08 Nisan 2015 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre KIBRIS TV’de Eda Alisinanoğlu’nun konuğu olan Eski Müzakereci Ergün Olgun, Rum Yönetiminin masadaki tutumunu eleştirdi ve de, Kıbrıs Türk halkının meşru haklarına bir kez daha vurgu yaptı.
Programda, 2 Nisan’da iki liderin ara bölgede gerçekleştirdiği görüşme ile Cenevre Zirvesi sonrasında başlatılan teknik komite süreci ele alındı. Eski Müzakereci Ergün Olgun, Rum tarafının 1 Nisan’da EOKA’nın kuruluşunu ve ENOSİS hedefini kutlamasının , yapılan görüşmenin samimiyetine gölge düşürdüğünü söyledi..
..Eski Müzakereci sayın Ergün Olgun, “1 Nisan’da Rum tarafının kutlamalarında atılan ‘Kıbrıs Yunandır’ sloganları ve Eğitim Bakanlığı’nın bugünü resmi olarak kutlaması, Enosis hedefinin hala benimsemediğini gösteriyor. Rum lider Hristodulidis, bu konuda doğrudan bir açıklama yapmasa da sessizliği , bu politikayı zımmen desteklediğini ortaya koyuyor” dedi..
..Yunanistan’da 25 Mart’ta düzenlenen bayram kutlamalarında da benzer sloganların atıldığını hatırlatan sayın Ergün Olgun, 2 Nisan’daki görüşmenin bu olayların hemen ardından gerçekleşmesinin tarihin isabetsizliğini ortaya koyduğunu ifade etti..
..Ergün Olgun, 2 Nisan’daki görüşmenin bu olayların hemen ardından gerçekleşmesinin tarihin isabetsizliğini ortaya koyduğunu ifade etti. Ergün Olgun, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Cenevre’deki üçlü görüşmede taraflara eşit mesafede durmaya çalıştığını belirterek, “Genel Sekreter Guterres, açıklamasında önce KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a, sonra GKRY Lideri Hristodulidis’e atıf yaptı. Bu küçük ama sembolik detaylar , iki tarafın eşit statüde ele alınmasının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı..
..Kıbrıs Türk tarafının taleplerinin sadece meşru haklara saygı gösterilmesiyle sınırlı olduğunu vurgulayan sayın Ergün Olgun, “Ne Birleşmiş Milletlerden ne de uluslararası camiadan bu yönde bir adım görebiliyoruz. Çünkü mevcut statüko , onların çıkarına hizmet ediyor. Kıbrıslı Türkler ve Türkiye öteki olarak görülüyor. Rum tarafının haksız politikalarına sessiz kalınması da bundan kaynaklanıyor” diye konuştu.
Ergün Olgun, ara bölgede kurulması planlanan güneş enerjisi santraline de değinerek, Rum tarafının yine eşitlik ilkesine aykırı bir tutum sergilediğini ifade etti:
Güneş enerjisi konusu da “Ben patronum, ben egemenim” yaklaşımının bir yansımasıdır. Bu tavrı geçmişte de yaşadık. 1994 yılında gündeme gelen güven yaratıcı önlemler kapsamında Maraş’ın eski sakinlerine açılması ve Lefkoşa Havalimanı’nın iki kapılı olarak uluslararası trafiğe açılması önerilmişti. Ancak Rum tarafı, bu durumun Kıbrıslı Türklerin meşruiyetini teyit edeceği gerekçesiyle bu önerileri reddetmişti. Ayni zihniyet bugün de devam ediyor”..
..Ergün Olgun, 2025 yılında da benzer bir durumla karşı karşıya kalındığını belirterek, “Ara bölgede kurulacak güneş enerjisi santralinden doğrudan Kuzey Kıbrıs’a bağlantı yapılmasına
engel olmaya çalışıyorlar. “Benim üzerimden gelecek size” diyorlar. Ayni yaklaşımı 1994’te de sergilemişlerdi. Bu tavır size güven mi yaratıyor, yoksa güvensizlik mi? Sorun bu” ifadelerini kullandı.
Gerçek şu ki dün olduğu gibi bugün de Rum-Yunan ikilisinin olası bir siyasi çözümle birlikte hedefleri Enosis’e giden yolu açmaktır. Bunun için de garanti anlaşmaları iptal edilmeli, Türk askeri adadan gitmeli, Rum göçmenler Kuzey Kıbrıs’taki mallarına mülklerine geri dönmeli diyor, başka bir şey demiyor!..
Yine 08.04.2025 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre; Meclis Başkanı Ziya Öztürkler Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in ABD’den Türkiye’ye yaptığı çağrıya tepki göstererek Hristodulidis’in ABD’den Türkiye’ye yaptığı çağrıya tepki göstererek Hristodulidis’in muhatabının KKTC ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar olduğunu vurguladı. Yazılı açıklamasında Öztürkler , Hristodulidis’in yaklaşımının doğru olmadığını da ifade etti..
..Bir Web TV’de konuk olan Öztürkler Öztürkler, Rum Meclis Başkanı Annita Dimitriu’nun “Ya Susuz Kalacağız Ya Da Türkiye’ye Bağımlı Kalacağız” sözlerini de eleştirdi.
..“Türkiye’ye muhtaç kalmamak sözü hoş değil” diyen Öztürkler, Türkiye’nin bölgedeki önemine dikkat çekerek, “Anavatan Türkiye büyük bir devlet . Asrın Projesinin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmıştır. KKTC toprakları suyla buluşmuştur ifadelerini kullandı..
..Su, adaya ilk geldiği zamanlarda Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Barış Suyu” olabileceği mesajını verdiğini anımsatan Öztürkler, iklim krizinin küresel bir sorun olduğunu vurguladı; elektrik ve su gibi temel konularda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Güney Kıbrıs’ın ortak çözümler üretmesi gerektiğini belirtti..
.. “Ayni adada yaşıyoruz, işbirliği yapmalıyız” diyen Ziya Öztürkler, liderlerin Cenevre’de görüşmeler gerçekleştirdiğini hatırlatarak su ve elektrik gibi stratejik noktaların insani değerlendirilmesini istedi..
..EOKA kutlamalarında atılan sloganları da anımsatan Öztürkler, Kıbrıs Türk halkının verdiği mücadeleyi unutmaması gerektiğini söyledi. Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın Kıbrıs’ı Yunan olarak gördüğünü belirten Ziya Öztürkler, Türk askerinin adadan çekilmesinin söz konusu olmadığını kaydetti..
Rum liderliği “Olası bir siyasi çözümde garanti anlaşmaları iptal edilmeli, Türk Askeri adadan gitmeli, Rum göçmenler Kuzey Kıbrıs’taki malına mülküne geri dönmeli” diyor, başka bir şey demiyor!..
Rum-Yunan ikilisi çok iyi bilmelidir ki, Kıbrıs Türk halkı anavatanımız Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden asla ve asla vazgeçmeyecektir, Türk askeri ebediyete kadar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde var olmaya devam edecektir.
Sonuç olarak; Kıbrıs Türk halkına düşen görev birlik ve beraberlik içinde hareket ederek, anavatanımız Türkiye’nin desteğinde bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yaşatmak ve tanınmasını sağlamaktır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..