Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Sn. Feridun Sinirlioğlu, BM Güvenlik Konseyinde veto hakkı bulunan daimi üyelikler yüzünden reforma ihtiyaç duyulduğunu söyledi ve şunları ekledi: “Bu durum, söz konusu ayrıcalığa sahip olanların ulusal çıkarlarından başka hiçbir şeye hizmet etmiyor. Güvenlik Konseyi’ni işlevsiz, sorumsuz ve demokratik olmayan bir hale getiriyor ve bu da BM ve çok taraflılığa olan güveni aşındırıyor. Konseye seçilenlerin sayısı ve tüm üye devletlerin konseyde yer alabilme olasılığını artırırsak, Güvenlik Konseyi daha temsiliyetçi ve duyarlı olur.” Sn. Sinirlioğlu’nun bu reform önerisine, Güvenlik Konseyi’nin yıllar önce aldığı kararların revize edilmesi ve hatta bazı, hiç de adil olmayan bu kararların kalkmasına yol açacak önerilerin de eklenmesi gerekir. 1983’te alınan Güvenlik Konseyi kararlarının, 38 yıldır bağımsız, egemen devlet olarak yaşayan, varolan KKTC’nin tanınmasına yasak koyması kabul edilir cinsten bir karar değildir. Başka bir devletin veya devletlerin, egemenlik haklarını kullanarak KKTC’yi tanımasına asla engel koyamaz.
KKTC’nin tanınmasına engel koyan bu kararların yanısıra, ambargolar altında yaşamaya mahkum edilen KKTC’nin bu durumunu kılı kıbırdamadan seyreden uluslararası toplumun da sorumlulukları vardır. Ancak, bu insanlık dışı, ilkel ambargolar halâ devam etmekte ve ne BM, ne de AB, KKTC’ye uygulanan ambargoların kaldırılması konusunda hiçbir adım atmamakta kararlı gözükmektedir. AB, herhangi bir adil, kabul edilebilir “Kıbrıs Sorunu” çözümüne en büyük engelleri koyan ve körükörüne üyesi Rum Kıbrıs Cumhuriyeti’ne tam destek veren bir kuruluş olarak, KKTC ve Türkiye açısından umutsuz bir vaka olarak durmaktadır. Bu yüzden AB’den medet ummak boşuna... Ambargoların kaldırılmasında önemli rol oynayabilecek BM ise halâ sessizliğini korumakta ve hiçbir zaman gerçekleşmeyecek “federasyon çözümünde” ısrarlı gözükmektedir.
BM’de reform, bu eskimiş, adil ve yasal olmayan ve artık rafa kaldırılması gereken Güvenlik Konseyi kararlarının ortadan kalkmasıyla başlamalıdır. Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Sn Sinirlioğlu’nun reform önerileri BMGK tarafından dikkate alınacak mı bilinmez. Ancak Sn. Sinirlioğlu’nun reform önerileri içinde KKTC’nin tanınmasını engelleyen Güvenlik Konseyi kararlarının kaldırılmasına yönelik bir girişiminin yer alması en büyük dileğimizdir. KKTC’nin bağımsız, egemen statüsünü bugün kabul etmeyen ve yasaklayan BM’deki cağdışı zihniyet, gün gelecek, kendi üyelerinin bu tür kararların kalkmasını ısrarla isteyen önerileriyle karşı karşıya kalacaktır.