11 Şubat 1959 Zürih ve 19 Şubat 1959 Londra Antlaşmaları temelinde Kıbrıs Türk ve Rum toplumlarının siyasi eşitliğine, egemenliğine ve ortaklığına dayalı Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulması yönünde önemli adımlar atılmasının ardından Kıbrıs Anayasası, Garanti ve İttifak Antlaşmaları 15-16 Ağustos 1960 tarihinde Lefkoşa’da imzalanarak ilan edilirken 21 pare top atışı ile iki ayrı ulusa dayalı bağımsız ve egemen bir devlet kuruluyor ve de 16 Ağustos 1960’ta saat 12’de; 650 kişilik Türk Alayı ve 950 kişilik Yunan Alayı Mağusa Limanından Adaya çıkıyordu..
O günde Kıbrıs Türk Halkı arasında sevinç ve heyecan doruktaydı.. Mahşeri bir kalabalık vardı ve de o günde Anavatan Yavru vatan hasreti sona ererken Türk askerinin 81 yıllık bir ayrılıktan sonra yeniden Kıbrıs’a gelmesi nedeniyle adanın her yanında kutlamalar yapılıyordu..
Yine, yeni bir devletin kuruluş antlaşmalarının imzalanmasının ardından İngiliz Sömürge Yönetimi Valisi, SirHughFoot 16 Ağustos 1960 günü saat 10.25’te Chichester Muhribine binerek Kıbrıs’tan ayrılmıştı..
Şubat 1959 Zürih ve Londra Antlaşmalarına göre Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rum, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Türk olacaktı.. Nitekim 3 Aralık 1959’da Rumların oylarıyla Makarios Cumhurbaşkanı seçilirken Türk tarafında da Liderimiz Dr. Fazıl Küçük; rakipsiz olarak Cumhurbaşkanı Muavini olarak seçilmişti..
Kıbrıs Cumhuriyeti kuruluş Antlaşmalarına göre; Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısının ‘veto’ hakları olacaktı. Bakanlar Kurulu 7 Rum ve 3 Türk üyeden oluşacaktı. Bakanlar kurulundan karar alınabilmesi için 3 Türk Bakandan en az 2’nin olumlu oyuna ihtiyaç vardı.. Cumhuriyet Meclisinin 50 milletvekili olacaktı. 50 milletvekilinin 35’i Rum, 15’i Türk olacaktı. Meclis’ten olumlu oy çıkması için en az 8 Türk milletvekilinin olumlu oyu aranacaktı.. Yine Kıbrıs Cumhuriyeti Ordusunda %60-40 ve memur kadrolarında da %70-30 oranı ile her iki toplum fertlerinden oluşacaktı.. 5 kasabada (Lefkoşa, Mağusa, Limasol, Larnaka, Baf) ayrı Belediyeler olacaktı. İç güvenliği polis ve jandarma sağlayacaktı. Resmi dil Türkçe ve Rumca olacaktı. Kıbrıs Cumhuriyeti federatif bir ortaklık Cumhuriyetiydi.. Egemenlik ve bağımsızlık her iki topluma ortaklaşa verilmişti. Anayasadaki esas, bir ulusal toplumun diğerine hükmedemeyeceği idi..
Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken Enosis ve Taksim yasaklanmıştı.. Ancak Rum liderliği eski EOKA’cıları Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kilit noktalarına yerleştirmiş ve Anayasada yasaklanmasına karşın Enosis faaliyetleri bizzat Cumhurbaşkanı Makarios’un önderliğinde sürdürülecekti..
Nitekim; Kıbrıs Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı olmasına karşın ana hedefin değişmediğini belirten Makarios; 5 Ocak 1962’de yapmış olduğu bir konuşmasında : “ Kıbrıs halkının mücadelesi devam edecektir. Zürih ve Londra Antlaşmaları bu mücadele sürecinde sadece bir kilometre taşı değil, ayni zamanda başlatılacak mücadelenin hareket noktası ve burçlarıdır.” Demişti.
18 Ekim 1950’de Başpiskopos seçildiği günde Kıbrıs’ı Yunanistan’la birleştirmek için mücadele edeceği konusunda yemin eden Makarios; Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına karşı çıkarak Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakı uğruna teröre, şiddete başvuracaktı..
1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Antlaşmaları ile Enosis ve Taksim yasaklanıyordu. Ancak, Makarios’unMegali İdea hayalleri; Kıbrıs Türk toplumu ile Adadaki iktidarın ve egemenliğin paylaşılmasını öngören 1959 Zürih ve Londra ve de 16 Ağustos 1960 Antlaşmalarını Makarios’un uygulamaya koyması olanağını ve umudunu ortadan kaldırıyordu…
Nitekim bu antlaşmalarla Kıbrıs’ta Türklere çok haklar verildiğini düşünen ve Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasında 13 maddenin değiştirilmesini hedefleyen Makarios; 22-26 Kasım 1962 tarihleri arasında konu ile ilgili Ankara’ya kadar resmi bir ziyarette bulunacaktı. Ankara’da çok iyi bir karşılama gören Makarios; Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasında gerçekleştirmeyi düşündüğü değişiklik konusunda Başbakan İnönü ve Hükümetinden ve TC Meclisinden beklediği olumlu yanıtı alamayacaktı.
EOKA’cı Rumların da kışkırtmalarıyla Makarios’un Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ele geçirme girişimleri karşısında Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Fazıl Küçük; 2 Aralık 1962’de yapmış olduğu bir köy gezisi esnasında “1959 Zürih ve Londra Antlaşmalarına imzamızı atarken, bunu geçici bir zaman için değil, sonsuza dek yaşayacağına inandık. Yolumuz zıtlaşma değil, barış ve insanlık yoludur” demişti.
EOKA’nın kuruluşunu 8. Yıl dönümünde 1 Nisan 1963’te Makarios: “ EOKA mücadelesinin Kıbrıs Cumhuriyeti’ni kurmak için yapılmadığını, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin baskı altında kurulduğunu vurgulayan sözlerini eleştiren Türk Cemaat Meclisi Başkanı Rauf R. Denktaş: “Makarios, bu sözleriyle Rumların Kıbrıs’la ilgili planlarını açığa çıkarmıştır. Söyledikleri ve izlediği siyaset, antlaşmaların ihlali demektir, tehlikeli fikirler içermektedir. Başkanı bulunduğu devleti yıkmak için devletin kuvvetlerini kullanmak meşru bir hareket olamaz..
..Makarios ve Klerides’in Kıbrıs Türklerini azınlık statüsüne indirgeme önerileri ve girişimleri, statümüzü sağlamak için yapılan fedakarlıklar ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ni meydana getiren uluslararası antlaşmalarla asla bağdaşmamaktadır..
HalkukiMakarios’un niyeti ve kesin kararı, Klerides’in de anılarında açıkça belirttiği gibi, “azınlık toplum olarak gördüğü Türklerle anlaşmalarla tanınan hakları kısıtlamak, Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısına eşit yürütme (icra) yetkisi tanımak suretiyle belirlenen iki toplumun eşit statüsünü ortadan kaldırmak, Türk Cemaat Meclisi’ni feshederek onun yerine Eğitim Bakanlığı oluşturmak suretiyle devletin eğitim ve öğretiminin Rumca olduğunu, azınlık toplumun yani Türk toplumunun eğitim, kültür ve kişisel statü ve diğer benzer konularda özerk (otonom) haklara sahip olduğu imajını yaratmaktı.. Kaynak: Dr. Ahmet Gazioğlu, Rum Mezalimi ve KKTC’ye Doğru, s.5, Çukurova Üniversitesi stratejik Araştırmalar Merkezi
Makarios , Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasında yapılması konusunda Türkiye’den kesin ret cevabı almasına karşın Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasında Kıbrıs Türk Halkına yaşama hakkı veren 13 maddenin değiştirilmesi gerektiğine ilişkin görüşlerini 30 Kasım 1963’te bu kez resmen gündeme taşıması üzerine; Ankara bu önerileri derhal reddetti ve anayasayı değiştirme girişimlerinin neden olacağı ciddi duruma Makarios’un dikkatini çekerek gerekli uyarıda bulundu.
Neticede, Rum liderliği 6 Aralık 1963’te Anavatanımız Türkiye’den ve de Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Fazıl Küçük’ten ‘Ret’ cevabını almasının ardından tarihin derinliklerinden gelen Megali İdea hayalleri çerçevesinde Enosis’e giden yolu açmak için 21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırılarıyla Akritas Planını uygulamaya koyacaktı… DEVAM EDECEK..