Rum yönetiminin, mülkiyet konusunda Türk tarafını zora sokma siyasetinin bir parçası olarak geçtiğimiz Haziran ayında Güney Kıbrıs’ta tutuklanarak cezaevine konulan iş insanı Simon Aykut’un insanlık dışı koşullara maruz bırakıldığı iddia edildi.
İddialara göre 74 yaşındaki Simon Aykut, Rum cezaevinde oldukça zor günler geçiriyor. Hiçbir suçu olmadığı halde, KKTC’ye yatırım yapanlara göz dağı vermek isteyen Rum yönetimince tutsaklaştırılan Simon Aykut’un cezaevi koşulları “bu mu Avrupa, bu mu medeniyet?” dedirtiyor.
Tuvaleti ve havalandırması olmayan 6 metrekarelik bir hücrede tutulan ve sağlığı her geçen gün kötüye giden Aykut’un ciddi kilo kaybı yaşadığı belirtiliyor.
İddialara göre Aykut’un iki kişiyle paylaştığı hücrede bırakınız klimayı, doğru dürüst havalandırma bile yok. Hücre kapısı 21.00-06.00 saatleri arasında kapatılıp mühürleniyor. Belli bir saatten sonra koridordaki klima da etkisiz kalıyor. Havasız hücrede nefes almak zorlaşıyor. Hücre kapısının kapalı tutulduğu 9 saat boyunca Aykut, tuvalet ihtiyacını gidermek için poşet ve şişe kullanmak zorunda bırakılıyor. Diğer saatlerde ise 96 mahkum için sadece 4 tuvalet bulunuyor. Özellikle uyuşturucu bağımlılarıyla ilgili şahit olduğu olayların, başka mahkumlarla aynı ortamda kalan Aykut’un psikolojisini iyice bozduğu öğrenildi. Cezaevinin beslenme koşulları da sorunlu. Mahkumlara her sabah ve her akşam neredeyse tek tip yemek veriliyor.
KKTC makamlarının, “KKTC’ye yatırım yaptığı için” cezalandırılmak istenen Simon Aykut konusundaki pasif ve umursamaz tavrı ise büyük hayal kırıklığına yol açıyor. Bugüne kadar hiçbir yetkilinin Aykut’a ulaşmadığı belirtilirken, haksız tutuklamayla ilgili herhangi bir girişimde bulunulmaması bir yana, konunun gündemde dahi tutulmaması şaşkınlık yaratıyor. Özellikle Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın böyle bir konu yokmuş gibi davranmasının ve en azından Kıbrıs sorunuyla ilgili tarafları harekete geçirememesinin, Rumların, insan haklarına aykırı uygulamalarında ısrar etmesini kolaylaştırdığı değerlendiriliyor. Pasif tutumun, yakın gelecekte başka yatırımcıların da benzer olaylarla karşılaşması olasılığını artırdığına da işaret ediliyor.
Öte yandan Rum Merkezi Cezaevi bu iddialara yanıt verdi ve Simon Mistriel Aykut’un, Rum Merkezi Cezaevi’ndeki tutukluluk şartlarıyla ilgili herhangi bir şikayette bulunmadığını belirtti.
Kuzeyde kalan Rum malları üzerine inşaat yaparak, sahibinden habersiz başkasına satış yaptığı iddiasıyla tutuklanan Aykut’un cezaevinde insanlık dışı koşullarda tutulduğuna dair Kıbrıs Türk basınında çıkan haberlere yanıt veren Rum Merkezi Cezaevi Müdürü Haris Filippidis, cezaevinde kalan tüm mahkumların insan haklarının garanti altına alınması için mümkün olan her şeyi yaptıklarını söyledi.
Filippidis, cezaevinin kapasitesinin üzerinde dolu olduğunu ancak mahkumların yaşam koşullarını iyileştirmek için gerekenin yapıldığını kaydetti.
Filippidis, 600 kişilik kapasitesi bulunan cezaevinde 1100’den fazla mahkum bulunduğunu ve koşulların bir noktada zorlu hale gelebildiğini ifade ederek, bu sorunun ekim ayında teslim edilecek 240 kişilik yeni koğuşla birlikte büyük ölçüde çözüleceğini belirtti.
Koğuşlarda tuvalet bulunmadığına dair ifadeleri de yanıtlayan Filippidis, çoğu koğuşun kendine ait tuvaleti bulunduğunu; tuvaleti olmayanlar için de gardiyanların, mahkumların tuvaleti kullanabilmeleri için ne zaman isterlerse yardımcı olduklarını söyledi.
Filippidis, tüm bunların kamera kayıtlarında görülebileceğini ve kimsenin, gardiyanların mahkumlara tuvaletleri açmadığını iddia edemeyeceğini kaydetti.
Filippidis, mevcut şartlarda cezaevindeki tutukluluk koşullarının oldukça iyi olduğunu, klimaların çalıştığını, yemeklerin çok güzel olduğunu ve her gün 3 öğün, 4 farklı menüde yemek verildiğini belirtti.
Filippidis, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru yapılabileceğine dair ifadelerle ilgili olarak ise, isteyenin istediği yere başvurabileceğini ancak Avrupa İşkencenin ve İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Ceza veya Muamelenin Önlenmesi Komitesi’nin (CPT) geçen yıl cezaevini ziyaret ettiğini ve bir süre sonra yeniden ziyaret ettiğinde, koşulların sürekli iyileştirdiğini tespit edeceğini söyledi.
Filippidis, Aykut’un, eğer bir şikayeti varsa önce Cezaevi Müdürlüğü’ne gitmesi gerektiğini ifade etti.
