EOKA tedhiş örgütü, Rum-Yunan ikilisinin Megali idea hayalleri çerçevesinde 1 Nisan 1955’te faaliyete geçerken EOKA tedhiş örgütüne karşı Rauf R. Denktaş, Mustafa Kemal Tanrısevdi ve Dr. Burhan Nalbantoğlu tarafından kurulan ve bildirileri 26-27 Kasım 1957 gecesi Lefkoşa’da dağıtılan Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı’nın amaçlarını şöyle özetlemek mümkündür:
1-Kıbrıs Türk Halkının can ve mal güvenliğini sağlamak, 2-Enosis’e ve bu hedef doğrultusunda yapılan girişimlerle estirilen teröre karşı durmak, 3-Kıbrıs Türk Halkına yapılacak saldırıları püskürtmek, 4-Kıbrıs Türk Halkının birliğini ve bütünlüğünü sağlamak, 5-Rumlara ve İngilizlere karşı Kıbrıs Türk Halkının haklarını savunmak, 6-Anavatanımız Türkiye ile sıcak ilişkileri ve Kıbrıs Türk Halkının Anavatanımız Türkiye’ye bağlılığını sürdürmektir”. Kaynak: Aydın Akkurt, Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT), 1957-1958 Mücadelesi, s.15,İstanbul, 1999
Bu gelişmelerin ardından 2 Ocak 1958’de Liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve Rauf R. Denktaş’ın Ankara ziyaretlerinde Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatının kuruluşu ile ilgili bilgiler Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun bilgisine getirilerek silah, cephane, eğitim uzmanı ve idareci istenmesi yanında Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı’nın Anavatanımız Türkiye tarafından yönetilmesi isteniyordu.
Rauf R. Denktaş’ın “TMT’nin kurulmasını gündeme getirmesi ve TMT’ye Anavatanımız Türkiye’nin sahip çıkmasını istemesi ve de TMT’ne silah temin etme işini Anavatanımız Türkiye’ye mal etme düşüncesinde ısrarlı olması Kıbrıs Türk Halkının hedeflediği mücadelede bir dönüm noktasıydı..
Neticede, Anavatanımız Türkiye’de yapılan gizli çalışmaların ardından P.Yrb. Ali Rıza Vuruşkan “Ali Conan” örtülü adı ve Kıbrıs’ta TMT Lideri (Bozkurt-Bayraktar) olarak TMT’ninKurucu Komuta kadrosunu oluşturacak 4 subayla birlikte 31 Temmuz 1958 akşamı, ilk parti olarak Kıbrıs’a vardı ve kuruluş çalışmalarını başlattı. Ardından, 2’nci partide gelen 6 muvazzaf subayla birlikte toplamı 11’i bulan subaylar TMT’nin Kıbrıs’ta kuruluşunu gerçekleştirmişlerdir.. Kaynak: Mehmet Salih Emircan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Tören, Bayram ve Anma Günleri, s.84, Kıbrıs Türk Mücahitler Derneği Yayını:11, Ajans Yay Ltd. 2010
Şunu gururla ifade edebiliriz ki; TMT bu ilkeler doğrultusunda vermiş olduğu mücadelesinde 1958-1960 ve 1963-1974 döneminde Kıbrıs Türk Halkının direnişini örgütlemiş, Rum-Yunan silahlı saldırıları karşısında ayakta kalmayı başarmıştır.Her şeyden önce; TMT, Kıbrıs Türk Halkının savunmasını birinci planda tutan bir örgüttür. TMT için öncelik Kıbrıs Türk Halkının can ve mal güvenliği olmuştur. Nitekim TMT, Kıbrıs Türk Halkını savunurken, elinde silah olan ve Türk Halkı için tehlike arz eden EOKA mensuplarını ve Enosis’e hizmet edenleri hedef seçmiştir. TMT, Hiçbir dönemde, hiçbir Rum’u Rum olduğu için hedef almadığı gibi, hiçbir Rum yerleşim birimine silahlı bir saldırıda da bulunmamıştır..
Rauf R. Denktaş, TMT’nin kuruluşunu duyuran ilk bildirinin dağıtıldığı günü dikkate alarak “TMT’nin asıl kuruluş günü 26-27 Kasım 1957 derken, M. Kemal Tanrısevdi ise kendi evinde yapılan 15 Kasım 1957 tarihli toplantıyı dikkate alarak “Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT), 15 Kasım 1957’de kuruldu” diyordu. Günümüzde ise ilk Bayraktarımız Yrb. Ali Rıza Vuruşkan’ın Kıbrıs’ta göreve başladığı 1 Ağustos 1958 tarihi TMT’nin kuruluş günü olarak kabul edilmektedir.TMT, Kıbrıs Türk Halkının savunmasını birinci planda tutan bir örgüttür. TMT sadece Kıbrıs Türk Halkını hedef alan EOKA üyelerini hedef seçmiştir. Hiçbir Rum, Rum olduğu için TMT’nin hedefi olmamıştır.
Anılarında, TMT’nin kurucularından M. Kemal Tanrısevdi: “.. TMT olarak gayemiz, İngiliz’e ve dünya kamuoyuna bu Ada’da Kıbrıs Türk Halkı da var dedirtmekti ve bunu da başardık..” diyordu..
Yine TMT’nin ilk Komutanı Ali Rıza Vuruşkan: “..TMT Kıbrıs Türk Halkını katliamdan koruyup Enosis’in ilanını ve davanın kaybedilmesini önledi” dedi.
TMT vermiş olduğu mücadelesinde Kıbrıs’ın İngiliz Sömürge Yönetiminden Yunanistan’a ilhakını önlemiştir. TMT, Kıbrıs Türk Halkına, 19 Şubat 1959 Zürih ve Londra Antlaşmaları temelinde 16 Ağustos 1960 Lefkoşa Antlaşmaları ile kurulan Kıbrıs Cumhuriyetinin kurucu ortaklık hakkını, siyasi eşitlik hakkını egemenliğe ortaklık hakkını ve Anavatanımız Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü altında güven içinde yaşama hakkı kazandırmıştır.. Ancak bu antlaşmaları, Rum liderliğinin Enosis’e sıçrama tahtası olarak görmesi nedeniyle Kıbrıs Cumhuriyeti uzun ömürlü olmayacaktı..
İşte o gün gelmişti!.. Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT), 21 Aralık 1963’te başlayan Rum-Yunan silahlı saldırılarının ardından 22 Aralık 1963’ten itibaren yer yüzüne çıkarak Kıbrıs Türk Halkının mücadelesini üstlenir. Kıbrıs Türk Halkının bağrından çıkan TMT, 21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırıları ile birlikte deşifre oldu, halkı ile bütünleşen TMT, Kıbrıs Türk Halkını Anavatanımız Türkiye’nin desteğinde 20 Temmuz 1974 Barış Harekatına taşıyacaktı..
11 yıl boyunca kendi kuralları çerçevesinde Kıbrıs Türk Halkını savunan TMT, Halkı ile bütünleşerek çok büyük bir sorumluluk üstlenmişti. Kıbrıs Türk Halkının her şeyi olan TMT, Anavatanımız Türkiye’nin desteğinde “Kıbrıs’ta Ben De varım ve Var Olmaya Devam Edeceğim” diyen Kıbrıs Türk Halkının sesi oldu.. TMT Kıbrıs Türk Halkı için her şeydi ve Kıbrıs Türk Halkı TMT’ye gönülden destek vermiş ve TMT ile bütünleşmiştir. Her türlü yokluk ve imkansızlıklara rağmen Kıbrıs Türk Halkı TMT’ye güvendi, ona inandı ve ona sığındı.. TMT, Kıbrıs Türk Halkının Milli Varoluş Mücadelesinde en büyük dayanağı olmuştur.
Kıbrıs Türk Halkı, varoluş mücadelesini çok sıkıntılı ve karanlık günlerden geçerek kazandı. Günümüzde, bağımsız ve egemen devletimiz KKTC’nin temellerindeTMT etrafında bütünleşerek verilen mücadelemizin çok ama çok önemli rolü vardır.. TMT’nin başarısının temellerinde halkla bütünleşmenin önemli bir rolü vardır.. Kıbrıs Türk Halkı, Rum-Yunan ikilisinin 21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırılarına karşı TMT etrafında bütünleşerek verdiği mücadelenin sonunda 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın mutluluğunu yaşadı..
1 Nisan 1955’te Rum-Yunan ikilisinin Megali İdea hayalleri çerçevesinde faaliyete geçen EOKA tedhiş örgütüne karşı bugün kuruluşunu 1 Ağustos 1958 olarak kabul ettiğimiz TMT etrafında bütünleşen Kıbrıs Türk Halkı Anavatanımız Türkiye’nin desteğinde verdiği mücadelenin sonunda 20 Temmuz 1974’ün mutluluğunu yaşadı.
20 Temmuz 1974 Barış Harekatının ardından tüm yetkilerini sivil otoriteye devreden TMT tarih sahnesinden çekilmesini bildi.. Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT), Kıbrıs Türk Halkının her şeyi idi ve de Kıbrıs Türk Halkı, TMT ile bütünleşti.. Yıllarca yokluklar, baskılar ve imkansızlıklarla boğuşan Kıbrıs Türk Halkı, birlik ve beraberliğini ve inancını yitirmeden TMT’nin vermiş olduğu moral ve Türk Mukavemet Teşkilatı’na olan inançla mücadele etmiştir.
Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT)’nin temelinde “Halkla Bütünleşme” ve “İnsanlık Değerlerine Saygı” vardır. Kıbrıs Türk Halkı, TMT ruhu ile büyük başarılar kazanmıştır.. Azmini ve gücünü Türklüğün şanlı tarihinden, Ulu Önder Atatürk’ten ve Kuvva-yı Milliye ruhundan alan TMT; Kıbrıs Türk Halkının Kıbrıs’ta en az Rumlar kadar söz sahibi olduğunu herkese kabul ettirmiştir. TMT, verdiği mücadelelerle Kıbrıs’ta Türklüğün onur ve şerefini çiğnetmemiş, Kıbrıs’ta Türklüğe bir ‘Vatan’ ve bir ‘Devlet’ yaratmıştır..
Kıbrıs Türk Halkının bir asrı aşan mücadelesinde bağrından çıkardığı sayısız Milli kahramanı , milli mücadeleye değişik boyutlarda katkı yapan saygıyla anılacak sayısız değerleri vardır. 1950’li yılların 2. Yarısında Erenköy’den Anadolu sahillerine giden lojistik yolu açan Bereketçilerimiz, Kıbrıs Türk Halkının Ulusal Varoluş Mücadelesine adlarını altın harflerle kazıyan Milli Kahramanlarımızdır. Vatan hizmetinin bedeli olur mu? Olmaz, olamaz.. Bereketçilerimiz de tek bir bedel istemeden bu görevini fazlasıyla yaptılar. Yaptıklarıyla, özverileriyle, kahramanlıklarıyla asla övünmediler ve de kimseden de takdir beklemediler.
Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT)’nin kuruluşuna giden yolda var olan şartlara koşullara bakıldığı zaman Kıbrıs Türk Halkının adadaki varlığını koruyabilmesi için atılması gereken zorunlu bir adım olan TMT, Kıbrıs Türk Halkının ulusal kimliğini ve yüzyıllardan beri Kıbrıs’ta var olan kimliğini, insanca yaşama hakkını koruyabilmek için kurulan bir yeraltı örgütü idi. TMT, Kıbrıs Türk Halkının Ata yadigarı bu topraklarda hür ve bağımsız olarak yaşaması için zorunlu olarak yaratılan bir efsanedir, Kıbrıs Türk Halkı ve de büyük Türk Milleti için bir onurdur.
Türk Mukavemet teşkilatı (TMT)’nin , 1958 yılından beri örgütlediği Kıbrıs Türk Mücahidinin ve yediden yetmişe tüm Kıbrıs Türk Halkının Rum’a teslim olmamak, ulusal benliğini ve varlığını korumak azmi karşısında Rum liderliğinin tüm hesapları boşa çıktı ve Mücahit Halkımızın 11 yıl devam eden direnişi 20 temmuz 1974 Barış harekatı ile taçlanmıştır..
Kıbrıs Türk Halkının milli mücadelesinde canını ve kanını veren aziz şehitlerimiz vardır, vefat edenler vardır, halen evinin bir köşesine hasta yatağında yatanlar vardır, anılarıyla yaşayanlar vardır.. Onlar hep görevlerini yerine getirmenin huzuru ve gururu içinde bugün bizden bir tek şey istemektedirler!..
Milli mücadelenin nasıl ve hangi koşullarda verildiğini, Türk Mukavemet Teşkilatı mensuplarının ve de Mücahitlerimizin, Mücahit Halkımızın uzun yıllar devam eden mücadelesini, 20 Temmuz 1974’e giden yolda yaşananları, Kahraman Mehmetçiklerimizin yarattığı 20 Temmuz 1974 Barış Harekatının ve de 15 Kasım 1983’te bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda yaşananları ve bugünkü özgürlük ortamına nasıl gelindiğinin bilinmesi ve de bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sahip çıkılmasıdır..
Kıbrıs Türk Halkı yıllarca yabancı idare ve kültürlere karşı azimle direnmesini bilmiş ve yapılan baskılara boyun eğmemiş , kendi benliğini yitirmemiş ve aslından feragat etmemiştir. Büyük Türk Ulusunun kopmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk Halkı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olgusuna bu ruh ve bu inançla ulaşmıştır..
Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir siyasi çözümün gerçekleşebilmesi için bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması gerekmektedir. Kıbrıs Türk Halkının siyasi eşitliği, egemenliği ve self-determinasyon hakkı, Anavatanımız Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi ve de bağımsız ve egemen devletimizin tanınması Kıbrıs Türk Halkının olmazsa olmazıdır.
Sonuç olarak; azmini ve gücünü Türk’ün şanlı tarihinden, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten ve Kuvvay-ı Milliye ruhundan alan Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT),Kıbrıs’ın İngiliz Sömürge Yönetiminden Yunanistan’a ilhakını önlemesi yanında, Kıbrıs Türk Halkının Kıbrıs’ta en az Rumlar kadar söz sahibi olduğunu herkese kabul ettirmiştir. TMT, Kıbrıs’ta Türklüğün onur ve şerefini çiğnetmemiş, Kıbrıs’ta Türklüğe bir vatan ve bir devlet yaratmıştır..
Bugün Kıbrıs Türk Halkı, kendi egemen olduğu topraklarında hür yaşıyorsa, alnı açık dolaşabiliyorsa, bunu öncelikle Anavatanımız Türkiye’ye, onun bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetlerine borçlu olduğu kadar, Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) mensuplarına, Mücahitlerimize, Mücahidelerimize, Mücahit Halkımızaborçludur, bu inançla verilen mücadelelere borçludur.
Kıbrıs Türk Halkı yıllarca TMT etrafında bütünleşerek, Anavatanımız Türkiye’ye güvenerek kahraman Mehmetçiğimizin desteğinde kutsal mücadelesini sürdürerek Ata yadigarı bu toprakları düşmana çiğnetmedi. Lefkoşa’da, Mağusa’da, Limasol’da, Baf’ta, Larnaka’da , Lefke’de Erenköy’de, Beşparmak Dağlarında düşmana karşı direnerek yıllarca kahraman Mehmetçiklerimizin gelmesini hasretle bekledi ve neticede 20 Temmuz 1974 Barış Harekatının mutluluğunu yaşadı..
Kıbrıs Türk Halkının bir asrı aşan varoluş mücadelesinde bağrından çıkardığı sayısız Milli kahramanları vardır. Erenköy’den Anadolu sahillerine giden Lojistik destek yolu açan Bereketçilerimiz, Milli Kahramanlarımızdır. Kıbrıs Türk Halkının milli mücadelesinde canını ve kanını veren şehitlerimiz vardır, gazilerimiz vardır, halen hasta yatağında yatan TMT mensupları vardır, Mücahitlerimiz vardır, Mücahidelerimiz vardır, Bereketçilerimiz vardır. Onlar hep görevlerini yerine getirmenin huzuru içinde bizden bir tek şey istemektedirler.
Hedefimiz, birlik ve beraberlik içinde hareket ederek, bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin tanınmasını ve tanıtılmasını sağlamak ve de ebediyen yaşatılmasını sağlamak olmalıdır… Bağımsız ve egemen devletimiz KKTC’nin kuruluşuna giden yolda yaşananları ve bugünkü özgürlük ortamına nasıl gelindiğinin bilinmesi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sahip çıkılması ve tanınmasının sağlanmasıdır..
Kıbrıs Türk Halkı , Atatürk İlke ve Devrimlerinden aldığı ruh ve ilham ve güçle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne, bağımsızlığına, egemenliğine ve özgürlüğüne sahip çıkacaktır..
Kıbrıs Vatanımız, Türkiye Anavatanımız Helal Olsun Canımız Kanımız…
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..