18.01.2024 tarihli  yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre BM Genel Sekreteri  Kıbrıs Danışman Yardımcısı ve UNFICYP’in başı Colin Stewart, “BM Kıbrıs’ta iki tarafın da ortaklaşa kabul edebilecekleri bir çözümün olabileceğine inanıyor. Stewart 60 sene geçmiş olsa da çözüm arayışından vazgeçmedik” dedi. Yapılan açıklamaya göre;
BM Güvenlik Konseyi dün Genel Sekreter Antonio Guterres’in kendilerine sunduğu son  Kıbrıs raporlarını basına kapalı toplantıda değerlendirdi ve Stewart’ın birifingini dinledi.  Toplantının ardından basına açıklamalarda bulunan BM Genel Sekreteri’nin  Kıbrıs Danışman Yardımcısı ve UNFCYP’in başı Colin Stewart, Güvenlik Konseyi’nin BM’nin Kıbrıs’taki faaliyetlerini desteklediğini ve Konsey  üyeleri tarafından  kendisine pek çok  soru  yöneltildiğini söyledi..
..Stewart, BM Güvenlik Konseyi’nin özellikle BM Genel Sekreterinin Kıbrıs’ta kişisel temsilci olarak Maria Angela Holuin  Cuellar’ı atamasından da memnuniyet duyduklarını bildirdi.
Kıbrıs’ta müzakerelerin yakında başlamasına yönelik beklentilerle ilgili bir soru üzerine BM Genel Sekreterinin  Kıbrıs Danışman Yardımcısı ve UNFICYP’nin başı Colin Stewart, bu konuyla yeni seçilen BM kişisel Temsilcisinin ilgileneceğini belirterek net bir yanıt vermekten kaçındı..
..Stewart “Ancak size şunu net olarak söyleyebilirim, BM Kıbrıs’ta iki tarafın da ortaklaşa kabul edebilecekleri bir çözümün olabileceğine inanıyor.  60 sene geçmiş olsa da çözüm arayışından vazgeçmedik. Maalesef bu Mart Kıbrıs sorununun 60. Yıl dönümü, bu üzücü yıl dönümünde de bize bu sorununun çok uzun süredir devam ettiğini hatırlatıyor” dedi..
..Genel Sekreterin Kıbrıs sorununun çözümünün mümkün olduğuna inandığını ve bu yüzden de kişisel temsilci atadığını ifade eden BM yetkilisi, “Yeni elçinin görevi bu sorunun  çözümü yolunda ileriye gidilmesini sağlamak olacaktır” dedi.
Bu konuda UNFICYP olarak da kendilerinin görevlerinin  bulunduğunu anlatan Stewart, “Bizim de Barışı Koruma Misyonu olarak çabamız, olası bir siyasi sürecin  tampon bölgesindeki sorunlar  yüzünden baltalanmasını önlemek ve  bölgede sorun  çıkmasını önlemektir” dedi.
BM’nin  Kıbrıs’ta  iki yönlü misyonu olduğunu hatırlatan  UNFICYP’in başı Colin Stewart, yeni Kişisel Temsilcinin İyi Niyet Misyonu kapsamında görev yapacağını, kendi  liderliğindeki UNFICYP’nin de kişisel temsilcinin çabalarının meyve vermesi için gerekli uygun ve olumlu ortamı sağlamak, iki taraf arasında güveni  sağlamak olduğunu söyledi..
..Stewart, bu şekilde de yeni Kişisel Temsilcinin süreçte ilerleme sağlaması için fırsat bulmasına yardımcı olacaklarını anlattı..
..Pile krizi yaşandığında  UNFICYP’nin bunu protesto ettiğini ancak ayni şekilde Kıbrıs Rum tarafına pek de ses çıkarmadıklarına  yönelik bir soru üzerine ise Stewart, her durumun birbirinden  farklı değerlendirilmesi gerektiğini, her olayın faklı hassasiyetlerle değerlendirilmesi gerektiğini savundu..
..Stewart, “Bizim görevimiz, tampon bölgeyi korumak ve özellikle de askeri statünün korunmasını sağlamak, gerilimin artmasını önlemektir. Fakat şu anda gerginlik artmıştır.  İki taraf da tampon bölgede ihlallere  gitmektedir” dedi.
Bunun iki tarafa da bir yarar getirmediğini söyleyen BM yetkilisi  , “Gerilimin artmasının, BM’nin  tampon bölgedeki kurallarının  ihlal edilmesinin, BM’e tampon bölgedeki saygı gösterilmemesinin   kimseye faydası yoktur, biz bunu iki tarafa da ikna edecek şekilde anlatmaya çalışıyoruz” dedi.
Güney Kıbrıs’ta yayınlanan Haravgi  gazetesi “Reporter” tarafından IMR şirketine , bin kişinin katılımıyla, 3-11 Ocak tarihleri arasında yaptırılan anketin  sonuçlarına yer verdi.
Habere göre “Yarın Seçim olsa kime oy verirsiniz” sorusu üzerine ankete  katılanların %20’si AKEL, %18.5’i DİSİ, %12.5’i ELAM, %07’si DİKO; %3.5’i Ekologlar ve Vatandaşlar İşbirliği; %2.4’ü DİPA-İşbirliği; %2.3’ü EDEK şeklinde yanıt verirken yeni kurulan “Volt Kıbrıs” partisi ise %1.3 tercih aldı..
..Bir başka soru üzerine ankete katılanların %79’u durumun yanlış yöne gittiği , %21’i ise doğru yöne gittiği şeklinde  görüş ortaya koydu..
..9 Haziran’daki Avrupa Parlamentosu seçimlerine ilgi gösterip göstermedikleri şeklindeki bir soru üzerine ankete katılanların %40’ı çok ilgilendiğini , %14’ü ise hiç ilgilenmediğini dile getirdi. Kaynak: 18.01.2024 tarihli Halkın Sesi gazetesi, s. 14
Gelinen noktada dün olduğu gibi bugün de Rum liderliği olası bir siyasi çözümde Kıbrıs Türk halkını ‘azınlık’ hakları ile ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yamalamayı hedefliyor. Bunun yanı sıra da garanti antlaşmaları iptal edilmeli, Türk askeri adadan gitmeli, tüm Rum göçmenler evlerine, mülklerine geri dönmeli diyor.
Bu noktada Kıbrıs Türk Halkına düşen görev bağımsız ve egemen devleti Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine dört elle sarılmaktır.
Dün olduğu gibi bugün de Rum liderliğinin hedefi, olası bir siyasi çözümle birlikte Kıbrıs Türk halkını ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyetine yamalamak iken; bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini  şu veya bu şekilde ortadan kaldırmak iken, ne yazık ki  hala daha aramızda Federasyon hayali ile yaşayanlar vardır, Rumlarla ayni devlet çatısı altında bir arada olmak isteyenler vardır. Dünden bugüne  bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin elbet bir gün tanınacağına inanmayanlar vardır!.
Rum liderliğinin hedeflediği siyasi çözümde hedeflenen garanti antlaşmalarının iptal edileceği, Türk askerinin adadan gideceği  siyasi çözümle birlikte Kıbrıs Türk Halkını ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyetine yamalamaktır.
Rum tarafının saklamadığı açık amacı, Kıbrıs Adası’nın  tamamı üzerinde  egemen olmak ve  Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından yönetilen,  Kıbrıs Türk Halkının azınlık statüsünde olacağı, 1959-60 Antlaşmalarının  belirlediği düzenin  kaldırıldığı bir “Kıbrıs Cumhuriyetine yeni bir hukuki statü kazandırmak ve böylece antlaşmalarla sağlanmış olan iç (Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum halklarının egemen eşitliği)  ve dış (Türk-Yunan dengelerini değiştirmek ve Türkiye’nin  Kıbrıs ile bağlarını kesmektir.
Konu ile ilgili olarak 17 Ocak 2024 tarihli yerel yazılı basınımıza  yapmış olduğu açıklamada  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar;  Rumların federasyon  ile hedeflerinin, Türkiye’nin garantörlüğünün ve Türk askerinin varlığının son bulması olduğunu ve Rumların böyle bir durumda kuzeyi ele geçirmek için her şeyi yapacaklarını söyledi.
Celal Bayar başkanlığındaki TMT Mücahitler Derneği  Genel Merkez Yönetim Kurulu üyelerini kabulde yapmış olduğu konuşmada KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gerçeğinin artık dünyada ve tarihte yerini aldığını, Türkiye Cumhuriyeti ile  son üç yıldır BM’de, AB’de ve dünyanın her yerinde  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti  gerçeğini paylaştıklarını kaydetti.
Federal çatı altında siyasi eşitliğin mümkün olmayacağını, federasyon ile hedeflerinin, Türkiye Cumhuriyeti’nin AB üyesi olmaması dolayısıyla Türkiye’nin garantörlüğünün ve Türk askerinin varlığının son bulması olduğunu anlatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, Rumların böyle bir durumda Kuzeyi ele geçirmek için her şeyi yapacaklarını söyledi.
TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar ise, iki devletli siyasete destek verdiklerini ve devleti yaşatmanın şehitlere borçları olduğunu söyledi.
19 Ocak 2024 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan açıklamasında  “BM’nin ara bölge ihlallerine ilişkin saptamalarını taraflı buluyoruz” diyen  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar:  “BM Barış Gücü Kıbrıs Adasına 60 yıl önce gönderilmiştir.  O tarihten beridir  Kıbrıs Türk Halkının özünden gelen  hakları gasp edilerek Rum Yönetiminin  adayı tek başına temsil etme ve adanın tümüne dair karar verme hakkı varmış gibi davranılmaktadır..
..Adil ve kalıcı bir çözüm için bu durum muhakkak surette değişmelidir. Bunun da tek yolu egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzün teyit edilmesiyle başlayacak yeni ve resmi bir süreç sonucunda bulunacak bir uzlaşıdan geçmektedir” dedi.
Sonuç olarak; Kıbrıs Türk Halkına  ve tüm  siyasi partilerimize düşen görev;  birlik ve beraberlik içinde hareket ederek   bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne dört elle sarılmak ve de  anavatanımız Türkiye’nin desteğinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınmasını sağlamaktır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..