Sanki hiçbir şey olmamış gibi…
“Kadınlar, kocalarının yatak davetine icabet etmek zorundadır” diye fetva veren müftü, yurttaş yapılarak zorla adaya gönderilmemiş gibi…
Bir gecede kurulan vakıf ve bu vakıfa tahsis edilen arazi üzerine talimatla ilahiyat koleji kurulmamış gibi…
Tarikat yurtlarına göz yumulmamış gibi…
Anayasa Mahkemesi, Din İşleri Komisyonu'nun Kur'an kursu düzenlemek ve hafızlık belgesi vermek gibi yetkilerini Anayasa'ya aykırı bulduğu zaman “Bu yanlışından dönülmelidir, yoksa bizim atacağımız adımlar farklı olacaktır" gibi tehditler savrulmamış ve yargı bağımsızlığına müdahale edilmemiş gibi…
“Bir müjdemiz var” diyerek toplanan Meclis’e “Külliye” dayatılmamış, uzaktan bir mimar birkaç farklı Bakanlar Kurulu kararı ile “istisnai yurttaş” yapılmamış, tüm süreç dış emirle yönetilmemiş gibi….
Çocuklar üzerinden bir kutuplaştırma, cepheleştirme, ayrıştırma hareketi yokmuş gibi…
Sanki tüm mesele inanç özgürlüğüymüş gibi…
(Cenk Mutluyakalı)
Sendika Başkanı Metin Atan, kendi şahsi kavgasını, kendi şahsi husumetlerini, kendi öfkesini, kinini bir dairenin grevinde dile getiremez. Bir dairenin grevini fırsat bilin, o dairenin personelinin bağlı bulunduğu Bakana küfredemez, hakaret edemez. Sendikacı isen, hangi sorunlarla ilgili grev yaptığını unutmadan, hedeften şaşmadan, sadece o konu ile ilgili meseleleri adam gibi konuşman gerekir. O daire personelleri senin şahsi hazımsızlıklarının ortağı olmak zorunda değildir. Daha evvel bu yaptıkların nedeniyle, ayrıca üyelerini dinlemeye dahi tahammül edememen nedeniyle sendikandan istifalar oldu. Halen aynı kafayla devam ediyorsun. Bilmeyen de çalışanları çok düşündüğünü sanır. Aklını başına topla.
(Rana Sarro)
Ne ilginçtir ki, Türkiye, Atatürk inkılaplarını Kıbrıs Türk toplumuna kabul ettirmek için planlı ve sistematik bir çalışma yapmıştır. 1960'a kadar bu sistemli çalışma devam etmiştir. Hatta 1959 tarihinde Türkiye'nin görevlendirdiği Celal Hordan, Kıbrıs'ta köy köy gezip kara çarşafın atılmasını istemiştir. Peki, şimdi ne oldu da sabi denilecek yaştaki çocukların başörtüsü giymesinin önü açılıyor? Bir toplumun kimyası ile bu kadar oynanır mı? Hangi toplum bunu kabul eder? Kaldı ki bu toplum kendi din alimlerini de yetiştirmiştir. Bunların başında Nejmi Sağıp Bodamyalızade gelmektedir. Nejmi Bey'in Kur'an-ı Kerim'i tefsir ettiği çok sayıda kitabı bulunmaktadır.
Kıbrıs Türkünün toplumsal tarihini ve kamuoyunun vicdani görmezden gelerek dayatma tüzüklerle bu iş olmaz!
(Mete Özsezer)
“TRUMPIN EKONOMİ POLİTİKASI
Trump, Çin hariç diğer ülkelere uygulaycağı artırılmış gümrük vergilerini 90 gün erteledi.
Böylece gerçeği kabul etmiş oldu. Çin karşısında zayıf durumda olduğunu açığa vurdu.
Elimde silahlar var diye bir de tehdit savurdu.
Şimdi rakamlara bakalım :
Çinin toplam ihracatı : 3.42 trilyon dollar.
Çinin USA yaptığı ihracat : 501.22 milyar dollar.
Yani toplam ihracatının ancak 0/0. 14. 6 sı Amerikayadır.
Çin kendi iç piyasasında marjinal karını 1 dollar artırsa, USA ihracatından doğacak farkı telafi edebilir.
Öyle Trump çok zeki, kurnazdır değerlendirmeleri doğru değil.
Çıkmazdadır ve silaha baş vurursa Allah insanlığı korusun.
İkinci Cihan Harbinin arifesinde yaşananları yaşıyoruz.
(Yücel Dolmacı)