Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Kıbrıs’ta geçmişte var olan “Federal Çözüm Arayışına Hayır” diyen sayın Ersin Tatar: “çözüm, eşit egemenlik temelinde Ada’da iki bağımsız ve egemen devletin varlığı ile mümkündür” diyerek KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2.turunda 18 Ekim 2021’de KKTC Cumhurbaşkanı seçilmiştir..
26 Ekim 2020 tarihli “Kıbrıs’ta Ayni Hatalar Yapılmamalı” başlıklı makalesinde; Emekli Büyükelçi sayın Tugay Uluçevik: “KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasını sayın Ersin Tatar; “Federal Çözüm Arayışına Hayır!. Çözüm Eşit Egemenlik Temelinde Ada’da İki Bağımsız ve Egemen Devletin Varlığı Olgusu Üzerinde Kurulur” şeklinde ifade edebileceğimiz bir zemin üzerinde yürüttü ve seçimi kazandı.. KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde yemin etti. KKTC’nin 5. Cumhurbaşkanı olarak göreve başladı. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Beyefendi’yi kutluyor, Milli Kıbrıs Davamız hakkında seçim öncesinde dile getirdiği vaatlerini yerine getirme imkanı bulmasını temenni ediyorum” demişti…
…Basında sayın Ersin Tatar’ın “Bizim duruşumuz belli, BM’nin garantör ülkelerin de katılımıyla gayrı resmi 5’li toplantısına da katılırım” dediğini okudum.. BM Genel Sekreteri’nin sözcüsü de 20 Ekim günü, yine BM’de yerleşik dili kullanarak, “Bay Tatar’ın Kıbrıslı Türk lider olarak seçilmiş olduğunu not ettik” demiş. Sözlerine devamla “BM Genel Sekreteri sözcüsü iki tarafa ve bütün ilgili taraflara yenilenmiş müzakereler ihtimalini baltalayacak tek taraflı hareketlerden kaçınmaları çağrısını yapmaktadır. Uyuşmazlıkları çözmenin en iyi yolu uzun zamandan beri süregiden Kıbrıs sorunu için kalıcı çözümleri bütün Kıbrıslıların yararına olarak teşvik etmek suretiyle müzakerelere dönmektir” kerametinde bulunmuş…
..Öncelikle , BM Genel Sekreteri sözcüsünün bu açıklamasına karşılık sayın Tatar’ın adına “Sayın Ersin Tatar Kıbrıs Türk Lideri olarak değil, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir. Bunu böyle bilmeli ve ifade edilmelidir” anlamında bir açıklama yapılması gerekir… BM’ye ve diğer çevrelere böyle bir duruş başlangıçtan itibaren gösterilmezse, “Eski tas eski hamam” olur. Çünkü bu masa BM parametreleri zemininde kurulmuştur…
..Barış çağrısı, barış politikasına “evet” ama sayın Tatar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak davet edilmeden ve BMGS’nin iyi niyet görevi KKTC olgusuna, gerçeğine göre yeniden tarif edilmeden, eski parametreler sıfırlanıp KKTC gerçeğine uygun yeni parametreler belirlenmeden masaya oturulursa teslimiyetin ilk adımı atılmış olur” dedi. Kaynak: https://.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/olaylar-ve-gorusler/kibrista-ayni-hatalar-yapılmamali-tugay-ulucevik-1776056
Bu vesileyle; Anastasiadis’i Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak, KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar’ı Kıbrıs’lı Türk lider olarak gören zihniyeti şiddetle kınıyoruz..
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak seçilmesinin ardından Amerika’nın Sesi’nin (VOA-Türkçe) sorunlarını yanıtlayan sayın Ersin Tatar, Rum tarafıyla nasıl bir müzakere süreci yürütüleceğini “İki devletli çözüm ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınmasında ısrar edilmesi” olarak özetlemişti. Sayın Ersin Tatar: “ İster Tanısınlar, İster Tanımasınlar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ayrı Bir Bağımsız Devlettir.” Demişti.
Kıbrıs sorununun çözümünde beşli konferans yapılması son seçenek, ‘son şanstır’ dediniz. Neden? Sorusu üzerine sayın Tatar: “Crans-Montana’da federal temelli bir çözüm arayışı, Türk tarafınca sergilenen bütün iyi niyete ve Türkiye Cumhuriyeti’nin gösterdiği esnekliğe rağmen Kıbrıs Türk Halkı ile yönetimi, egemenliği ve zenginliği paylaşmayı kabullenememişlerdi” dedi.
Gerçek şu ki; o günde Kıbrıs Türk Halkını ‘azınlık’ haklarıyla Rum devletine dönüşen ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yamalamak isteyen, “Garanti Antlaşmaları iptal edilmeli, Türk askeri Adadan gitmeli” diyen Rum-Yunan ikilisinin 28 Haziran 2017’de başlayan Crans Konferansını 7 Temmuz 2017 sabahının erken saatlerinde 2.30’da Oteli terk etmelerinin ardından gün içinde düzenlediği basın toplantısında KKTC Cumhurbaşkanı sayın Mustafa Akıncı: “Bu Bizim Neslin Son Denemesiydi” diyecekti..
Diğer yandan Cenevre’ye iyi niyetle, Adadaki gerçekler zemininde bir uzlaşı arayışında var olduğumuzu söylemeye gidiyoruz” ifadesini kullanan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı sayın Tahsin Ertuğruloğlu: “Biz Kıbrıs Cumhuriyeti denen Rum devletinin bir toplumu değiliz, devlet sahibi egemen bir halkız. Ada’daki gerçekler zemininde bir uzlaşı arayışında var olduğumuzu söylemeye gidiyoruz. Bu gerçekler göz ardı edildiği sürece herhangi bir uzlaşı modelinin asla mümkün olmayacağını vurgulamaya gidiyoruz” şeklinde konuşmuştu.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar: “Bugünün fedakarlıkları yarının umududur. Dolayısıyla biz sağlam zeminde bir ülke, bir devlet bırakmak için bütün bunları kendimize ant içmiş durumdayız. Liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’tan aldığımız emaneti ileriye taşımak için bu mücadelemiz devam edecektir” dedi.
BM öncülüğünde 27-29 Nisan 2021’de Kıbrıslı taraflar ve garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin de katılımıyla düzenlenen 5+1 formatındaki gayrı resmi Kıbrıs konulu konferans, gözleri yeniden Cenevre’ye çevirecekti. BM Cenevre ofisi, toplantıların amacını yakın gelecekte Kıbrıs sorununa kalıcı siyasi bir çözüm bulmak için tarafların ortak zemininin olup olmadığını belirlemek” olarak açıklanmıştı.
KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi Kıbrıs sorununun siyasi çözümü için gündeme getirdiği vaatlerini yerine getirmek için ilk adımı atma fırsatını 27-29 Nisan 2021 tarihleri arasında Cenevre’de gerçekleşen 5+BM konferansının ilk gününde sayın Ersin Tatar’ın BM Genel Sekreteri Guterres’e sunduğu 6 maddelik önerisi ile resmen başlattığı “Eşit İki Egemen Devlet” politikası Kıbrıs Türk Halkına ve Anavatanımız Türkiye’ye tekrar hayırlı olsun..
27-29 Nisan 2021 tarihleri arasında İsviçre’nin Cenevre kentinde gerçekleşen 5+BM toplantısında KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar’ın, 27 Nisan tarihinde gerçekleştirmiş oldukları görüşmede 6 maddelik bir çözüm önerisinde bulunması ile birlikte Cenevre’de yer yerinden oynayacaktı!..
27-29 Nisan’da gerçekleşen Cenevre Konferansının 2. Gününde yapmış olduğu konuşmada Türk tarafının bundan böyle neden federasyon konuşmayacağını açıklayan sayın Ersin Tatar: Kıbrıs Türk Halkının “iki eşit egemen devletli çözüm” istediğini gerekçeleriyle ortaya koydu..
27-29 Nisan 2021’de gerçekleşen 5+BM Cenevre Konferansı sonrası , Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı sayın Mevlüt Çavuşoğlu ile birlikte gerçekleştirmiş olduğu basın toplantısında KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar: “ Kimse bizden Rum yönetimine yama olmamızı istemesin” dedi ve “ Bizi kendilerine eşit olarak görmediklerini ve bizi kendi yönetimlerine yamalamak istediklerini burada da gösterdiler” dedi.
Rumların oyunlarına gelmeyelim ve de federasyon gibi bir siyasi çözüm yolunda görüşme sürecine başlamayalım. Bir devlet haksız mülahazalarla ve siyasi nedenlerle tanınmayabilir ama bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti asla yok sayılamaz… “Unutmayalım Ki Hak Verilmez, Alınır”.
18 Ekim 2020’de 2. turda KKTC Cumhurbaşkanlığını kazanan sayın Ersin Tatar, seçim öncesi dile getirdiği vaatlerini yerine getirmek için ilk adımı atma fırsatını 27-29 Nisan 2021 tarihleri arasında Cenevre’de gerçekleşen 5+BM konferansında resmen başlatılan “Eşit İki Egemen Devlet” politikası Kıbrıs Türk Halkına ve Anavatanımız Türkiye’ye yeniden hayırlı olsun..
Gelinen noktada BM Genel Sekreteri Guterres’in Türkiye’nin Kıbrıs sorununun çözüm prosedürünün kendi çerçevesi üzerinden ve CransMontana’da kaldığı yerden devam etmesinin kabul etmesinin söz konusu olmayacağını anladığı ve bundan dolayı görüşmelere yardımcı olacak farklı senaryolar üzerinde çalıştığı bildirildi.
2017’deki CransMontana’daki görüşmelerde, Türk tarafının iyi niyetli yaklaşımına rağmen Rum tarafının müzakere masasını devirdiğini dile getiren sayın Tatar, gelinen aşamada Türk tarafının Kıbrıs’ta iki devletli çözüm için politikasının netleştiğinin altını çizdi.
Kıbrıs’ta Türkler ile Rumların 1960’ta ortaklık Cumhuriyetini kurduğunu dile getiren sayın Ersin Tatar, 1963’te Rumların, Kıbrıslı Türkleri silah zoruyla devletin dışına ittiğini, o günden bu yana Kıbrıslı Türklerin, Türkiye’nin de desteğiyle, kendi yönetimlerini ve devletini kurduğunu ve hür iradesiyle yaşadığını vurguladı.
24 Nisan 2004’te Annan Planı’na Kıbrıslı Türkleri ‘evet’ Rumların ‘Hayır’ dediğini hatırlatan sayın Ersin Tatar , Rumların ‘hayır’ demelerine rağmen bir hafta sonra tek taraflı olarak 1 Mayıs 2004 itibarıyla AB’ne alınmalarının bir hukuksuzluk olduğu dile getirdi.
Sonuç olarak; KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar: “Benim temsil ettiğim siyaset , yani egemen eşitliğe dayalı, yan yana yaşayan iki devlet formülü artık Kıbrıs’ın gerçeklerine dayalı bir siyasettir ve Türkiye’nin de desteğiyle bu siyaseti sürdürüyoruz.” Dedi..
30 Ekim 2020 tarihli yerel basınımızda yer alan açıklamasında KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar: “İster Tanısınlar, İster Tanımasınlar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ayrı Bir Devlettir” demiştir..
27-29 Nisan 2021’de Cenevre’de gerçekleştirilen 5+BM Konferansı’nda resmen başlatılan eşit iki egemen devlet politikası Kıbrıs Türk Halkına ve Anavatanımız Türkiye’ye hayırlı olsun..
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa…