Önce tanınma sonra müzakere

Cumhurbaşkanı Tatar, Rum Lider Hristodulidis’le 28 Temmuz’da ara bölgede bir araya geldiklerinde, müzakerelere ancak iki egemen devlet temelinde ve Kıbrıs Türkünün eşit uluslararası statüsünün kabul görülmesiyle başlanabileceğini aktardığını açıkladı

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, adanın Rum ve Yunanistan’ın egemen olacağı bir statüye dönüşmesine asla izin vermeyeceklerini söyledi.
1 Ağustos Toplumsal Direniş bayramı nedeniyle düzenlenen 16 km’lik mukavemet yol koşusunun ödül töreni Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği’nde yapıldı.
Cumhurbaşkanı Tatar, törende yaptığı konuşmada Kıbrıs’ın 1571’de 80 bin şehit verilerek fethedildiğini, Kıbrıs Türkünün 1878’de başlayan İngiliz sömürge döneminde nelere maruz kaldığının herkesin bilincinde olduğunu, ama Kıbrıs Türkünün Türk askerinin mutlaka adaya geri geleceğini bilerek varlığını sürdürdüğünü söyledi.
Tatar, Kıbrıs adasının Yunanistan ile birleştirilmesine müsaade edilmeyeceğini tüm dünyaya o dönemde verilen destansı mücadele ile duyurulduğunu kaydetti.
Adanın Yunan yapılması için çok oyunlar oynandığını ifade eden Tatar, 1950’lerde İngiltere’nin iki egemen üs karşılığında adadan çıkması ve adanın Yunanistan’a bağlanması için  ikna edildiğini, bu amaçla adaya nüfus taşındığını, bunun İngiliz kayıtlarında bulunduğunu kaydetti. Tatar, bu amaçla (Türk olmayan) nüfusun 100 binlerden 400 binlere çıkarılarak, adanın asimile edilmeye de çalışıldığını ifade etti.
Tatar, Adanın Yunan olması için Kıbrıs’ta kilisenin ve Yunan cuntasının çabalarına Kıbrıs Türkünün direndiğini ve 1974 Barış Harekatının yolunu açarak Kıbrıs’ta yeni bir dönemin başlamasına vesile  olduğunu belirtti.
Adada ancak iki egemen devlet temelinde çözüm siyasetinin daha da kökleşmesi gerektiğini de belirten Tatar, resmi müzakerelerine ancak  iki egemen devlet temelinde ve Kıbrıs Türkünün eşit uluslararası statüsünün kabul görülmesiyle başlanabileceğini,  Kıbrıs Rum Lider Nikos Hristodulidis’le 28 Temmuz’da ara bölgede bir araya geldiklerinde de bunu aktardığını belirtti. Tatar, bu siyasete Türkiye’nin de tam destek verdiğini kaydetti.
 KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üye olarak katılmasıyla, tüm dünyaya adada iki ayrı devlet, iki demokrasi, iki halk olduğunun gösterildiğini belirten Tatar, “Artık, bir federasyon çatısı altında görüşmelere, anavatanla bağların kopartılmasına, AB içerisinde tek egemenliğe, bizlerin osmosis yoluyla zaman içerisinde tüketilmesine, zaman içerisinde AB içerisinde buranın Rum ve Yunanın egemen olacağı bir statüye dönüşmesine asla müsaade etmeyeceğimizi tüm dünyaya haykırıyoruz” dedi.
 
Devlet sahibi olmanın öneminin devamlı olarak yeni nesillere anlatılması gerektiğini kaydeden Tatar, Kıbrıs türkünün bekasının kendi çatısı altında olduğunu vurguladı.
 Kıbrıs Türküne yakışanın devlet sahibi bir halk olarak devam etmesi olduğunu kaydeden Tatar, tüm bunların hayat bulması için KKTC’ye sahip çıkmak ve mukavemet ruhunu devam ettirmenin en büyük temennisi olduğunu ifade etti. 
Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, TMT’nin “Kıbrıs Türk halkının varlığını, canını, malını, namus ve şerefini korumak, ENOSIS hayalinin gerçekleşmemesi için ve EOKA’ya karşı kurulduğunu, en zor şartlarda Kıbrıs Türkünün birlik ve beraberliğini sağladığını, 1974 Barış Harekatının zeminini hazırladığını ve KKTC’nin yolunu açarak tarihte altın harflerle yerini aldığını" kaydetti.
Süreç sonunda barışın teminatı olan GKK’nın kurulduğunu belirten Bayar, Kıbrıs türkünün demokratik, sosyal bir hukuk devleti kurduğunu, kazanılan hakların ve devletin feda edilmemesi gerektiğini kaydetti.
Kalıcı barış ve çözüm istediklerini kaydeden Bayar, “Geçmişi bir kere daha yaşamamak için, egemen  devletimize Anavatana ve etkin garantisine her zaman ihtiyacımız vardır” dedi.
 
Daha Fazla Haber