Karşılıklı suçlamalar BM’yi kızdırdı

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a üçlü görüşme daveti yaptığı iddiaları sonrasında Rum basını, BM’nin liderlerle görüş almak için temasta bulunduğunu ancak resmi davet yapmadığını yazdı.
Güney'de yayımlanan Politis gazetesi, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in BM Genel Sekreteri’nin 13 Ağustos’ta üçlü görüşme için davette bulunduğu şeklindeki açıklamasının “gerçek değilmiş gibi gözüktüğünü” yazdı.
Gazete, olası bir üçlü görüşmeye ilişkin ortamın hâlâ net olmadığını ancak BM kaynaklarının, üçlü görüşme davetinin olmadığı şeklinde bilgi aktardıklarını belirtti.
Habere göre BM kaynakları, “olası bir üçlü görüşme konusunda taraflarla bazı tarihler konusunda istişare yapıldığını ancak liderlerin üçlü görüşme için resmi davet almadıklarını” belirtti.
Gazete, istişarenin bizzat BM Genel Sekreteri’nin kişisel temsilcisi tarafından yapıldığını ve BM Genel Sekreteri’nin Sözcü Yardımcısı Farhan Haq’ın da bir istişareden bahsettiğini belirtirken, bu yaşananlardan sonra Genel Sekreter'in davet yapmaktan vazgeçtiğini de aktardı.
Gazete ayrıca, karşılıklı suçlamalar ve bazı açıklamaların gerçekleri de yansıtmamasının BM’yi kızdırdığını iddia etti.
Alithia gazetesi ise, Hristodulidis’in, girişimlerini aniden açıklamasının Guterres’i kızdırdığı iddiasında bulundu.
Gazete, Hristodulidis ve hükümetinin Larnaka Limanı ve marinası konusunda gösterdikleri beceriksizliği Kıbrıs sorununa da taşıdıklarını, Hristodulidis’in, Genel Sekreter'in ortak bir görüşme için kendisine yönelik gerçekleştirdiği istişareyi yönetiş biçimiyle her türlü beklentiyi ortadan kaldırmayı başardığını yazdı.
Hristodulidis’in 13 Ağustos’ta üçlü görüşme önerisi yapıldığı şeklindeki açıklamasının BM’yi, Genel Sekreter'in, Kıbrıs sorunuyla bir daha meşgul olmamasına yol açacak derecede kızdırdığını öne süren gazete, diplomatik bir kaynağın gazeteye yaptığı açıklamada; “Antonio Guterres, iki toplumun başlarında Nikos Hristodulidis ve Ersin Tatar olduğu sürece, zaten Kıbrıs soruyla bir daha meşgul olma niyetinde değildi. Sanırım bu son darbe oldu” ifadelerini kullandığını iddia etti.
Söz konusu diplomatik kaynak, Hristodulidis’in bu eylemiyle sadece Genel Sekreter'in altını oymakla kalmayıp aynı zamanda, gerçekten ilerleme sağlanmasıyla değil, iç siyasete malzeme yapmakla ilgilendiğini gösterdiğini ifade etti.
Genel Sekreter'in, Tatar’ın Hristodulidis’le görüşmeyi kabul etmeyeceğini zaten bildiğini ancak Hristodulidis’in onayını aldıktan sonra Tatar’ın kabulünü başka faktörlerle temaslar yoluyla sağlamaya çalışmayı amaçladığını vurgulayan söz konusu kaynak, Hristodulidis’in söz konusu açıklamasıyla Genel Sekreter'in planlarını bozduğunu belirtti.