Gazi, vatan sevgisinin bir sembolüdür. Bilindiği gibi , Muharip Gazi , harbe katılıp da , harpten sağ olarak dönen savaşmış kahramanlar olup Gazilik ünvanı devlet tarafından verilmektedir.
En büyük Gazi, bu ünvanı 19 Eylül 1921 tarihinde TBMMnin kararı ile alan Türk vatanının kurtarıcısı, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürktür.2002de çıkartılan yasa ile de 19 Eylül günü ‘Gaziler Günü olarak kabul edilmektedir.
13 Eylül 1921de kazanılan Sakarya Zaferinin hemen ardından , 14-15 Eylül gecesi , Batı Cephesi Kumandanı İsmet Paşa ile Genel Kurmay Başkanı Fevzi paşa , Edirne ve Kozan Milletvekilleri sıfatıyla Büyük Millet Meclisi Reisliğine cepheden telgrafla şu öneriyi göndermişti:
“Bizzat muharebe meydanındaki tedbiriyle muzafferiyetin amil ve müessiri olmuş Başkumandan Mustafa Kemal Paşa hazretlerine Müşirlik rütbesi Gazilik ünvanı tevcihini teklif ve istirham ederiz. Büyük Millet Meclisinin bu teveccühünün milletimiz tarafından doğrudan doğruya bütün orduya müteveccih bir eser-i takdir ve taltif olacağı kanaatinde bulunduğumuzu arz eyleriz” deniliyordu.
Sakarya Meydan Muharebesinin kazanılmasından sonra 19 Eylül 1921 tarihinde Büyük Millet Meclisince Başkomutan Mustafa kemal Atatürke “mareşal” rütbesi ile “Gazi” ünvanı verilmiştir.
Gaziliğin devlet ve millet nezdindeki en büyük önemi, ulu önder Mustafa Kemal Atatürkün 19 Eylül 1821de TBMM tarafından gazilik ünvanı tevcih edilmesi üzerine söylediği şu ifadeler yer almaktadır.
“Kahraman Türk ordusu , sizin kahramanlığınızla kazanılan büyük zaferin millet tarafından takdime delalet eden bu unvan ve rütbeye ancak size izafe ederek bütün askerlik hayatımın en büyük iftiharı olarak taşıyacağım. Milli bağımsızlığımızı , vatanın milleti ile bölünmez bütünlüğünü muhafaza etmek maksadıyla vatanımızın her karış toprağına kanlarını akıtan , Türk tarihine altın sayfalar yazdıran gazilerimizin , can veren şehitlerimizin hatıralarını yüceltmek , onlara olan minnet ve şükran duygularımızı ifade etmek milli görevimizdir.
Vatanımızın kurtuluşunda düşmanla amansız mücadele eden malül veya gazi olarak hayat mücadelesi veren bu değerli şahıslara sahip çıkmak ve onlara saygılı olmak milletimizin tarihine ve mazisine bağlılığın ifadesidir.”
Gazi Mustafa Kemalin bu sözleri gazilerimizin tescil edilmiş en büyük gurur ve teminatıdır. Bu ayni zamanda Mustafa Kemal Atatürkün bir vasiyeti olarak kabul edilebilir.
Kahramanlık günlerini şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz. Destanlar yaratan şehit ve gaziler tek tek birer onur abidemizdir.
Vatan uğruna ölümü göze alan kahraman Türk ordusu daha sonra barışı korumak için görev almıştır. 1950-1953 yılları arasında barış için Korede savaşmıştır. 1974 yılında Kıbrıs Türk halkını yok olmaktan kurtarmak için “Kıbrıs Barış Harekatı” gerçekleştirilmiştir. Yine Mehmetçik, Bosna-Hersek , Somali, ve Kosovaya barış Gücü olarak BM kararlarıyla gitmiştir.
Bugün; Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Başkomutan ve Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürke Gazilik ve Mareşallik rütbesinin verilişinin 94üncü yıl dönümü nedeniyle anavatanımız Türkiyede, Korede ve KKTCnin her karış toprağında kanlarını akıtarak şanlı tarihimize altın sayfalar kazandıran gazilerimizin 19 Eylül Gaziler Gününü anmanın gururunu yaşıyoruz.
Bugün bu topraklarda ay yıldızlı bayraklarımız altında özgür ve egemen olarak yaşıyorsak , 32 yıllık bağımsız ve egemen bir devletimiz varsa bunu Mücahit halkımıza, Mücahitlerimize ve Mücahidelerimize , aziz şehitlerimize, kahraman Mehmetçiğimize ve gazilerimize borçluyuz, anavatanımıza borçluyuz….
Bu vesileyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları olmak üzere , vatan için toprağa düşen tüm şehitlerimizin ve ebediyete intikal eden gazilerimizin manevi huzurlarında saygıyla eğiliyor onları şükranla anıyor ve hayatta olan gazilerimizi saygıyla selamlıyorum…..