1960 Kıbrıs Cumhuriyeti  Cumhurbaşkanı Makarios’un önderliğinde  21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırıları ile Akritas  Planı devreye  konulurken hedefleri; 8 saat içinde Lefkoşa’yı ele geçirmek ve 24 saat içinde tüm Kıbrıs’a hakim olmaktı!..

Lefkoşa’nın düşmesi için önce K. Kaymaklı ele geçirilmeliydi!..Nitekim Yunan Alayı’nın da  verdiği destek sonucu,   25 Aralık’ta   Küçük Kaymaklı’nın düşmesi  ve  saldırıların Lefkoşa’ya yoğunlaşması üzerine ayni gün, Türk Savaş Uçakları  Lefkoşa üzerinde  ihtar uçuşları yapar; Türkiye’nin  fiili müdahalesinden korkan Rumlar, İngiltere’nin de arabuluculuğu ile   ateşkesi  kabul etmişlerdi…

27 Aralık 1963 günü  İngiliz Generali   Peter George Francis Young’ın  Komutasında  üç garantör ülkenin askerleri   “Barışı Koruma  Kuvveti” adı altında göreve başladı.  30 Aralık günü de  mevcut durum çerçevesinde   Lefkoşa’nın  Türk ve Rum kesimini ayıran    ve Rum saldırılarının  durdurulduğu  bir hat çiziliyordu. Masa başında İngiliz Generali Young’ın    ‘Yeşil’ bir kalemle çizdiği hat ilerleyen günlerde ‘YEŞİL HAT’ olarak  anılmaya başlar ve bu günümüzde de  böyle  anılmaya devam eder…

Bu gelişmelerin  ardından Rum liderliğinin ortaya koyduğu politika ile  Lefkoşa’nın   Türk  semtinin  gereksinim duyduğu  her türlü maddenin  girişi yasaklanması bir yana  ateş kes anlaşmasına uymayan  Rumların silahlı saldırıları,  küçük Türk köylerine ve karma köylere yönelecekti..

Nitekim  bu çerçevede  gerçekleşecek  katliam amaçlı  ilk  saldırı  Lefkoşa’dan  15 km  kadar  uzakta  ve nüfusu  1960 sayımına göre  172 kişi olan  Arpalık Köyüne  oldu…

6 Şubat 1964  günü 250 Rum saldırgan tarafından sarılan Arpalık köyünün  direnişçileri; düşmanın   köye girip köyü yakıp yıkmasını  engellemek için  silahlı direnişe   geçti. Hem de  6 adet  piyade  tüfeği ile  1 adet sten  ve  çok sınırlı mermileriyle ve de her birinin  20’yi geçmeyen   fişenk sayısıyla  iki elin parmaklarının sayısını geçmeyen   av tüfekleriyle…

O günde  Köylerini savunan  Arpalık Türkleri Hasan Mulla (70),  oğlu Hasan Mulla (26), Mehmet Hüseyin (38), Osman Magrili (45) ve  İsmail Musa (13) adındaki şehitlerle  5 de yarı verdi…

Bu acı  olayı  Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı İsmet İnönü’ye  gönderdiği  mektupta Liderimiz Dr. Fazıl Küçük : “…Bugün Lefkoşa’nın  12 mil güneyindeki  Arpalık köyünde Rumlar  kimin   tarafından   yapıldığı halen belli olmayan  bir olayı neden göstererek  katliam girişiminde bulunmuşlardır. 220’ye  yakın  Rum polis ve  sivil EOKA’cı ,  köyü kuşatarak  ateşe tutmuşlar ve  köye girmeyi başarıp  köy girişindeki evleri yakmışlar , gelişi güzel  her tarafa  kurşun  sıkmaya  başlamışlardır. Ölü ve yaralı sayısı  kati olarak bilinmemekle beraber alınan haberlere göre 5 ölü ve 2 yaralı Türk vardır. Köye giden muhabirlere göre, bu köydeki olay son zamanlarda  meydana gelen  olayların  en  kanlısı ve en  vahşicesidir” diyordu.  Kaynak: Mehmet Salih Emircan, KKTC’de Tören, Bayram ve Anma  Günleri, KTMD Yayını 11, Ajans yayın Ltd. Ekim 2010

Rumların gerçekleştirdiği Arpalık, Türkeli,  Aleminyo, Taşkent, Kumsal, Ayvasıl, Muratağa, Sandallar, Atlılar  ve diğer katliamlar Kıbrıs’ta çeşitli zamanlarda  Kıbrıs Türk halkına karşı gerçekleştirilen katliamların  sadece bazılarıdır.. 

6  Şubat 2018 tarihli Volkan Gazetesi’nde yer alan  “Arpalık Katliamı ve  diğerleri” başlıklı makalesinde     değerli dostum Kamil Özkaloğlu :  Bu katliamlar niye gerçekleşmişti? Çok basit!.. Çünkü Rumlar, Enosis’i  gerçekleştirme kararı almışlardı.. Kıbrıs’ta bir tek Türk kalmamalıydı…Katliamlar bunun için gerçekleşti. Kadınlar, erkekler, bebekler, gençler, yaşlılar; sadece  Türk oldukları için en acımasız bir şekilde  ve vahşice  öldürülmüşlerdi.. Kimileri gözleri oyularak, kimileri balta ve nacaklarla parçalanarak, kimi de  katliam  çukurlarına  atılıp canlı canlı  yakılarak öldürüldüler…” diyordu.

6 Aralık Salı günü; Arpalık  Şehitleri, Tekke Bahçesi  mezarlığında  düzenlenen  törenle anıldı. Tüm şehitlerimizi  ve kayıplarımızı; saygı , minnet ve  şükranla andığımız bu günde; Kıbrıs Türk halkının  direniş yıllarında  ve sonrasında  verdiği hizmetleriyle  tanınan, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) kurucularından  ve eski Sağlık Bakanlarından  Dr. Burhan  Nalbantoğlu;  ölümünün  38’nci  yılında   Lefkoşa Kabristanlığındaki  mezarı başında düzenlenen törenle  anıldı. Bu vesileyle  TMT’nin unutulmaz ismi, Dr. Burhan Nalbantoğlu’nu bir kez daha   sevgi, saygı ve  şükranla anıyoruz…

Sonuç olarak; Günümüzde hedeflenen  Federasyon ve /veya Birleşik Kıbrıs  gibi  çözümler , bu katliamları  yeniden  yaşatacak  çözümlerdir..

KKTC, Kıbrıs Türk  halkının   uzun yıllar direnişi sonunda kahraman  Mehmetçiğimizin sayesinde  gerçekleşen  20 Temmuz 1974 Barış Harekatının   getirdiği ortamda 15  Kasım 1983’te KKTC ilan edilmiştir… KKTC yaşatılmalı ve tanınması sağlanmalıdır..KKTC Sen Çok Yaşa…