Yeni yılın bu ilk makalesi yine iç açıcı olmayacak!
Görüşüm o ki 2016 yılı 2015 i maalesef aratacak!
Güney Kıbrıs tan...
Yeni yılın bu ilk makalesi yine iç açıcı olmayacak! Görüşüm o ki 2016 yılı 2015 i maalesef aratacak! Güney Kıbrıs tan ve de Yunanistan dan sistemli bir şekilde yapılan açıklamaların içerikleri dikkatinizi çekiyor mu? Sankide görev bölümü uygulanıyormuşçasına Yunanistan Dış İşleri Bakanı Garantörlükler konusu ile ilgili açıklamada bulunurken bir sonraki gün Rum lider Anastasiadis de aynı başlıkları içeren açıklamalarda bulunuyor! Rum Hükümet sözcüsü taraflar arasında ciddi görüş farklılıkları olduğunu ve Türkiyenin belirli eylemleri gerçekleştirmesi gerektiğine d,kkat çekerken bir sonraki gün Rum lider Türk lider Akıncının Türkiye tarafından cesaretlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor! Türkiye nin Akıncıya garantörlükler konusunda “meffase” demesini bekliyorlar! Rum ve Yunanlıların gönlünde Türkiye nin Kıbrıs Türklerine “sizinle garantörlükler olmasa da yakınlığımızı devam ettirmemiz mümkün” telkininde bulunulmasını istiyorlar! Çarklar dönüyor ve biri çıkıyor “dönüşümlü başkanlık asla söz konusu olamaz” mealinde açıklamada bulunuyor, diğer taraftan Başpiskopos Hrisostomos hiç sıkılmadan “1963 Aralık olayları Türkler tarafından başlatıldı. Türkler saldırıya geçince biz de kendimizi savunmak zorunda kaldık” diyor ve ekliyor “BM askerleri Türk saldırılarını önlemek için adaya geldiler” Din adamından yalancı olabiliyorsa ancak Hrisostomos kadar olabiliyor. Sonra da bu yalancı sözde din adamı bizim hocalarla kol kola resim karelerine girebiliyor. Bizimkilerde bu yalancı din adamıyla birlikte olmaktan ve bazı şeylere imza atmaktan mutlu! Böylesi ciddi yalanlara tevessül eden sözde din adamıyla nasıl mutluluksa! *************** Kış başını gösterdi! Belli bölgeler dışında Kıbrıs ın karı işte bu kadar! Havanın çok soğuk olmasından dolayı karın düştüğü gün sokağa çıkma cesareti gösteremeyenler sonraki günlerde karı boşuna aradılar! Eriyip akan karın ancak kırıntılarıyla mutlu olmaya çalıştılar! Cuma günü yeni yıla karla giren vatandaşlar bilhassa yoğun kar yağışının olduğu yerlerde buz tutmuş yolların azizliğine uğrayıp, beklenmedik kazalarla karşılaştılar. Hele bu gibi doğa hadiselerine alışık olmayan kimi vatandaşlara bu iş pahalıya patladı. Arabasının kontrolünü kaybeden gitti ya bir ağaca, ya bir beton yığınına, ya da bir başka araca tosladı! Onlarca araç maddi hasara uğradı! Peki bunun suçlusu kim? Uyarıda bulunmadığı için yine mi devlet suçlu? Vatandaşın bunda hiç kabahati yok mu? Buz tutmuş yolda aracın nasıl kullanılacağını bilmiyorsan sokakta işin ne? Neyse ki bu kazalar sadece maddi hasarlarla sınırlı kaldı, ciddi yaralanmalara neden olan kazalardan olmadı!