Rum

Rum  basınında  , KKTC Cumhurbaşkanı sayın Akıncı ve  GKRY Başkanı Nikos Anastasiadis arasında Ocak ayında yapılacak üç görüşmenin sonunda     Kıbrıs sorununda   varılacak nihai    son hakkında  belirleyici  olacağı görüşü hakim…  Yerel basınımıza yansıyan haliyle  Rumların anlaşmayı kabul etmelerinin ön şartları şöyle özetleniyor….

Her iki halk  Garanti Anlaşmaları konusunda kesin kararlıdırlar.  Kıbrıs Türk halkı anavatanımız Türkiyenin etkin ve fiili garantisi olmazsa olmazımızdır derken , Rum liderliği de Türkiyenin garantörlüğünü hiçbir şekilde kabul etmeyeceğiz diyor. BM kaynaklarına göre   bir toplumun kendini güvende hissederken  diğerinin    güvensiz hissetmesi  çözümün kalitesini azaltacaktır…

Rum liderliğine göre mevcut garanti anlaşmalarının  değiştirilmesi  ve de özellikle  Türkiyenin   tek yanlı müdahale hakkının kaldırılması gerekiyor.  Rum tarafı,  insan haklarına ve  temel özgürlüklere   mutlak saygı duyulmasını istiyor…

Rum liderliğine göre ; Eyaletlerin ve Federal  hükümetlerin yetkilerinde belirsizlikler olmamalı..   Federal hükümet güçlü olmalı.

Mülkiyetin   çözümü için   sarih , muteber  ve şeffaf düzenlemeler olmalı. Toprak düzenlemeleri  , en azından   Annan Planı haritasına   dahil olan  toprakların   yönetiminin    Kıbrıslı Rumlara     verilmesini öngörmeli ve elbette Annan planında adı geçen  4 Karpaz Köyü    için özel  düzenlemeler   geçerli olmalı….

Adadaki  demografik oranın Kıbrısa  , aralarında    Türkiyenin   de bulunduğu   üçüncü ülke  vatandaşlarının   kontrolsüz girişinden  etkilenmemesi sağlanmalı .   Vatandaşlık ve muhaceretle  ilgili politikalar   Federal Hükümetin   yetkisinde olmalı….

Gelecekte  , Kıbrıslı Türkler  arasında ayrılıkçı  eğilimler olması halinde ,  uluslararası  hukuk açısından  ayrılığı  ve ayrı  Kıbrıs Türk devlet yapısının   tanınmasını destekleyecek hukuki argümanlar olmaması güvence altına alınmalı...

GKRY Başkanı Nikos Anastasiadis,  yeni yılın ilk röportajında  , Türkiyenin  , Adada  çözüm için KKTC Cumhurbaşkanı   Akıncıyı  cesaretlendirmesini isterken  garantiler konusundaki  önerisini de açıkladı. Rum Yönetimi lideri Anastasiadis,  “Garantörlük konusunu Avrupa Birliği (AB)  ve Birleşmiş Milletler (BM)  üstlensin dedi…

Mülkiyet konusunda görüşlerin farklı olduğunu   itiraf eden   Anastasiadis, çözüm olmaması halinde   KKTCnin tanınması ihtimalinin bulunmadığını , ancak bundan   daha büyük  bir tehlikenin   Türkiye ile  entegrasyon olacağını kaydetti.

Fileleftheros     gazetesine göre  Cumhurbaşkanımız sayın Akıncı , çözüme   ramak kaldığı izlemini veriyor, ne dersiniz sorusu üzerine Anastasiadis, “Çözüme ramak kalmadığını zannediyorum”   dedi ve şunları dile getirdi: Toplumlarımızın liderleri olarak ifade ettiğimiz  , 2016nın   bugünkü  kabul edilemez  fiili duruma  son verdiğini   görmek ortak arzumuzdur dedi….

Bir soru üzerine Anastasiadis: “… çözümsüzlüğün  etkileri yasadışı varlığın tanınması olmadı ama   oldu bittiler  sağlamlaştı , bu da müzakereleri zorlaştırdı …çözümden gelecek fayda  , durağanlığın   sürmesi  ihtimalinin   faydalarından   çok daha fazladır…” dedi.

Sonuç olarak: Rumların hedefi  dış  baskılarla  Türkiyeyi köşeye sıkıştırarak garanti anlaşmalarının iptalini sağlamak ve Türk askerinin  Kıbrıstan çıkmasını sağlamaktır…

Türk askeri Adadan ayrıldığı anda  ‘sözde Kıbrıs Cumhuriyetinin egemenliği tüm Adaya yayılacaktır. Tek egemenlik, tek devlet ve tek vatandaşlık ‘sözde Kıbrıs Cumhuriyetinde olacaktır…Rumların hedeflerindeki çözüm şekli budur…. Daha ne!...

 

O halde Kıbrıs Türk halkına düşen görev, toplumsal egemenliğimizin, siyasal eşitliğimizin, self-determinasyon haklarımızın olmadığı, bağımsız ve egemen  devletimiz KKTCnin tanınmadığı bir anlaşmaya hayır demektir…