Geçen gün Fransa’nın ulusal günü nedeniyle Fransa Lefkoşa Büyükelçiliğinde düzenlenen etkinlikte konuşan Rum lider Hristodulidis şunları söyledi:   “Ana önceliğimiz ‘Kıbrıs’ı  yeniden birleştirmek ve 50 yıllık bölünmüşlüğü sona erdirmektir.” Rum lider ayrıca, “Bugün aldığım bilgiden sonra, çok yakında, yıl sonundan  önce olumlu haberler geleceğine inanıyorum.” dedi… Rum liderin bu açıklamalarında “Kıbrıs’ı yeniden birleştirmek ve 50 yıllık bölünmüşlüğü sona erdirmek ana önceliğimiz.” demesi, Hristodulidis’in gerçeklerden çok uzakta olduğunu göstermektedir. Halbuki, gerçek şu ki kökleşmiş iki devletin, iki devletli çözüm ile sorunu sonlandırması tek yol…
Gelelim BM Genel-Sekreteri  Guterres’in raporuna. Gerçek olan şu ki, BMGK kararları ortadan kalkmadıkça bu adada çözüm olmaz. BM, ABD ve AB , Kıbrıs Sorunu’nun çözümlenmesine en büyük engeller olarak karşımızda durmakta… En büyük engel hiç kuşkusuz BMGK Kararları. BM, ABD ve AB bu gerçeği kabul etmedikçe bu adada çözüm olmaz. BM Genel Sekreteri’nin raporu da çözüme yardımcı olamaz. Farklı bir görüşe de yer vermesi beklenemez… Yani kimse bu rapordan sürpriz beklemesin.
Kısacası, BM Genel-Sekreteri Guterres’in raporunda iki kökleşmiş devletin varlığını kabul etmeye yönelik birkaç kelime söylense, Rum politikası yanlıları kıyameti koparır… Şu günlerde esas konu Rum liderin hayallerini süsleyen ve açıklamasında belirtilen, “Yıl sonundan önce olumlu haberler alacağız.” sözleridir. Rum lider kimlerden olumlu haberler almayı umut etmektedir? Bay Hristodulidis “olumlu” haberleri kimden alırsa alsın ve “federasyon”da istediği kadar ısrar etsin, önünde dağ gibi duran kökleşmiş iki devlet vardır. Esasında, “kökleşmiş iki devlet” Kıbrıs sorununun çözümlenmesinde ön  plana alınması gereken çok önemli ve çözüm yolunu açacak tek yoldur, tek politikadır. Bu üç kelimecik KKTC’nin politikasının başında gelmelidir. Rumların bu gerçekten kaçması olası değildir. Rumlar bu gerçeği kabul etse çözüm yolu açılabilir. Ama nerde?...