İngiltere Başbakanı Starmer, Kıbrıs adasındaki Rum Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ziyaret etti. Kıbrıs adasındaki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ziyaret etmedi. Gerçekten de Garantör Devlet olarak İngiltere yanlış yaptı. Kalıcı çözüme katkısı olacak diye geçmişteki müzakerelere de katılan İngiltere’nin bu hatası diplomatik açıdan büyük tepki gördü. Ancak unutulmamalı ki İngiltere’nin eski etkinliği kalmamış. Şu anda İngiltere, kendi kabuğuna çekilmiş, dünya sorunlarında hiçbir etkin rolü olmayan bir devlet olarak gözükmektedir. Yalnız, Kıbrıs adası İngiltere tarihinde önemli bir yer tutuyor. Hem eski koloni olarak İngiliz idaresinin yıllarca adada yer aldığını, hem de adaya bağımsızlığını veren İngiltere olarak tarihe geçen bir devlet olduğunu unutmamak gerekir. Garantör devlet olarak İngiltere’nin eski kolonisi ve şimdilerde iki devletli bu adada iki tarafa da eşit davranması gerekirdi. İngiltere’nin Kıbrıs adasında kalıcı bir çözüme katkısı olabileceğini düşünenler hayal kırıklığı yaşadı.
Kıbrıs adasında çözümlenemeyen sorunun iki tarafı da tatmin edecek biçimde sonlandırılabileceğini düşünenler tekrar düşünmeli. Adada, kökleşmiş iki devlet, ilgili ilgisiz herkesin kabul ettiği bir kocaman gerçektir. Bu gerçeği görüp de sessiz kalanlar, eninde sonunda iki devletli çözümün sorunu sonlandıracağını kabul etmek zorunda kalacaklardır. Çözümlenemeyen sorunun çözümüne en büyük engel Rum Yönetimidir. “İşgali sonlandıracağız. İki toplumu tekrar birleştireceğiz.” gibi saçma sapan açıklamalarla çıkmazı fena halde körükleyen Rum Yönetimidir. İngilizlerin bu adada kalıcı çözüme hiçbir katkısı olmaz. Bu gerçek, İngiltere’nin bugüne kadar izlediği “Kıbrıs” politikasında açıkça görülmektedir. İngilizlerin tek derdi, Rum Kıbrıs Cumhuriyeti’nin sınırları içindeki üsleri. O kadar…