Dikkat buyurunuz…
13 Mart’ta evlere kapandık…
23 Mart günü “Kısmi Sokağa çıkma yasağı” başladı…
Bundan tam 2 gün sonra, herkes evindeyken…
Okullar ve daireler kapalı iken…
25 Mart günü Bakanlar Kurulu toplandı… (Güya)
Aynı gün Devlet Matbaası “Resmi Gazete”yi bastı… (Güya)
Hükümetin acelesi vardı…
Corona süreci tam bir “fırsatlar” dönemiydi…
“Yasa Gücünde Kararname” devri başlamıştı…
Ersin Bey’in kafasında “eskiden kalma” kurnazlıklar vardı…
Ortağı ise bu konuların dışındaydı…
Fırsat bu fırsat dediler…
İlk operasyon için “start” verdiler…
İlk kurbanları; emekli olup da özel sektörde çalışanlardı…
Bir çırpıda tüm “muafiyet”lerini kaldırdılar…
Çocuk muafiyeti, eş muafiyeti ve kişisel muafiyet…
Hükümet; “olağanüstü” koşulları “fırsat” bilerek tam bir “istismar” anlayışı ile bu gizli operasyonu yaparken, gerekçesi neydi?
“Yasa Gücünde Kararname”de şöyle diyor:
-Coronavirüs”e kaynak sağlanması…
-Salgınla mücadelede devletin önünün açılması…
Ersin Bey; “emekli”lere karşı eskiden beri bir “önyargı” içindeydi…
Önce onların “maaşlarına” göz dikmişti…
Bunu başaramadı…
Şimdi de onlara sağlanan “muafiyet”lere aklını taktı…
Üstelik bu “muafiyet”leri yıllar önce sağlayan kendi babasıydı…
Ersin Bey’in babası Rüstem Tatar Maliye Bakanı iken emeklilere bazı avantajlar verilmişti.
Oğlu Maliye Bakanı olduğunda ise; ilk işlerinden biri emekli maaşlarından “kesinti” yapmaktı…
Sonra ne oldu?
Emekliler mahkemeye başvurdu ve yıllar sonra bir başka Maliye Bakanı onlara maaşlarından yapılan kesintileri iade etmek zorunda kaldı…
Şimdi gelelim günümüze…
“Corona” döneminde saman altından su yürütürcesine yapılan “25 Mart operasyonu”nun kokusu, yeni yeni çıkmaya başladı…
Özel sektörde çalışan emekliler, her ay Maliye’ye “yıllık gelirleri” üzerinden yatırdıkları “stopaj”ın bundan böyle 6 katını yatıracaklar…
“Muafiyet”ler kaldırıldığı için, aldıkları “maaş”lar ile emekli maaşları birleştirilecek ve vergilendirme öyle yapılacak…
Daha da kötüsü; bir yıllık toplam gelir hesaplanarak aylık stopaj yatırdıkları için 6 aydan beri “eksik” yatırım yapmış oldular…
Bu nedenle; çalışan emekliler, geçen 6 aydan beri “eksik” yatırdıkları “stopaj”ları da topluca ödemek zorunda kalacaklar…
Bu da “okkalı” bir yekün vergiyi önlerinde bulmak demektir…
Aslında; bu konuda bir “vergi düzenlemesi” yapılması ve emeklileri aşırı bir “kollama” varsa, bunun tırpanlanması hiç de anormal bir siyasi tercih değildir…
Bunu ilan edersin… Vergi yılı başından itibaren de uygularsın… Bunu önceden bilenler de çalışıp çalışmamaya karar verirler…
Ama bir kaos ortamında “Yasa Gücünde Kararname” ile bunu yapmak, bunu herkesten gizlemek ve üç ay sonra 6 kat “stopaj” talep etmek ciddiyete sığmaz.
Bu bir rafine “soygun”dur… Bir “fırsatçılık” girişimidir…
Eline “yetki” verilen siyasetçinin karanlık ortamlarda neleri yapabileceğini göstermesi bakımından da manidardır…
Bu ülkede; 22 binin üzerinde “Limited şirket” vardır…
Bunların önemli bir bölümü “ölü”dür… Kaydı vardır ama faaliyeti yoktur…
Ama bir bölümü de vardır ki; düzenli olarak her ay müşterisinden “KDV” toplayarak, Maliye Bakanlığı’na teslim eder…
Yani; Maliye’nin “memurluğunu” yapar…
Bu “dürüst” şirketler, çalışanlarının yatırımlarını da düzenli olarak yaparlar…
Eskiden bir “prensip” vardı…
“Asgari ücretten vergi alınmaz” prensibi…
Son yıllarda yine gizlice onu da kaldırdılar ve asgari ücretli çalışanlardan bile “vergi” almaya başladılar…
Özel sektör çalışanlarının “gelir vergileri”, bir yıllık ücretleri üzerinden önceden belirlenir ve aylara bölünerek Maliye’ye yatırılır…
Yani; bu yılın Ocak ayında bir çalışan, 12 maaş alacakmış gibi, her şey yolunda olacakmış gibi, maaşı üzerinden her ay “stopaj” ödedi…
Ortada gerçekleşmiş bir “gelir” olmadan, ödenen bu “stopaj”lar şimdi 6 kat artıyor…
Diyelim ki; küçük bir şirketin “direktör”ü emekli kamu görevlisidir…
Maliye, bütün şirketlerde “direktör”lerin maaşlarını belirli kıstaslarla kabul eder.
5000 TL. maaş alan bir direktör, şirket kârda da olsa, zarar da etse bu maaş üzerinden vergilendirilir…
“Corona” sürecinde de bu maaşı aldığı ve yıl sonuna kadar da aynen alacağı varsayıldı…
Şimdi bu “muafiyet”lerin kaldırılması ile her emekli çalışan aniden önünde eksik yatırılmış ve “birikmiş” stopaj ödemesi bulacaktır…
Bulmaktadır da…
Yılın tam da orta yerinde, 6 ay geriye dönük olarak birikmiş “stopaj”lar yaratılmıştır…
Yani; “Corona” nedeniyle “devlet”in elini omuzunuzda beklerken, boğazınıza yapışmış olarak bulmak demektir bu icraat…
Sürpriz olması, 6 ay sonra ortaya çıkması, birikmiş vergi talep edilmesi, “insaf” ölçülerinde olmaması bu “proje”nin en “sakat” yanını oluşturuyor…
Üstelik bu “Yasa Gücünde Kararname” üç ay içinde Meclis’ten onay almalıydı. Böyle bir onay da olmadığına göre nasıl uygulanması talep ediliyor?
Bu konuda; Emekliler Cemiyeti, hatta Ticaret ve Sanayi odaları da ses vermeli ve “Kazanılmış hak” prensibiyle mahkemeye başvurmalıdır.