22 Mart 2024 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre Çukurova Üniversitesi’nde verdiği konferansta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar: “Kıbrıs Türk Halkı Kendi Devletini Kurdu, Tanınma İçin Yola Çıktık, Artık Geriye Dönüş Yok. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin Tanınmaması İçin Hiçbir Neden Yok” dedi.
İskenderun ziyaretinin ardından Çukurova Üniversitesi’nde “Son Gelişmeler Çerçevesinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Önemi” konulu konferans veren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar; kendisine tevdi edilen ‘Fahri Doktora’ ünvanını da aldı.
Yapmış olduğu konuşmada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin Yaşatılması, Türkiye ve Türk Dünyası İçin Büyük Bir Kazanımdır. Geleceğe Anavatan, Yavru Vatan ve Mavi Vatan Olarak Birlikte Yürüyeceğiz” dedi.
Konferansı Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel, Rektör Yardımcıları, Dekanlar, Yüksek Okul Müdürleri, Milletvekilleri, Askeri ve Mülki erkan, öğrenciler ve öğretim görevlilerinin yanı sıra Kıbrıs Gazileri de dinledi..
..Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar’ın konuşmasından önce Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı tarafından konuklara mini bir konser verildi. Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Bale Ana Sanat Dalı’ndan Lise öğrencileri ‘Bale’ gösterisi sundu..
..Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, Çukurova Üniversitesi Senatosu tarafından Fahri Doktora ünvanına layık görülmekten duyduğu mutluluğu ifade ederek başladığı konuşmasında, Kıbrıs Türk halkının refahını, huzurunu, barışını ve güveni sağlamak; Türkiye Cumhuriyeti’nin Doğu Akdeniz’deki hak ve hukukunu korumak için çalıştıklarını söyledi..
..Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, önceki gün Osmanlı Arşivi’ne yaptığı ziyarete değinerek, Kıbrıs’ın Osmanlı’dan İngiltere’ye devredildiği 1878 tarihli kira sözleşmesinin esasını görmek, kitaplarda olsa da bu sözleşmenin orijinal İngilizce metnini okumak istediğini belirtti..
..Bu sözleşmeye rağmen İngiltere’nin adayı tek taraflı ilhak ettiğini kaydeden ve o yıllarda yaşananlara değinen KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar “İngilizler, kimliğimizi yok etmek, bizi Müslüman azınlık haline getirmek, Türk milliyetçiliğinden izole ederek, yalnızlaştırmak için muazzam baskılar yaptı…” dedi.
..Yunanistan bu dönem Kıbrıs ile ilişkilerini geliştirirken, adadaki Rum nüfusunun da arttığını kaydeden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, 350 yıl kesintisiz Osman Devleti egemenliğinde olan Kıbrıs için “Yunan Adasıdır, Yunanistan’ın parçası olmalıdır” algısı yaratıldığını söyledi..
..1960’ta Kıbrıs’tan çekilen İngiltere’nin Limasol ve Larnaka’da iki egemen üs elde ettiğine işaret eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, Güney Kıbrıs’taki Rum devletinin İngiliz üslerine müdahale edemediğini kaydederek şöyle devam etti:
.. “Egemenlik bu nedenle çok önemlidir. 1571’den beri Kıbrıs’ta varlığını sürdüren Kıbrıs Türk Halkının hala egemenliği tartışılıyor. Egemen kimdir? Güneydeki tanınmış Kıbrıs Cumhuriyeti egemen devlet, bizler ise silah zoruyla devletin dışına atılanlar olduk. Kıbrıslı Türklerin göç etmesini temenni ediyorlardı ama biz gitmedik, savaştık. Kıbrıs Türkü kendi kurduğu Türk Mukavemet Teşkilatı ile Türkiye’nin de desteğiyle direnmeyi başardı..”
..20 Temmuz 1974’te yapılan Mutlu Barış Harekatı’na işaret eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar “Bugün bir Cumhuriyet ve devlet sahibiysek, Kıbrıs’ımızı Doğu Akdeniz’de Rum-Yunan ikilisine bırakmadıysak, Mavi Vatan’daki Hakkımız, Hukukumuz Pekişmişse , Bu Verilen Mücadelelerin Bir Sonucudur…” dedi..
..60 yıldan uzun süren görüşmelerde iki tarafın Federal çatı altında bir araya getirilmesinin değerlendirildiğini belirten Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, Annan Planı döneminde yaşananları da anımsatarak, görüşmelerde bulunan yabancıların özelikle görevlerini bıraktıktan sonra makalelerinde ve röportajlarında Kıbrıslı Türklere ve Türkiye’ye nasıl haksızlık yapıldığını, Avrupa Birliği devletlerinin nasıl taraf olduğunu ifade ettiklerini söyledi..
.. “Kıbrıs Türk Halkı, Dili, Dini, Örf, Adet, Gelenek ve Mücadelesiyle Ayrı Bir Halktır” diyen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, her halkın kendi geleceğini tayin etme hakkına sahip olduğunu belirtti.
Gerilere dönüp baktığımızda 22 Mart 2024 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre; Türkiye’de Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Murat Kurum “Kıbrıs’ın Güneyinde Rum Devleti Varsa, Kuzeyinde De Türk Devleti Vardır, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Vardır ve Bu Hiçbir Şekilde Değişmedi, Değişmeyecektir. Çünkü Kıbrıs Hepimizin Milli Davasıdır. Biz Her Zaman Kıbrıs Türkü’nün Yanında Durduk, Yine Aziz Milletimizin Desteğiyle Durmaya Devam Edeceğiz” dedi.
Taksim’de bir otelde düzenlenen “Kentler ve Kültürler Buluşması” programında konuşan sayın Murat Kurum, Kıbrıslılarla ne zaman buluşsa , Kıbrıs’ın nasıl kurtulduğunu hatırladığını söyledi..
..Kıbrıs’ın kurtuluşunun her şeyden önce Kıbrıs Türk Halkının mazisinde şanlı bir sayfa, şanlı bir dönüm noktası olduğunu belirten sayın Murat Kurum, “Kıbrıs’ın asil halkı geçmişte yaşanan belirsizliklere, zulümlere, işkencelere rağmen mücadelesinden asla vazgeçmemiş, on yıllarca Rumlara karşı korkusuzca direnmiştir. Can vermiş ama asla hürriyetinden, egemenliğinden taviz vermemiştir, boyun eğmemiştir. Kıbrıslılar yurt edindiği, memleket bildiği toprakları hiçbir zaman bırakmamıştır” diye konuştu..
..20 Temmuz 1974 Barış Harekatı ile bu şanlı mücadelenin Mehmetçik ve Kıbrıs Türkü kardeşlerinin kahramanlığıyla yerini kutlu bir zafere bıraktığını vurgulayan sayın Murat Kurum “O günden bugüne sizler, Kıbrıs Türkü soydaşlarımız, kardeşlerimizin Kıbrıs’ımızın istiklaline ve istikbaline sonuna kadar sahip çıkıyor, bu zaferin haklı gururunu yaşıyorsunuz. Bizim için de hak ve eşitlik mücadelesinde nice zorluklara göğüs geren Kıbrıs Türkünün azmi ve dirayeti, ayrılmaz parçası olduğu Türkiye için gurur kaynağıdır, iftihar tablosudur” ifadelerini kullandı..
..Her Kıbrıs meselesi gündeme geldiğinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin dünyada tanınması için yapılan çalışmalara değinen sayın Murat Kurum, şöyle devam etti: “Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetiyle adanın iki eşit parçasından biridir. Toprağıyla, nüfusuyla demokrasisiyle, ticaretiyle, turizmiyle her alanda bir devlet olma halkına ve hukukuna sahiptir. Her ne kadar bu gerçeği Rum tarafı sulandırmak istese de bu böyledir ve bundan sonra da böyle olmaya devam edecektir..
..Bugün 144 ülkeden öğrencinin bulunduğu, 100’den fazla ülkeyle ticari ilişkilerin olduğu ve yine 100’den fazla ülkeden turistin geldiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, zaten dünyanın bildiği tanıdığı bir coğrafyadır, bir yerdir. Kıbrıs’ın Güneyinde Rum Devleti varsa Kuzeyinde de Türk Devleti vardır ve bu hiçbir şekilde değişmedi, değişmeyecektir. Çünkü Kıbrıs hepimizin milli davasıdır. Biz her zaman Kıbrıs Türkünün yanında durduk, yine aziz milletimizin desteğiyle durmaya devam edeceğiz” dedi..
..Murat Kurum, İstanbul Türkiye’nin kalbi, ekonominin lokomotifi, medeniyetin başkenti olduğunu, İstanbul ne kadar güçlüyse Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de o kadar güçlü olduğunu kaydetti.
Keza, Kurum “Kuzey Kıbrıs’ı İstanbul’da Yaşamak” sergisini gezdi..
Sonuç olarak; Kıbrıs Türk halkı, Rum-Yunan ikilisinin Megali-İdea hayallerini gerçekleştirmek için 11 yıl boyunca gerçekleştirdikleri silahlı saldırıları ve katliamları unutmadı, unutmayacaktır.
20 Temmuz 1974 Barış Harekatı ile Kıbrıs’ta iki bölgelilik oluştu, Kıbrıs’a barış ve huzur geldi. Yıllarca devam eden Federasyon görüşmelerinden bir sonuç alınamamasının ardından 15 Kasım 1983’te bağımsız ve egemen devletimiz ilan edildi.
Buna karşın, Kıbrıs’ta siyasi bir çözüm adına Kıbrıs Türk Halkı federasyon görüşmesine devam etti. Ancak gerçek şu ki Rum-Yunan ikilisi dün olduğu gibi bugün de olası bir siyasi çözümle birlikte Enosis’e giden yolu açmaktır.
Bunun için de olası bir siyasi çözümde Rum-Yunan ikilisi Garanti Antlaşmaları iptal edilmeli Türk Askeri adadan gitmeli, Rumlar Kuzey Kıbrıs’taki topraklarına geri dönmeli Kıbrıs Türkleri azınlık haklarına razı olmalı diyor başka bir şey demiyor.
Rum-Yunan ikilisi Kıbrıs’taki gerçekleri görmeli ve bu çerçevede bir siyasi çözümü kabullenmeli ve Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliğini, egemenliğini tanımalıdır.
Kıbrıs Türk Halkına düşen görev birlik ve beraberlik içinde hareket ederek bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yaşatmak ve anavatanımız Türkiye’nin desteğinde tanınmasını sağlamaktır.
Her vesileyle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar’ın dediği gibi bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin tanınmaması için hiçbir neden yoktur.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..