden düşüp öldüğüne, başına baret takmaya çalışıyorlardı.

33 yaşındaki Taimoor Ansar, devrilen elektrik direğinin altında can verdiğinde, direği yerine dikiyorlardı.

24 yaşındaki Derrick, kiracısı tarafından diri diri yakılmıştı evinde, uyurken…

Hepsi de son birkaç ayda yaşandı bunların… İnsan hayatının giderek ucuzladığı, sıradanlaştığı, önemsizleştiği bu topraklarda…

(Cenk Mutluyakalı)

Bu aracın sahibi kim? Bu aracın sahibi kim?

 

 

Türkiye Cumhuriyetinden, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine gelerek KKTC’de 3 yıl çalışma izni ile kalan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ülkesinde bedelli askerlik hakkı kazanıyorlar , bizim ülkemizin sporcuları profesyonel spor hayatlarını Türkiye’de sürdürüyorlarsa tam 9 yıl sonra bedelli hakkını kazanmaktadırlar , bizlerin ülkemizi temsil eden gurur kaynaklarımıza verdiğimiz değer işte bu kadar olur

(Salih Işık)

 

Güne dair;

Cahil oldun mu, hele hele cahil olduğunun farkında değilsen, öğrenmek diye bir derdin, sıkıntın ve çaban da olmaz.

Çünkü sen zaten her şeyi biliyorsun

(Deniz Gürgöze)

 

PROJE KISIRLIĞIMIZ MEŞHURDUR: Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği, "Belediye ve Köylerin Altyapı Yatırımlarına Katkı Projesi" için teklif çağrısı süresinin 16 Aralık Pazartesi gününe dek uzatıldığını duyurdu… Besbelli yeteri kadar proje sunulamadı ki başvuru süresi uzatılıyor…

Maalesef öteden beri böyle bir basiretsizliğimiz var işte… İlk kez de olmuyor… Türkiye Cumhuriyeti Hükümetlerinin ülkemizin ihtiyaçları adına gönderdikleri proje kaynakları proje hazırlanıp sunulamadığından dolayı süresi dolunca geri Ankara’ya dönmektedir… Aidiyetsizlik, liyakatsizlik ve duyarsızlık bu boyutlara kadar gelmişse çok yazık ve vay halimize…

“İlk kez de vuku bulmuyor bu utanç hadisesi” dedim ya… Misal: Mehmet Ali Talat’ın Cumhurbaşkanlığı dönemiydi… Özel bir görüşmemizde “Devlet birimlerimiz proje yapacak elemanlardan yoksun olduğu için Ankara’dan gelen proje kaynakları hiç dokunulmadan maalesef geri dönüyor” demiş ve ben de bunu gazetemde eleşitirel bir köşe yazısıyla duyurmuştum…

Demek ki, o günlerden bu yana proje kısırlığımızda olumlu bir değişim yok!... Şimdi gündemdeki bu proje teşvikleri, 2024 Yılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında İmzalanan İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması kapsamında yürütülüyor… Kaynağı tamamen hibe formatında hazır olan bu program, belediye ve köylerin altyapı yatırımlarına katkıyı öngörmektedir…

Yeni taşındığım mahallenin bazı alt yapı sorunları var… “Acaba bu sorunların çözümü adına bir proje hazırlayıp ben de Büyükelçiliğin kapısını 16 Aralığa kadar çalsam mı?” diye düşünüyorum!..

(Ahmet Tolgay)