1950’li yılların özellikle 2.nci yarısı yakın tarihimizin  çok önemli  olayları ve gelişmeleri ile doludur.  Kıbrıs Türk Halkının  Anavatanımız Türkiye ile  el ele omuz omuza  vererek,  Rum-Yunan  ikilisinin Megali İdea  hayalleri  karşısında  yıllarca sürecek  direnişi , bu yıllarda planlandı ve örgütlendi. Kıbrıs sorunu, Türk milleti için  bu yıllarda milli dava  haline geldi..
1950’li yıllarda  baştaMakarios  III olmak üzere  Rum Ortodoks Kilisesi , Rum politik örgütleri ve sendikaları, gazeteci ve yazarları , özetle  tüm Rum ileri gelenleri Megali İdea hayalleri çerçevesinde  Enosis emellerinin  tutsağı haline gelmişlerdi...
Rum-Yunan ikilisinin  Megali İdea hayalleri çerçevesinde düzenledikleri  Enosis  kampanyasının   en önemli olaylarının biri de  Rum Komünist AKEL Partisi desteğinde Rum Ortodoks Kilisesinin 15 Ocak 1950’de 15 gün süreyle ada genelinde tüm kiliselerde düzenlemiş olduğu Enosis Plebisiti idi.
Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskopos’uMakariosII’nin ölümünün ardından onun yerine geçen Makarios III, 18 Ekim 1950’de Enosis andı içer..  1950 Plebisit sonuçlarını  1954’te Yunanistan BM Genel Kuruluna taşıyarak ‘sözde’ Kıbrıs Halkına  self-determinasyon   hakkı isterken Rum-Yunan ikilisi Enosis’e giden yolu açmak istediklerini çok açık ve net olarak gündeme getiriyorlardı..
Rum-Yunan ikilisinin bu girişimlerine karşı, Kıbrıs Türk Halkına destek vermek adına İstanbul’da  5 Ağustos 1950’de  kurulan  “Kıbrıs’ı Koruma  Cemiyeti”  Türkiye  Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü’nün girişimleriyle   Bakanlar Kurulunun   04.11.1950  tarihli kararı ile  01.01.1951’den itibaren faaliyetlerine son vermek  durumunda kalacaktı..
O günde bu uğurda  Türkiye’de görev yapan, yıllarca mücadele veren  örgütsel ve yayınsal çabalarda bulunan   Kıbrıs kökenli Avukat H. Nevzat Karagil , yayınladığı bildiride “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Yunan milleti ile  dostluk görüşüne  uyarak böyle bir karar  aldığına değinilmekte  ve “Vatan parçası Kıbrıs’ı  koruma idealini benliğimizin  en derin  köşelerinde  daima  yaşatacağımızı  ve  bu milli davamızda  büyük Türk milletince  tavizde bulunulmayacağına  inandığımızı tekrar tebarüz ettirmek isteriz” denilmekteydi..
Bildiri, “Yunanistan’da, Yunan Kralının fahri başkanlığında halen  faaliyette  bulunan  “Kıbrıs’ı Yunanistan’a İlhak” Cemiyetinin   varlığını  hatırlatmak isteriz” diyerek şu şekilde sona ermekteydi: İnancımızı ve İmanımızı  bu tarihi günde tekrar belirtelim : “Kıbrıs Türktür Türk Kalacaktır.” Kaynak :  Ahmet C. Gazioğlu, Enosis’e Karşı Taksim ve Eşit Egemenlik s.50,  Kıbrıs Araştırma Yayın Merkezi, 1998, Ankara
1950’li yılların ilk yarısında, bir yanda  Enosis kampanyasının  Kıbrıs ve Yunanistan  sınırlarını da aşan boyutlara ulaştırılması, Rum-Yunan ikilisinin  Türk dostluğuna  gereken  önemi vermeyişleri ve dostluk çabalarının karşılıksız kalması ,diğer yandan  Anavatanımız Türkiye’deki  Kıbrıs Türk Kültür Dernekleri ve Milli Türk  Talebe  Federasyonu   ile Türk  basının başlatmış olduğu  “Kıbrıs Türktür” kampanyası Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini belirli bir noktadan sonra  bu konunun  içine itmiş olacaktı...
İşte o umutsuz  günlerde yaktığı ateş ve Hürriyet Gazetesi’nde  başlattığı kampanya ile  1950’li yılların başında  Kıbrıs’ı ulusal davaya dönüştüren, Kıbrıs sorununu Türk kamuoyuna   ve  Türkiye Hükümetlerine  mal eden ve de  konunun ulusal  bir dava haline gelmesine  büyük destek veren  Hürriyet Gazetesi  ve bu gazetenin kurucusu Sedat Simavi,  Kıbrıs  Türk gençliği ile  Türkiye’ye   giden   Kıbrıs heyetlerinin  görüşlerine   ve  Kıbrıs’taki  gelişmelere  gazetesi Hürriyet’te büyük   yer  vermiş ve öncelikle   Türk gençliğinin  Kıbrıs davasına sahip çıkmasına  önemli bir katkı koymuştur..Hürriyet Gazetesi’nin Kurucusu ve Başyazarı Sedat Simavi’nin1953’te  ölümünün ardından  oğulları Haldun ve  Erol Simavi ayni coşku ve ayni ilgi ile  Milli Kıbrıs davamıza sarılarak Hürriyet Gazetesini bu yönde adeta seferber etmişlerdi..
24 Temmuz 1954’te Türkiye Milli Türk Talebe Federasyonu’nun toplantısında  Kıbrıs Komitesi kurularak sorunun gündemde tutulması amacıyla tüm yurtta yaygın mitinglerin yapılması için örgütlenmeye  başlanmıştır.  Ayni Federasyon 24  Ağustos 1954’te basın, gençlik ve  üniversite temsilcilerinin katıldığı bir kongrede “Kıbrıs TürktürKomitesi”ni kurmuştur..
Bunun ardından bütün Türkiye’de ayni isimde bir çok komitenin   oluştuğu ve Anadolu’nun her yanına yayıldığı kısa sürede üye sayısının 200 000’ne ulaştığı bilinmektedir.  Ayrıca İngiltere’de de Kıbrıs Türktür Komitesi oluşturulurken, Kıbrıs’ta Liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ün başkanı olduğu  Milli Parti adını  “Kıbrıs Türktür Partisi” olarak değiştirecekti. Böylece  Türkiye, İngiltere ve  Kıbrıs’ta Kıbrıs Türktür Komiteleri paralel eylemler ve mitingler düzenlemeye başlıyordu..
Bu gelişmelerin yaşandığı  günlerdeHürrriyet   Gazetesinin yaktığı  meşalenin bir sonucu olarak   daha henüz 20 yaşın verdiği  heyecanla; Batı Trakya kökenli bir  ailenin oğlu olan 1934 Eskişehir doğumlu Cemil Karababa; vatana olan aşkı ve milli duygularıyla , Anavatanımız Türkiye’nin; “Kıbrıs’ın Anahtarı Bendedir” mesajını veren  “Kıbrıs Türktür” tablosunu  Mart 1954’te çizmiştir..
Bu tablo; Coğrafi açıdan,  Kıbrıs’ın  Anadolu’nun bir uzantısı olduğunu, tarihi açıdan  Kıbrıs üzerinde  Anavatanımız   Türkiye’nin  terkedilemez hakları bulunduğunu, Kıbrıs Türk Halkının   Türkiye’ye  olan kopmaz bağlılığı ile  sarsılmaz  güvenini ve Kıbrıs sorununun Türkiyesiz  çözülemeyeceğini ifade  etmektedir..
O günlerde bu tablo; 50 cm x 35 cm boyutlarında  HürriyetGazetesi tarafından on binlerce basılarak Anavatanımız Türkiye’de, Kıbrıs’ta  ve İngiltere’deki vatandaşlarımıza  karşılıksız olarak dağıtılmış olup hala daha bir çoğumuzun evinde  bu tablo  duvarlarda  asılı olarak    durmaktadır. 
Yine bu tablo 120 metre karelik bir bez üzerinde  siyah-beyaz olarak   çizilmiş olarak  Anıt Kabir’de  uzun süre  asılması sağlanırken  bu yaşananlar  Anavatanımız Türkiye’de ve Kıbrıs’ta bir heyecan yaratmıştı.Liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve Rauf R. Denktaş’ın  da  Kıbrıs davasında önemli bir uyanışı hazırlayan mihenk taşı olduğunu defalarca dile getirdiği tablo  Yunanistan’da büyük bir infiale yol açmıştı.. Tablo 50 cm x 35 cm boyutlarında  renkli kuşe kağıda Hürriyet Gazetesi tarafından yüzbinlerce  adet basılıp ülke sathına, Kıbrıs ve İngiltere’de dağıtılmıştır..Tablonun  değişik versiyonları İstanbul Cağaloğlu’nda Hürriyet binasına, Taksim AKM’ye de asılmıştı.
Mart 1954 tarihinde “Kıbrıs Türktür”  tablosu ile birlikte  “Kıbrıs Türktür” rozetleri de çıkmıştır. “Kıbrıs Türktür” tablosuyla  Kıbrıs Türk Halkının  Anavatanımız Türkiye’ye olan  kopmaz bağlılığı ile sarsılmaz  güvenini  ve Kıbrıs sorununun  Türkiyesiz  çözülemeyeceği ifade edilirken  “Kıbrıs Türktür” tablosunun bir devamı olan  ve ayni düşünceye paralel olarak  hazırlanan “Kıbrıs Türktür” rozetleri ile Rumların  Enosis çığırtkanlığına  karşı Kıbrıs’ın Türk olduğunu vurgulamak; Türklük kimliğinin gururla dosta, düşmana gösterilmesi; Türklük bilincinin  yaygınlaştırılmasını sağlamak ve  Kıbrıs Türk Kurumlar Federasyonuna  Milli Mücadelede ihtiyaç duyacağı parasal desteğin sağlanması hedeflenmiştir.
Liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ün  öncülüğündeKıbrıs Türk Halkına  sunulan  bu rozetler  hakkındaki tarihi bilgi07Aralık1954  tarihli  Halkın Sesi Gazetesi’nde  yayınlanan bir ilanda şöyle yazılmıştır: “Federasyonumuza  gönderilen  “Kıbrıs Türktür”  rozetleri satılmaktadır.  Bir rozet alarak  hem göğsünüzü süsleyip milli imanınızı  tazeleyebilir hem de  Kıbrıs Türk Kurumlar Federasyonu’na ufak bir  yardımda bulunabilirsiniz . Müracaat : Dr. Fazıl Küçük”..
1998’de Devlet Sanatçısı ünvanını alan ve ayni zamanda  Kralların  ressamı olarak da bilinen   ve Liderimiz Dr. Fazıl Küçük’le de yakından tanışan benimde hasbelkader 1992 yılında Ankara’da tanışma şerefine nail olduğum  sayın Cemil Karababa “Kıbrıs Türktür” tablosu ile Türklük dünyasına , Türk gençliğine ve dünyaya önemli mesajlar  vermiştir.
Cemil Karababa bugün gençliğinin heyecanını içeren bu eserin haklı gururunu yaşamaktadır. Mart 1954’te Anavatanımız Türkiye’de ve  adamızda  Kıbrıs Türk Halkının  Milli Mücadelesinde kıvılcımı ateşleyen  “Kıbrıs Türktür” tablosu Kıbrıs Türk Halkının ve ona sonsuz destek veren  Türk Milletinin milli mücadelesinde bir dönüm noktası olacaktı.. Bugün ayni heyecanı duyan Kıbrıs Türk Halkı, bu büyük  vatanseverinsana  minnet  ve şükran duymaktadır..
Konu  edilen “Kıbrıs Türktür Tablosu” Eylül-Ekim-Kasım-Aralık 2007 tarihli  Sivil Savunma  Teşkilatı Dergisinin kapak sayfasında yer alması yanında  içte de “Kıbrıs Türktür” tablosunun tarihçesi yer alırken yine Sivil Savunma Teşkilatı Dergisinin Ocak-Şubat-Mart-Nisan  2008  tarihli  sayısının kapak sayfasında da Yeşile boyanmış Kıbrıs Haritası içinde Ay Yıldız  ve de Kıbrıs Haritasının altında da “Kıbrıs Türktür” ifadesi ve de kapak sayfasının iç kısmında “Kıbrıs Türktür” Rozetinin  Tarihçeci  ve sol alt köşesinde de  7 Aralık 1954 tarihli Halkın  Sesi Gazetesinin   1. Sayfasında  Liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ün “Kıbrıs TürktürRozetleri”nin   duyurusu ve ona iğnelenmiş  Kıbrıs Türktür Rozeti vardır..
Cemil Karababa bugün  gençliğinin heyecanını içeren bu eserinin  haklı gururunu yaşamaktadır. Bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin kuruluşuna giden yolda;  canı ve kanı olan   aziz şehitlerimizi, gazilerimizi,  kahraman Mehmetçiklerimizi TMT mensuplarını Mücahitlerimizi, Mücahit Halkımızı ve adsız kahramanlarımızı   saygıyla selamlıyorum..
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa…