Dün yeni dönemin ilk tohumları atıldı toprağa!

Özel uçak yolladı Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Akıncıya!

“Hayır,...

Dün yeni dönemin ilk tohumları atıldı toprağa!

Özel uçak yolladı Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Akıncıya!

“Hayır, ben tarifeliyle gelirim” diyebilir misiniz böylesi ince bir duyguya.

Makalemi yazarken henüz görüşme sonrası açıklamalar düşmemişti medyaya.

Üç aşağı, beş yukarı bundan önceki süreçte neler yaşanmışsa, yine bir benzeri tekrarlanacak.

Belki teferruatta farklı şekiller çıksa da ortaya, işin özünde her şey yerli yerinde kalacak!

Her nedense “Başıma karlar yağmış, boşuna yaz beklemek” sözlerini içeren şarkı takıldı aklıma.

Denktaş gitmiş, Talat gelmiş, Talat gitmiş, Eroğlu gelmiş, Eroğlu gitmiş Akıncı gelmiş.

Bir varmış, bir yok muşla başlayan uzunca bir hikaye.

Sayın Mustafa Akıncının gelişiyle Cumhurbaşkanlığına, Rumlarda bir heyecan, bir heyecan!

BM Özel Temsilcisini de sardı bu heyecan.

Boşuna hoplatıyorlar gibi geldi bana yüreklerini.

Rumların talepleri ortada, açık olan o ki teslimiyettir tek istekleri.

Biliyorsunuz bir süre önce Temsilciler Meclisinde oy birliğiyle geçti garantörlüğü istemedikleri!

Neden garantörlüğün kaldırılmasını, ya da garantörlüğün AB ye taşınmasını

 şiddetle istediklerini hiç merak ettik mi?

Sürüden ayrılan, ya da savunmasız kalan bir Antilopa Sırtlan, ya da Kaplan nasıl saldırıyorsa ve yem yapıyorsa onu, Kıbrıs Türkünün de sonunu da böyle gördükleri aşikar.

Belki bu gün, yarın değil ama bu günden sonraki her hangi bir zaman?

Sen, ben göremeyebiliriz belki ama böyle bir oyuna getirilirsek, bizden sonrakilerin sonu er veya geç ya asimilasyon olacak ya da katliam!

Rumlar Kıbrıs Türkünün biat etmesini, teslimiyetini istiyorlar her koşulda.

 

Barışı gerçekleştirmek adına, takacak mıyız reşmeyi boynumuza?