Hariyecilerin  kaderidir.  Dünyanın birçok ülkesinde görev yapan büyükelçiler ve maiyetinde çalışan elçilik personeli daima hazırlıktadırlar.  Veya tetiktedirler, tayinim nereye çıkacak diye.  Sözü sevgili Ali Murat Başçeri’ye getirmek istiyorum.

            Ali Murat Başçeri yıllar önce Kıbrıs’a bir ateşe veya başkatip olarak gelmişti. Yani Kıbrıs’ı tanıması, herkesle haşırneşir olması çok eski zamanlara denk gelir. Bundan on yıl veya daha fazla süre önce yine Kıbrıs’a gelmiş, ama bu kez Büyükelçi göreviyle gelmiş.

            Esasında Başçeri, mesleğinin doruğundadır.  Dolgun bilgisi ve insan ilişkileri, onun vasıflarındandır. 

            Ben Başçeri’nin ikinci dönem KKTC’de göreve başlamasını, “yeniden evine dönen” bir Kıbrıslı gibi algılarım.  Öyle değil mi?

            Geçen defa geldiğinde Büyükelçilik’te gazetecilere bir resepsiyon vermişti.  O resepsiyonda konuşma fırsatımız olmuştu.

            O akşam adeta vefalı bir dostun yuvasına dönmesi gibi bir algı oluşmuştu bende.  Yeniden yuvasına dönen sevgili Başçeri’ye hoşgeldin demek istiyorum.

            Onun ilk gidişinin arkasından Bülent Feyzioğlu göreve gelmişti.  Bülent bey de çok sıcak ve candan bir insandı.

            21 Aralık 1963 olayları başladığında Kıbrıs’a akredite olan TC Büyükelçilerinim görevleri de değişime uğramıştı.  Sırf Makarios’a güven mektubunu takdim etmemek için bu görev, maslahatgüzarlar seviyesinde seyretti.  Ta ki KKTC kuruluncaya ve dünyaya ilan edilinceye kadar.

            Esasında görev yapan TC hariciyecileri zaman içinde Kıbrıs Türkü’nün davasına vakıf olurlar ve Türk Liderliği ile haşırneşir olarak görevlerini tamamlarlardı.

            Bütün büyükelçiler bu bilgilerle ve bu hedeflerle hazırlanırlar.  KKTC ile Türkiye arasında imzalanan proje protokolları hep bilgilerinde olur.

            Ali Murat Başçeri’nin itimadnamesini Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a sunmasında kullandığı ifade çok önemliydi.  İnsana güven veren bir büyükelçi...

            “KKTC’de Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil etmekten memnuniyet ve şeref duyarım.  İki ülke arasındaki müstesna ilişkilerin daha da güçlenmesi için elimden gelen herşeyi yapacağım” dedi.

            Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, Başçeri için şu ifadeleri kullanmıştır.

            “Başçeri’nin, geçmişte KKTC’de büyük hizmetleri olmuştur.  Kıbrıs Türk halkı onu  yakından tanımaktadır.  Başçeri’nin egemen eşitlik temelinde bir anlaşma mücadelesine güç verecektir.”

            Tatar’dan sonra da Meclis Başkanı Ziya Öztürkler’i ziyaret etti.  Protokol gereği bunu yapmalıydı.  Öztürkler bu ziyareti şu şekilde değerlendirdi:

            Öztürkler Başçeri’nin geldiği döneme de işaret etti.  Özellikle Cenevre görüşmelerinin arifesinde KKTC’de elçilik görevi yapması, çok önemlidir, dedi.  Hatta Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, kendisi ile olan ilişkilerde güçleneceklerini belirtti.

            Bir protokol görevi olarak Ali Murat Başçeri, merhum Ulusal Lider Dr. Fazıl Küçük’ün anıtı ile Kurucu Başkan Rauf Denktaş’ın anıt mezarlarını ziyaret ederek her ikisinin de mezarlarına çelenk koymuştu.  Tabii ki herşeyden önce büyük Ata’nun heykeli önünde de saygı duruşunda bulundu Başçeri.

            Bu işler hiç de yabancı değil Başçeri’ye.

            Sevgili Başçeri’ye çalışmalarında başarılar dilerim.