Geri sayım başladı, geriye sarımlar da başladı!

Aç tavuk kendini buğday ambarında hayal eder diye yazmıştım bir süre önce.

Zaman daraldıkça halüsinasyonlar hızlandı, buğday ambarı hayalleri doruk noktalara vardı.

“Hayal aleminde bir gemi, belli değil var mı, yok mu yelkeni “diye yazmıştım yıllar önce, işte böyle bir şey!

Dilin kemiği yok!

CTP seçim sonrasında birinci parti hatta tek başına hükümeti kurarız mealinde ifadeler kullanmaya başladı.

 Kazara, var sayalım ki  böyle bir sonuçla karşılaşıldığı takdirde, bir kenarlara not yazın, çok sürmez o hükümet iki ay sonra maaş ödeyemez hallere düşer.

KKTC ekonomisi çöker, travmalar yaşanmaya, koalisyonsa var ise, doğal olarak ardından hükümet krizleri yaşanmaya başlar!

Olası ikili görüşmelerde zafiyetler yeniden alır başını gider!

Zira öylesine kritik bir süreçten geçilmektedir ki iş başında iş bilmez bir hükümetin varlığı sorunları içinden çıkılamaz hale sokar.

Türkiye ile ilişkileri inişli yokuşlu durumlara sokmak, yardım uzatan eli ısırmaya kalkmak ayağımıza kurşun sıkmakla eş anlamlıdır.

Macera arama lüksümüzün olmadığı inancındayım!

Geçmişte denendi, izolasyonlar altındaki Kıbrıs Türküne Türkiye den uzanan yardım eline kimisi tükürdü, kimisi ısırmaya kalktı, kimisi ise o ele baktı, baktı sövdü!

Böyle bir durumda adamın oğlu olsa buruklaşır, yapılanları yadırgar, tasarladıklarını hayata geçirmek için tereddütler taşır!

Tereddütlerle karşılaşmaya mecalimiz var mı?

Evet kendi ayaklarımız üzerinde durabilmenin çarelerini aramak, kimseye yük olmadan icazetsiz bir devlet olgusuyla tanışabilmek asıldır. Ne varki o durumlarla tanışsak bile Türkiye nin varlığına her zaman ihtiyacımız var.

Aksi takdirde bizi “ham” yapmak için sırada bekleyen çok vampir var!

Doğu Akdeniz de ne denli önemli bir kara parçasında yaşamış olduğumuzun hala daha bilincinde olmayan, adadaki konumumuzu ciddiye almadan yaşayan insanlarımız var.

Sıradan bir uzlaşının, garantörlük kapsamı dışında kalan bir oluşumun nelere mal olabileceğini düşünebilmekten aciz yapılar var.

Gel gör ki yeniden bir macera  yaşanmaya tahammülümüz yok!

Haliyle 7 Ocak seçimleri her ne kadar heyecansız bir seçim gibi gözükse de sonuçları Kıbrıs Türkünün akıbetine etkisi çok büyük olacaktır!