Türk tarihinin en gurur verici zaferlerinden biri olan Çanakkale Zaferinin 110. Yıl dönümünde mutluyuz, gururluyuz.

Türk milletinin  hayatını değiştiren, Türk Kurtuluş Savaşına  damgasını vuran, dünya tarihinin en önemli savaşlarından biri olan  18 Mart Çanakkale Zaferi;  Mustafa Kemal Atatürk’ün  askerlerine “Ben Size Taarruzu Emretmiyorum.  Ölmeyi Emrediyorum.  Biz Ölünceye Kadar  Geçecek Zaman Zarfında  Yerimize  Başka kuvvetler Gelir, Başka Komutanlar Hakim Olabilir” dediği zaferdir.

Gerilere dönüp bakacak olursak;  29 Ekim 1914’te Karadeniz’e açılan Osmanlı Devleti Bayraklı  Alman Filosu  Rusya’nın liman kentlerini bombaladı. Bu gelişmelerle birlikte Osmanlı Devleti resmen savaşa katılmış oldu. İki gün sonra Rus Askeri Birlikleri Kafkas sınırlarını aşarak saldırıya geçti. 4 gün sonra ise İngiliz ve Fransız gemileri Boğaz girişindeki tabyaları topa tutu. Boğazlardan çıkacak gemilere karşı pusuya yattı..

..İngiltere’nin dinmeyen düşmanca tutumu, Osmanlıyı I. Dünya Savaşına sürükledi. İngilizlerin kovaladığı Alman Gemileri “Goeben ve Breslau” Çanakkale Boğazından geçerek   Osmanlı’ya sığındı. Satın alındığı  açıklanan gemilere “Yavuz” ve “Midilli” adı verildi. Alman personelin geri gönderilmesini istedi. Hükümet bu askerlerin Osmanlı ordusuna katıldıklarını açıkladı..

..Bunu duyan ve hiç kimseye danışmayan  Alman Komutan Boğazı kapatarak mayın döşetti. Boğaza “Girişe Kapalı”  işaretlerini koydurttu. Bu bir savaş ilanıydı. Osmanlı Yönetiminin bundan haberi yoktu. Osmanlı Devleti Yönetimi Almanların güdümüneydi!.. 29 Ekim 1914’te Karadeniz’e açılan Osmanlı Bayraklı Alman Filosu Rusya’nın liman kentlerini bombaladı.  Bu gelişmelerle Osmanlı Devleti resmen savaşa katılmış oldu..

..18 Mart 1915 sabahı Birleşik Donanma  Çanakkale Boğazı’na girdi. Dünyanın yenilmez ve önünde durulmaz donanması karşısında yokluklar içinde savunma yapan Osmanlı Ordusu vardı.  7 saat süren çarpışmalarda Birleşik Donanma güçlerinin üçte birini yitirdi. Çanakkale’nin geçilemeyeceğini anlayınca daha fazla kayıp vermeyi göze alamayan komutan geri çekilme emri vermek zorunda kaldı..

..Her yıl 18 Mart’ta kutladığımız Çanakkale Zaferini Nusrat Mayın Gemisi sadece elde kalan son 20 mayınla başarmıştı. 1912’de Almanya’da inşa edilen Nusrat Mayın Gemisinin Torpil Komutanı  olan Nazmi Akpınar, Rusların ve Fransızların döküntülerinden topladıkları mayınlarla elde ettikleri başarıyı şöyle anlatıyor:

“Düşmanın bilmediği yeni ve gizli bir torpil hattı kurmak gerekiyordu. 17 Mart gece yarısından sonra hareket ettik. Her taraf zifiri karanlıktı. Gemide tek bir ışık bile yakmıyorduk.  Bu yolculuğumuz tehlikeliydi. Düşman tarafından görülüp batırılmak tehlikesinden başka  karanlıkta daha önce döktüğümüz torpillerden birine çarpmak da vardı!.. Düşman Boğaz girişinde gemileriyle karakol oluşturmuştu. Gecenin karanlığı içinde düşmana hissettirmeden onların yanına kadar sokulabilirdik..

..Düşman gemilerinin hemen yanı başında  bulunuyorduk.  Var olan 20 Torpilimizi serpme olarak ve hiç gürültü çıkarmadan  düşman gemilerinin  manevra yapacakları bu sabaha dökmeyi başardık. Sabaha bir şey kalmamıştı. Gün ışır ışımaz düşman donanması bulundukları sahadan harekete geçti ve manevralara koyuldu. Düşman donanması  bulundukları  sahadan harekete geçti ve manevralara koyuldu..

.. Düşman Donanması bizim yeni gizli hattımızı döşemeden önce bulundukları alanı iyice taramış ve mayınları zararsız  hale getirmiş oldukları için alanı temizlenmiş sanarak rahatça hareket ediyor ve iki gruba ayrılmış bulunuyordu..

..Anadolu ve Rumeli yakasındaki istihkamlarımızı dövüp düşürecekler ve kendilerince  mayından arınmış olduğu bilinen yerden Boğaza  gireceklerdi. Anadolu yönünde saldırıya geçen düşman gemileri  daha hücuma başladıkları ilk anda  bizim gizli torpil  hattımıza düştüklerinden birden bire bu torpillere çarpıp  kayıp vermeye başladılar. Düşman hiç ummadığı bu durumdan neye uğradığını anlayamamış ve de bu şaşkınlık içinde bir hayli kayıp verdiler.

Denizde yenilgi ile yaralanan İngilizler ve Fransızlar daha büyük  bir güç  yığınıyla karaya çıkacaklardı. Olmayan bir birliğe atanan Mustafa Kemal 18 Mart Deniz Zaferini, Çanakkale Destanını  karada taçlandıracaktı. Anafartalar’da  yaşananlar Türk Kurtuluş savaşının ön karşılaşması olacaktı. Kaynak (3): Yaşar Öztürk, Çanakkale Destanı , Bütün Dünya , s.17-20 Başkent Üniversitesi Kültür Yayını , 1 Mart 2020

Çanakkale Zaferi, Türk milletinin bağımsızlık ve vatan sevgisinin en güçlü göstergelerinden biridir. Çanakkale Zaferi, Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde yazdığı bir destandır. “Çanakkale Geçilmez” sözünü tarihe  kazıyan bu büyük destan, yalnızca Türk milletinin değil, mazlum milletlerin bağımsızlık mücadelesine  ilham vermiştir.

Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin en önemli dönüm noktalarından biri olan Çanakkale Zaferinin  kazanılmasında hayatını feda eden  kahraman şehitlerimizi minnet ve saygı ile anıyoruz.

Çanakkale Zaferi vatan topraklarını korumak için  şahlanan bir milletin bağımsızlık ve egemenlik aşkının  ibret verici kahramanlarının destanıdır. Vatanı korumak için cesaret ve kahramanca savaşan  kahraman Mehmetçik, tüm dünyaya  “Çanakkale Geçilmez” sözünü haykırdı.

Sonuç olarak; Çanakkale Savaşlarının 110. Yıl dönümünü kutladığımız bugünlerde bir kez daha Çanakkale’de vatan için canları pahasına savaşan, Çanakkale’yi geçilmez kılan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, kahraman Mehmetçiklerimizi, 215 kg ağırlığındaki top mermisini sırtlayarak, topu namlusuna  süren  efsane kahraman  Seyit Onbaşı’yı , Sırrı Bey’i, 57. Piyade Alayı şehitlerimizi , Kınalı Hasanları, yüzlerce liseli , üniversiteli  kahraman şehitlerimizi rahmetle anıyorum, minnet  ve saygıyla selamlıyorum..  Ruhları Şad Olsun

Ne Mutlu Türküm Diyene..