2024’e veda ederken 2025’e “hoşgeldin yeni yıl” diyoruz.  NOEL’in ardınden gelen yeni yıl, süslenen çam ağaçları ve eğlence fişekleri renk katıyor insanların hayatına.

            Bugünlerde bütün Hristiyan dünyası evlerinde çam ağacı süsler.  Hatta bu adet Müslümanlara da geçti diyebilirim.

            Bence kuzeyden güneye geçişin iki amacı vardır.  Birincisi alış-veriş yapmak, ikincisi de süslenen vitrinleri, caddeleri ve ağaçları yakından görmek.  Kimileri güneye geçişi şöyle yorumlar.

            “Sanki başka ülkeye gelmiş gibiyiz.”

            O g,d,ş gelişler insanları motive ediyor.

            Hatta bazı insanlar Londra’ya giderler oradaki yeni yıl süslemelerini görmek için.  Doğrusu, insanın içinden geçiyor bir NOEL’de ve yılbaşında Londra’da bullunması.

            Çünkü İngilizler daha bir çılgınca kutlarlar yeni yılı.

            Gerçekten yeni yılda Londra’da veya Paris’te bulunmak, insanın dünyasına renkler katıyor.   Bütün caddeler ışıklardan ve süslerden geçilmiyor.

            Bir de Noel baba kıyafeti giymiş, sırtına da kırmız beyaz bir palto getirmiş, elindeki çanıyla kaldırımlarda insanlara gülümseyen insanlar görürsünüz.  Herhalde Londra’nın en enteresan caddesi, ünlü Oxford Caddesidir.

            Mesela Londra’nın Trafalgar Meydanı’na devasa bir yılbaşı ağacını dikerler ve süslerler İngilizler.  Yeni yılı kutlamak, milletler ötesinde olagelen bir kutlamadır.  O nedenle Müslümanlar bile yeni yıl hazırlıkları yaparlarken, dinin karmaşasını kafalarından geçirmezler.

            Trafalgar deyince aklıma tam gece yarısı saat 12’yi vurduğunda, çılgın ve sarhoş gençler Trafalgar’daki havuzlara girerler.  Hani deriz ya, “içki şişede durduğu gibi durmaz” diye.  O çılgın gençler de kendilerinden geçerler.  Bir de uyuşturucu kullananlar bu çılgınlıkları yaparlar.

            Londra’nın yeni yıllarında adeta herkesin belleklerinde kalır o güzel ve eğlenceli geceler.

            Yeni yılda insanlar su gibi para harcarlar.  Özelliikle ekonomik durumu iyi olan ülkeler para harcamayı çok severler.  Böyle zamanda kim para harcamayı sevmez, şayet parası varsa...  Hatta evlerindeki çam ağacının altına aile fertlerinin hediye paketlerini koyarlar.  O paketler, ya NOEL günü, ya da yılbaşı günü açılır.

            NOEL’i kutlayan Hristiyanların çocukları, NOEL babanın kızağı ile bulutlar arasından gelerek bacadan girmeyi ve yastıklarının üzerine hediye bırakmayı hayal ederler.  Esasında masal dünyasında yüzer çocuklar NOEL babayla.

            Yeni yıl arifesinde Netflix’te NOEL filmleri yayınlanır.  Tümü de hüzünle sevinçlerin ayrışımında tematik olarak hep NOEL olayları işlenir.

            Ne yalan söyleyim benim bile dünyamı değiştirir o sevgi ve neşe dolu filmler.  İnsan yaşamak ve mutlu olmak için o filmleri görerek bir zaman geçirmelidir.  Biz de öyle yapıyoruz.

            NOEL babayı, hep beyaz sakallı ve kırmızı pelerini içinde tonton bir ihtiyar olarak algılar insanlar.  Yani bir masalsal dünya kurarlar kendilerine ve NOEL babayı öyle bir yere yerleştirirler.

            Herşeye rağmen NOEL ve Yeni Yıl filmleri hep sürpriz ve neşeyle biter.  Yani mutlu bir sonla.

            Bir de Ortadoğuda süren savaşlar geçiyor aklımdan.  Rusya-Ukrayna savaşları da...

            Bu yeni yılda “beterin beteri var” diyerek, çok kötü zamanlar geçiren zavallı Filistinliler, gelen yeni yılı nasıl kucaklayacaklar, yıkıntılar arasında?

            Her NOEL geldiğinde biz Kıbrıs Türkleri’nin hayallerini yıkan 21 Aralık 1963 olayları vardır.  Bütün dünya dans edip pistin üzerinde reverens yaparken biz Kıbrıs Türkleri karanlıklara kurşun sıkıyorduk.

            Karanlıklara kurşun sıkmak, meçhul bir geleceğe kurşun sıkmak gibi birşeydir.

            Rumların Türkleri fırlatıp Kıbrıs Cumhuriyetinden attıkları bir zamandı o.

            Şimdi Rumlar “Birleşelim” diyorlar.

            Tam onbir yıl Türklere kök söktüren Rumlar, hala daha ambargolarla onları ezmeye çalışıyorlar.

            Yine de yeni yıldan söz edelim.  Böyle günler ve geceler, en mutlu zamanlarımızın göstergesidir.  Sadece bir gece olsun mutlu olmak insanların hakkıdır.  Her insan yorganına göre uzatır yorganını.  Ve mutlu olmaya çalışır.  Mutluluk ne ki?

            Şayet sağlığınız ve bütçeniz idiyse, siz yeni yılda varsınız demektir.

            Bu gece saat 12’yi vurduğunda bütün ışıklar sönecek ve yeni yıl hayatımıza girerken yeniden ışıklar yanacak. 

            Bütün okurlarımın 2025 yeni yılını yürekten kutlar, nice mutlu ve sağlıklı günler dilerim.