9 Mart Cumartesi günü, Baf Direnişimizin 60. yıl dönümü ve bu direnişte şehit düşenler için Güzelyurt’ta Baf Şehitleri Anıtı önünde tören düzenlendi. Törende, şehitlikteki anıta çelenk bırakıldı, saygı duruşunda bulunuldu, saygı atışı yapıldı ve İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.

Törene Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, Meclis Başkanı Zorlu Töre, Başbakan Ünal Üstel, bazı bakanlar ve diğer yetkililer ve de halkımız katıldı.

Törende yapmış olduğu konuşmada KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak Doğu Akdeniz’de bağımsız bir Türk devletine sahip olmayı ve burada özgürlük ve güven içerisinde yaşamayı, şehitlere ve verilen soylu mücadeleye borçlu olduğumuzu dile getirdi..

..KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, söz konusu dönemi ve nereden nereye gelindiğini hatırlamak, uluslararası camiaya mesaj vermenin en doğru hareket olduğunu kaydetti. Kıbrıs Türkü’nün egemen bir halk olarak varlığını sürdürebilmesinin altında yatan nedeni soranlara verilecek cevabın “Verilen Soylu Mücadeleler, Ödenen Acı Bedeller ve Şehitler” olduğunu kaydeden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, aziz şehitlerimizin unutulmayacağını ifade etti..

..Makarios hükümetinin, 4 Mart 1964’te Birleşmiş Milletler’in (BM), Kıbrıslı Rumları Kıbrıs’ın yegane temsilcisi gören kararından cesaret alarak, Baf’ta da Kıbrıslı Türklere yönelik saldırılar başlattığını, bu saldırılar karşısında Baf’ta verilen mücadelenin Kıbrıs Türk’ünün şanlı direnişinde yerini aldığını dile getiren KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, hala Kıbrıs Türkü’nü Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yama etmek, uzun vadede de Kıbrıs’taki Türk varlığını sona erdirmek, anavatan Türkiye ile bağları koparmak için oyunlar oynandığını belirtti..

..KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi ile yakın zamanda yapacağı görüşmede de Kıbrıs Türkünün egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü teyit edilmeden müzakere masasına asla oturmayacaklarını söyleyeceğini belirtti..

..Kıbrıs Türklerinin, Annan Planı’na ‘Evet’ demesi halinde izolasyonların kaldırılacağı yönünde verilen sözlerin de tutulmadığına işaret eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, “Hala her türlü spor, ticari, ekonomik ve direkt uçuşlar da dahil engellemelerle karşı karşıya kalan Kıbrıs Türk Halkı , anavatan Türkiye’nin desteğiyle kendisine yakışır şekilde yoluna devam etmektedir” dedi..

..Kıbrıs Türkü’nün eşit egemenliğinin teyidi verilmeden müzakere masasına oturmanın anlamı olmadığını belirten KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, bir anlaşma olacaksa iki devletin işbirliğiyle olabileceğini, KKTC Devleti’nin o anlaşmanın bir parçası olması gerektiğini, bunu Anavatan’ın da desteğiyle anlatmaya devam edeceklerini kaydetti..

..Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin içte yaşadığı sıkıntılara rağmen meclisi, hükümeti, bağımsız yargısı ve tüm kurum ve kuruluşlarıyla güçlenmeye devam ettiğini ifade eden KKTC

Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, Türk dünyasının en güneyindeki bu bağımsız Türk devletini en iyi şekilde geleceğe taşımak için çalışmaya devam edeceklerini belirtti.

Günün anlam ve önemini belirten konuşmasında Baf Türk Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Dökmen, Baf Türklerinin Rum silahlı saldırıları karşısında kahramanca direndiğini ve düşmana ‘Dur’ dediğini; Baf’ta verilen mücadelenin, Kıbrıs Türkü’nün adada egemen ve özgür yaşama kararlılığının göstergesi olduğunu söyledi..

..Gazi Baf Dayanışma Derneği Temsilcisi Türkay Tokel de “9 Mart 1964’te Baf’ta yaşananların gençler tarafından okunması ve devletine sahip çıkılması gerektiğini” söyledi.

Keza, 9 Mart Baf Direnişiyle ilgili olarak yerel yazılı basınımıza yansıyan açıklamasında KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, 9 Mart 1964 Baf Direnişinin Kıbrıs Türk mücadele tarihinin en önemli tarihlerinden olduğunu söyledi.

KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar 9 Mart Baf Direnişi mesajında Kıbrıs Türkü ve Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) hiçbir zaman saldırgan ve yayılmacı olmadığını kaydetti. Yayınladığı mesajında KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, Baf Direnişi’nin, Kıbrıs Türk Mücadele tarihinin en önemli direnişlerinden olduğunu belirtti; direnişte şehit düşenleri rahmet ve minnetle andığını kaydetti..

..Baf’ın Türk bölgesine yönelik 7 Mart’ta başlayan ve 9 Mart’a kadar devam eden Rum silahlı saldırılarının ana nedeninin hatırlanmasında yarar olduğunu kaydeden KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar “4 Mart 1964’te Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Kıbrıs’la ilgili hata nitelikli tarihi 4 Mart 1964 tarih ve 186 sayılı kararıyla, adada BM Barış Gücü’nün görevlendirilmesini kararlaştırırken; Türklerin devletten uzaklaştırılmasıyla anayasal kimliğini yitirmiş 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’ni meşru kabul etmişti..

..Rumlara cesaret veren bu karardan tam üç gün sonra, 7 Mart 1964’te Baf bölgesinde yoğun Rum silahlı saldırıları başladı ve 9 Mart’a kadar devam etti. Mavrali’de görev yapan 9 Mücahit şehit edildi. Baf ve köylerinden toplam 26 kayıp Kıbrıslı Türk’ten 19’u hala bulunamadı” diyen KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar:

“Kıbrıs Türk halkının Baf ve tüm diğer bölgelerdeki kahramanca mücadelesiyle 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı yapılabilmiş ve bugün sahip olduğumuz devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin temelleri atılmıştır” dedi.

KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar “Bugün özgürce yaşadığımız bu topraklarda demokrasi çerçevesinde ve dünyayla iletişim içerisinde yaşayabiliyorsak, bunu canlarıyla, kanlarıyla ödeyen şehitlerimize, gazilerimize, her zaman yanımızda olan Türkiye Cumhuriyeti ile kahraman Mehmetçiklerimize borçluyuz” dedi.

Baf Direnişi ve Şehitleri Anma Günü nedeniyle yayınladığı mesajında Baf Direnişi’nin Türk Mukavemet Teşkilatı’nın şanlı mücadelesinin simgelerinden biri olduğunu belirten KKTC Meclis Başkanı sayın Zorlu Töre:

“Kıbrıs Türkü mücadele yıllarında EOKA çetelerine karşı verilen mücadelede kahramanlık destanı yazmıştır. O dönemde çatışmalarda şehitler verilmiş ancak teslim olunmamıştır. Bugün şehit kanlarıyla sulanan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti toprakları bizlere kutsal emanettir. Toplu

katliamlara ve soykırıma maruz kalan halkımız saldırılar karşısında geri adım atmamış ve anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin gelmesiyle devletimizi kurmuştur..

..Bundan sonra bizlere düşen görev emanet edilen vatan, bayrak ve istiklal aşkını devam ettirmek ve bizden sonraki nesillere aktarmaktır. Aziz şehitlerimize ve ebediyete kavuşan bütün direnişçilere rahmet dilerim. Ruhları şad olsun” dedi.

10 Mart 2024 tarihli Kıbrıs Gazetesinde “Baf Direnişinden İbret Sayfalar” başlıklı makalesinde sayın Ahmet Tolgay “4 Mart 1964 tarih ve 186 sayılı karar BM Güvenlik Konseyi’nden henüz çıkmıştı. O meşum karar sayesinde Enosis’çi ve soykırımcı Rum tarafı daha bir cüret kazanır. 186 numaralı BM Güvenlik Konseyi kararı gereği, Kıbrıs’a BM Barış Gücü gönderilmesinin hazırlıkları yapılmakta..

..İşte tam da bu ortamda Yunan Alayı’ndan takviyeli Rum askeri birlikleri ile EOKA’cılar, Türklerle Rumlar arasındaki sıradan bazı sürtüşmeleri bahane ederek 7 Mart 1964 günü, kuşatma altında tuttukları Baf’ın Türk bölgesine karşı ağır silahlarla büyük ve orantısız bir silahlı saldırı başlatırlar. Amaç BM Barış Gücü Askeri adaya gelmeden Baf Türk Kantonunu haritadan silmektir..

..Bu orantısız saldırı üzerine Baf Kasabasının Mücahitleri ağır ateş altında bazı mevzilerini boşaltmak zorunda kalırlar. Bunu yapmasalar Mavrali mevzisindeki silah arkadaşlarının akıbetini aynen yaşayacaklardı. Mavrali olayı nedir?..

..Mavrali olayı şudur: O mevzideki 9 kahraman Mücahit, son mermileri de tükenince baskın yapan Rumlar tarafından esir alınarak Kasabanın mezbahasına götürüldüler. Tarihte benzerine ender rastlanan bir hunharlık sahnelendi o mezbahada . Canlı canlı kasap çengellerine asılan Mücahitler balta ve nacaklarla paramparça edildiler. Daha sonra da beyinleri çıkarılarak kafa tasları insan dışkısıyla dolduruldu. Cesetler sözde Barış Gücü görevini yapmakta olan İngiliz askerleri aracılığıyla Türk bölgesine o halde gönderildi..

..Son mermilerine dek vuruşan ve Kıbrıs Türk tarihinin efsaneleri arasına giren Mavrali Şehitlerimiz: Ahmet Mustafa Bıyıklı (23 yaşında), Halit İbrahim (35 yaşında), Kemal Ali Yorgancı (38 yaşında), Muhittin Mustafa (32 yaşında), Muhammet Osman Besim (22 yaşında), Osman Latif Dinçel (23 yaşında), Salih Cevdet (70 yaşında), Süleyman Recep (38 yaşında), Tevfik Hüseyin (17 yaşında), Özkay Hamit (12 yaşında) Kaynak: Ahmet Tolgay, Baf Direnişinden İbret Sayfaları, 10 Mart 2024 tarihli Kıbrıs Gazetesi s. 8

Yine 11.03.2024 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan açıklamasında “Baf’ı ve Baf’taki Anıların İzlerini Unutmadık” diyen Biz Baflıyız İnisiyatifi Eş Başkanları Çiler Mehmet Naim ve Yılmaz Öztürk: “21 Aralık 1963’ten sonra Kıbrıs’ın birçok yerinde olduğu gibi, Baf merkez ve bölgedeki Türk köylerinin Rum saldırılarının hedefi olduğu hatırlatılırken 9 Mart 1964’te Baf’ın Türk bölgesinin ağır silahlarla donatılmış, 2000’ni aşkın Rum askerinin saldırısına uğradığı belirtildi. Bu saldırı karşısında toplam 120 Mücahit her yaştan Kahraman Baf Türk halkıyla bütünleşerek Baf’ı kahramanca koruduğu ve silahlı Rumların Türklerin direnişini kıramayarak geri çekildiği” kaydedildi.

Sonuç olarak; bu vesileyle bugünlere gelmemizde canlarını ve kanları feda eden Mücahitlerimizi, Mücahit halkımızı, kahraman Mehmetçiklerimizi, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi bir kez daha saygı ile selamlıyorum.

Kıbrıs Türk halkına düşen görev birlik ve beraberlik içinde hareket ederek bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yaşatmak ve tanınmasını sağlamaktır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..