Bakkal dükkanı açarcasına Üniversiteler oluşturulmasına izin vermenin sonuçlarını bu gün yaşar olduk.
Gerçek anlamda Üniversite konumunda görev yapan Üniversitelerin inandırıcılığını da tehlikeye attığımızın acaba ne zaman farkına varacağız.
Buyurun, ayıklayın bakalım pirincin taşlarını!
Böylesine bir olumsuzluk lekesini eğitim kavramından nasıl atabileceğiz, nasıl yok edebileceğiz?
Bir ayda lisans, birkaç ayda master diploması verebilen sahtekar bir eğitim tezgahı olarak anılmak, böylesi uygulamalar içinde olmayan Üniversiteleri de ateşin içine atmak değil de nedir?
Otuzun üzerinde Üniversite olduğundan bahsediliyor!
Alt yapısını bile tamamlayamamış, idari bir binada Üniversitecilik oyununa girişenler var.
Havada uçuşan doktorluk ünvanları, profesörlük ünvanları ile birlikte niteliksiz kalite diye bir kavramı içermeyen eğitim dünyası.
Siyasiler suskun, Eğitim Bakanlığından “çıt” yok!
Mecliste bu konuyla ilgili olarak bir araştırma komitesi kurulacakmış ve tüm Üniversitelerin durumları araştırılacakmış.
Sahte diploması olan siyasilerden söz ediliyor, nasıl olacak bu iş?
Ortada söylenen o ki, bu ünvanlarla, siyasetin içerisinde olan bakanlar, milletvekilleri, bürokratlar var, danışmanlar var.
Barem içi artış alabilmek, terfi alabilmek adına bu diplomalarla devlette çalışan kişiler var...
Etrafa saçılan bu leke ne karpuz lekesidir, ne de çilek lekesidir!
Bu leke güveni yok eden ve çıkmama özelliklerine sahip bir lekedir!
Meclis bu lekeyi ortadan kaldırma yeteneğine sahip midir?
Küçük bir ülkede aktif olarak otuz Üniversite açılmasına izin verirseniz, sırada izin bekleyen üniversitelere yeşil ışık gösterirseniz olacağı bu değil midir?
Sonuç olarak, yaşamak, varlığını sürdürmek için sahte diplomada verecek, her melaneti de yerine getirecek.
Bu gün Üniversiteye kaydını yaptıracak, bir sonraki gün de diplomasını alacak! Üç yıldan beridir Üniversitelerin denetlenmediğinden söz ediliyor. Bir biri ile yiyişen bir YÖDAK.
Bu başıboşluğun ülkemizdeki Üniversite kavramını yok edebileceğinin acaba farkında değil miyiz?
Gerçek anlamda bir Üniversiteler ülkesi olarak anılmak istiyorsak bunu yolsuzluklarla, sahtekarlıklarla değil, denetimi var olan, şeffaf ve dürüstlük ilkelerine bağlı kalmakla sağlayabiliriz.
Ne acıdır ki küçük hesaplar uğruna bindiğimiz dalı kesmeye devam ediyoruz!