Bizim gazeteden alıntılar.
KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Tatar:
1. Federasyon temelinde bir anlaşma ile Türkiye’nin Kıbrıs’taki garantörlüğü ve askeri varlığının sona ereceğini;
2. Kıbrıs sorununun çözümünde yeni milli siyaseti yürütmeye devam edeceklerini;
3. Federasyon çözüm modelinin, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan’ın dediği gibi “tüketilmiş ve bitmiş” olduğunu;
4. Müzakere masasına ancak egemen eşitlik ve uluslararası statünün kabulü ile oturmaya hazır olduklarını;
5. Anlaşma olacaksa, özgürce pazarlık edilecek ve herkesin rızasıyla bir anlaşmanın uygulamaya gireceğini;
6. Ambargo, izolasyon ve baskılarla milli kimliğimizden vazgeçmeyeceği;
7. Ortak zemin olmadığı için şu an resmi bir müzakere sürecine girmemiz mümkün olmadığını; vurguladı.
Cumhurbaşkanlığı bünyesinde oluşturulan Halk Konseyinin yeni dönem ilk bilgilendirme ve istişare toplantısında Sn. Tatar’ın aktardığı bilgileri iyi değerlendirmek gerekir. KKTC Halkı daima iyi değerlendirmeler yapmakla tanınır. En büyük sorun Rumların uzlaşmazlığı ve adadaki iki devlet gerçeğini kabul etmemeleri. Sn. Tatar’ın söylediklerini kabul etmeyeceklerini herkes biliyor. Ancak Rumlar bile Sn. Tatar’ın söylediklerini iyice anlamışlardır. Anlamak başka, kabul etmek başka… “Kıbrıs Sorunu”nun sona erdiğini ve Rumlarla herhangi bir müzakerenin gerçekleşmeyeceğini artık tüm ilgililer anlamıştır herhalde…
Cumhurbaşkanı Tatar’ın eşit uluslararası statünün kabulünü istemesi de normal. Başka çıkar yol yok… Sorunun çözümünde iki engel var.
1. Rumların, KKTC’nin var olacağı hiçbir anlaşmayı kabul etmemeleri.
2. Eli kolu bağlı BM Genel-Sekreteri’nin hiçbir sonuç vermeyecek çabaları ve tabii ki BMGK kararları…