27 Kasım 2024 tarihli yerel yazılı basınımızda yer alan haberlere göre; KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar; MHP İlçe Başkanı Metin Bayrakçı ve yönetim kurulunu kabul etti.

Kabulde yapmış olduğu konuşmasında konu ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı ve akabinde yaşanan gelişmelere dikkat çekerek 15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilan edilmesiyle  yaşanan gelişmelere değindi ve de Kıbrıs’ta iki halk ve devlet olduğunun mesajını çok açık ve net olarak dile getirdi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar; dilimiz, dinimiz, milli değerlerimiz ve maneviyatımız  ile Kuzey Kıbrıs’ta bağımsız bir Türk Devletinin varlığı; anavatanımız Türkiye ile iş birliğimizin, Türk Dünyası ile bağımsızlığın, Mavi Vatan’daki  hak ve hukukumuzun, ulusal hak ve çıkarların korunması adına önemli bir otoritedir. Egemen bir devlet olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin  varlığı önemlidir. Aksi halde halk olarak varlığımız, güvenliğimiz sıkıntıya girecektir” dedi.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının güvenlik, huzur, egemenlik hakkı ayrıca dengelerin korunması için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin daha da güçlenmesi gerektiğini ifade etti..

..Cumhurbaşkanı olarak, iki devletli siyasetin savunucusu olduğunu vurgulayan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar,  devletin milli varlığının devamı için Türkiye ile bağların daha da gelişerek artmasının önemli olduğunu belirtti..

..Milli mücadeleyi bu duygularla sürdürdüklerini kaydeden KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, tüm olumsuzluklara göğüs germeye devam edeceklerini vurgulayarak gelecek nesillere de milli duyguları  aşılamanın en büyük temennileri olduğunu dile getirdi. Konuşmasının sonunda, Kıbrıs Türk halkının milli mücadelesinde en büyük destekçisinin  anavatanımız  Türkiye olduğunu yineleyen KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu konudaki memnuniyetini ifade etti.

Ama ne yazık ki; dün olduğu gibi bugün de CTP hala daha Rumlarla ‘sözde’ Federasyon çatısı altında  birleşmeyi hedefliyor!..

Yine 27 Kasım 2024 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre , Roma’daki MED Forumunda Akdeniz’deki yetki alanları, Kıbrıs ve Türkiye’nin tezleri ele alındı. Türk Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Koramiral Yalçın Payal “Akdeniz’de  deniz yetki alanları belirlemesinde  Türkiye’yi dışarıda tutacak girişimlerin kabul edilemez” olduğunu belirtirken ayrıca müttefiklerin Kıbrıs’ta barışçıl durumu riske atacak girişimlerin bir parçası olmaması gerektiğini söyledi. Kaynak : 27.11.2024 tarihli Kıbrıs Gazetesi, s.11

Keza son zamanlarda Başkan Joe Biden’ın  Rumlara arka çıkması dikkat çekicidir. Dahası Rumlara uygulanan silah ambargosunu kaldırmış ve Kıbrıs’a yerleşmek için adada üsler  kurmaya başlamıştır. GKRY’nin hedefi varılacak bir anlaşma ile Garanti Anlaşmalarını iptal ettirmektir, Türk askerinin adadaki varlığını sona erdirmektir ve de ABD askerlerini dahi adaya yerleştirmektir.

Gerçek şu ki; adada İngiliz üsleri vardır ve  de Rum liderliğine göre Kıbrıs adası Türkiye’ye karşı korunaklı olacak ve de Kıbrıs Türkleri de AB ve Türkiye’ye  göç ettirilip ülke tıpkı Girit misali Rumlaştırılacaktır, Kıbrıs bir  Yunan adası olacaktır.

Keza, son zamanlarda Başkan Joe Biden’ın Rumlara arka çıkması dikkat çekicidir. Dahası, Rumlara uygulanan silah ambargosunu kaldırmış  ve Kıbrıs’a yerleşmek için adada üsler kurmaya başlamıştır. GKRY’nin hedefi, varılacak bir anlaşma ile Garanti Anlaşmalarını sona erdirmek ve de ABD adaya yerleştirmektir.

Gerçek şu ki; adada mevcut  İngiliz Askeri Üsleri vardır, Rumları hedefi Kıbrıs Türklerinin de AB ve Türkiye’ye göç ettirip Kıbrıs’ı  tıpkı Girit misali Rumlaştırmaktır ve de Kıbrıs’ı bir Yunan adası yapmaktır!.. Keza Türkiye’nin Batısındaki Yunanistan bir şekilde Güney Kıbrıs’a gelecek ve de böylece Türkiye de  Yunanistan tarafından kuşatılmış olacaktır..

..İşte bu nedenle aramızdan bazılarının hedeflediği Federasyon gibi bir siyasi çözüm halinde günümüzde var olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti toprakları Rum ve AB ülkeleri vatandaşları ile doldurulacak ve de  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti fiilen yok olacaktır..

..Bu gelişmelerle  birlikte Kıbrıs Türklerinin  AB ve Türkiye’ye göç etmeleri sağlanacak, KKTC toprakları Rumlara kalacak ve de AB üyesi ülkelerin vatandaşlarına kalacaktır.

Böylesi bir sonucun gerçekleşmemesi için Kıbrıs Türk halkı olarak  anavatanımız Türkiye ile birlik ve beraberlik içinde hareket etmeliyiz ve de Kıbrıs Türk halkına kurulan tuzaklara düşmememiz gerekir, tek yürek olmalıyız. Aksi taktirde Kıbrıs adası bir Yunan adası olacak ve dahası anavatanımız Türkiye de bundan olumsuz etkilenecektir..

..Gerçek şu ki; dün olduğu gibi bugün de KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması için mücadele verirken; CTP hala daha Federasyon gibi bir siyasi çözüm peşinde koşuyor ve de Rumlarla ayni devlet çatısı altında yaşamayı hedefliyor!.. Yazık, hem de çoookkk  yazık.

Sonuç olarak; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yaşatmak ve tanınmasını sağlamak için mücadele eder ve de yeni bir yol haritası izlerken; Kıbrıs Türk halkına  düşen görev birlik ve beraberlik  içinde hareket etmektir; temellerinde Mücahit halkımızın, TMT mensuplarının, kahraman Mehmetçiklerimizin canı ve kanı olan bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yaşatmak ve tanınmasını sağlamaktır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..